Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/1294
KARAR NO : 2022/404
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19.10.2017
NUMARASI : 2016/661 E. 2017/974 K.
DAVANIN KONUSU : Destek Tazminatı ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 08.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 08.03.2022
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.10.2017 gün ve 2016/661 E. 2017/974 K. sayılı kararın istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacılar vekili ile davalı … Sigorta şirketi vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacılar vekili,19.03.2016 tarihinde davalıların sürücüsü, maliki, zorunlu ve ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olan araçta yolcu olan davacıların oğullarının davalı sürücünün tam kusuru ile meydana gelen trafik kazası sonucu vefat ettiğini, ölenin çalışarak ailesine destek sağladığını, oğullarının ölümü nedeniyle davacı anne ve babanın oğullarının desteğinden yoksun kaldığını, desteğin ölümü nedeniyle davacıların büyük acılar çekerek manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı anne ve baba için ayrı ayrı 100,00 ‘er TL destek tazminatın, davacı anne ve baba için ayrı ayrı 80.000,00 ‘er TL manevi tazminatın, davacı kardeş için ise 50.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesine talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesi ile destek tazminatı talebini davacı anne için 64.611,84 TL’ye, baba … için 57.606,77 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili, ceza dosyasının bekletici sorun yapılmasını talep ettiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkilinin sigortalı işçi olup fahiş nitelikteki manevi tazminatı ödeme kudreti bulunmadığını, kazanın oluşumunda kusur oranlarının tespiti gerektiğini, ölenin emniyet kemeri takmadığını, tazminat miktarına hükmedilirken kusur oranlarının göz önünde bulundurulması gerektiğinden meydana gelen trafik kazası olayı ile ilgili bilirkişi raporu alınması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta şirketi vekili, destek şahsının kusuruna denk gelen tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, müvekkili sigorta şirkettinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında gerçek zarar miktarı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, ticari faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta şirketi vekili, müvekkili şirketin ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, davacının maddi tazminat talebinin öncelikle trafik poliçesinden karşılanması gerektiğini, manevi tazminat limitinin 25.000 TL ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … AŞ. vekili, kusur durumlarının uzman raporu ile tespit edilmesi gerektiğini, ölen desteğin kaza sırasında emniyet kemeri takmaması nedeniyle müterafik kusurlu olduğunu, manevi tazminat yönünden müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, aksi halde müterafik kusurun manevi tazminat miktarından düşülmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın oluşumunda davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, kaza sonucu araçta yolcu olarak bulunan …’ün vefat ettiği, desteğin vefatı sebebiyle davacı anne ve babanın destek zararının oluştuğu, bilirkişi tarafından hesaplanan destek zararının ZMMS teminatı kapsamında kaldığı, zararın tazmininden davalı sürücünün haksız fiil hükümlerine göre, davalı araç malikinin işleten sıfatıyla, davalı … Sigorta şirketinin aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olarak 2918 sayılı yasanın 91 maddesine göre sorumlu olduğu, maddi tazminat miktarı ZMMS teminatını aşmadığından İMMS sigortasını yapan … Sigorta A.Ş’nin maddi tazminat yönünden sorumlu olmadığı, kazada vefat eden …’ün davacılar … ve …’ün çocukları olduğu, …’ün ise kardeşi olduğu, vefatı sebebiyle davacıların elem ve üzüntü duymalarının muhakkak olduğu, bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları sürücülerin kusur durumları birlikte değerlendirilerek manevi tazminatın takdirinin gerektiği, … Sigorta İMMS sigorta poliçesi kapsamında manevi tazminattan 25.000 TL limitle sorumlu olduğu gerekçesiyle davalı … Sigorta A.Ş maddi tazminattan sorumlu olmadığından aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine, davalılar …, … A.Ş ve … Sigorta aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile anne … için 64.611,84 TL, baba … için 57.606,77 TL destek tazminatının davalı … ve … A.Ş 19.03.2016 kaza tarihinden itibaren, … Sigorta A.Ş yönünden 16.05.2016 dava tarihinden itibaren yasal faizinden sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile anne … için 10.000,00 TL, baba … için 10.000,00 TL, kardeş … için 8.000,00 TL olmak üzere toplam 28.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … A.Ş den 19.03.2016 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalı … Sigorta A.Ş 25.000,00 TL ‘sinden 16.05.2016 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili ile davalı … Sigorta şirketi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, davalı sürücünün ağır ve tam kusuru ile meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların oğlu ve kardeşinin vefat ettiğini, mahkemece davacılar için takdir edilen manevi tazminat miktarlarının çok düşük olduğunu, denkleştirici olmadığını, toplumsal adaleti sağlamadığını, kaza nedeniyle genç bir insanın hayatının baharında vefat ettiğini, ölenin anne ve babasının tek erkek evladı ve davacı kardeşinin tek abisi olduğunu, davalıların başsağlığı bile dilemediklerini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın manevi tazminat yönünden kaldırılmasını ve manevi tazminat talebinin kabulünü istemiştir.
Davalı … Sigorta şirketi vekili, KTK 90. maddesi gereğince tazminat hesaplamalarında yeni genel şartların esas alınması gerektiğini,01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarına göre hesaplamalarda yaşam tablosu olarak TRH 2010 tablosunun dikkate alınması gerektiğini, müvekkili şirketince poliçenin 23.02.2016 tarihinde düzenlendiğini, bu nedenle yeni genel şartlarda belirtilen TRH 2010 tablosunun dikkate alınması gerekirken bilirkişi raporunda PMF yaşam tablosuna göre ve her yıl için % 10 oranında artırım % 10 iskonto uygulanarak hesaplama yapılmasının hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, yeni genel şartlarda teknik faiz olarak % 1,8 kullanılması öngörüldüğünden buna aykırı yapılan hesaplamanın kabul edilemeyeceğini, bilirkişi raporu hükme esas alınarak verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle destek tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davalı … Sigorta A.Ş aleyhine açılan maddi tazminat davasının reddine, diğer davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Eldeki davada; davacıların destek tazminatının hesaplanması için alınan aktüer bilirkişinin raporunda, PMF 1931 ve progresiv rant usulü ile hesap yapılmış, mahkemece PMF 1931 ve Progresiv rant usulüne göre yapılan hesaplama sonucu bulunan zarar hükme esas alınmış ise de; Yargıtay 17.(Kapatılan) H.D ve 4. H.D’nin son dönemlerdeki kararlarında kaza tarihi ve poliçe tarihi ne olursa olsun TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre bakiye ömrün belirlenmesinin güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağı belirtilmektedir. Ayrıca da Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarih- 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nun 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir. Bu nedenle; destek tazminatı hesabında, yeni ZMSS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz uygulaması da anılan cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre belirlenen bakiye ömür, TRH 1931 Yaşam Tablosuna göre belirlenen bakiye ömürden fazla olduğu için TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant metoduna göre yapılan hesaplamada daha fazla destek tazminatı hesaplanacağı açıktır. Bu durum davalı sigorta şirketi aleyhine olduğundan istinafa gelenin sıfatına göre kararın bu nedenle kaldırılması kanaati oluşmamış, bu nedenle davalı sigorta şirketinin istinaf itirazları reddedilmiştir.
Davacılar vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarlarına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; TBK’nın 56.(eski BK 47) maddesi hükmüne göre, manevi tazminat özel durumlar göz önünde tutularak adalete uygun olarak hükmedilir. Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna dair zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat miktarının belirlenmesindeki ölçütlerden biri de kusur oranları ise de, talep edilen maddi tazminattan kusur oranında yapılması gereken indirim kuralı, manevi tazminatlar için uygulanamayacaktır. Bu durumda hükmedilen manevi tazminat miktarı, somut olayın özellikleri, kaza tarihi, tarafların kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana gelmesindeki etkiler gibi hususlar bir arada değerlendirilerek belirlenmelidir. Somut olayda 19.03.2016 tarihinde davalı sürücünün tam kusuru ile gerçekleşen kaza sonucu davacıların oğullarını ve kardeşini kaybettiği, mahkemece anne ve baba için ayrı ayrı 10.000,00 TL, kardeş … için 8.000,00 TL manevi tazminata hükmedildiği anlaşılmaktadır. Kazanın oluş şekli, kaza tarihi, davacıların ölen ile yakınlık dereceleri, kazanın davalı sürücünün tam kusuru ile gerçekleşmesi, tarafların ekonomik sosyal koşulları dikkate gözetilerek, mahkemece davacı anne,baba ve kardeş için daha yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olayla bağdaşmayan düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş , davacılar vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazları yerinde görülerek, davacı anne … için 30.000,00 TL, baba… için 30.000,00 TL, kardeş … için 20.000,00 TL manevi tazminat takdiri uygun görülmüştür.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının manevi tazminat miktarı yönünden kaldırılmasına, bu kısım dışında yasa gereği hükmün diğer kısımları aynen tekrar edilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 19.10.2017 gün ve 2016/661 E. 2017/974 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN ;
Davalılar …, … A.Ş ve … Sigorta şirketi aleyhine açılan maddi tazminat davasının kabulü ile Anne … için 64.611,84 TL, baba … için 57.606,77 TL olmak üzere toplam 122.218,61 TL ‘nin davalı… ve … A.Ş yönünden 19.03.2016 kaza tarihinden itibaren, … Sigorta yönünden 16.05.2016 dava tarihiden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar … ve …’e verilmesine,
… Sigorta A.Ş maddi tazminattan sorumlu olmadığından maddi tazminat yönünden aleyhine açılan davanın reddine,
Alınması lazım gelen 8.348,75 TL harçtan peşin alınan 717,94 TL’nin mahsubu ile bakiye 7.630,81 TL’nin davalılar …, … A.Ş, … Sigortadan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irad kaydına,
Maddi tazminat yönünden davacılar kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 12.527,48 TL vekalet ücretinin davalılar …, … A.Ş, … Sigortadan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN ;
Manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile,
Davacı anne … için 30.000,00 TL, davacı baba … için 30.000,00 TL, kardeş … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 80.000,00 TL manevi tazminatın tamamından davalı … ve … A.Ş 19.03.2016 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, … Sigorta A.Ş 25.000,00 TL ‘sinden( davacı anne ve baba için 9.375,00 ‘er TL, davacı kardeş … için 6.250,00 TL olmak üzere) 16.05.2016 dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
Alınması lazım gelen 5.464,80 TL harcın (tamamından davalılar …, … A,Ş sorumlu olmak üzere ve 1.707,75 TL ‘sinden … Sigorta A.Ş sorumlu olmak üzere) davalılardan alınarak hazineye irad kaydına,
Tüm davacıların manevi tazminat davaları kısmen kabul edildiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 10/1. ve 4. fıkralarındaki “Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi uyarınca,
Davacı … için kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin tamamından davalılar …, … A.Ş sorumlu olmak üzere, 1.593,75 TL’sinden … Sigorta A.Ş sorumlu olmak üzere, davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine,
Davacı … için kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin tamamından davalılar …, … A.Ş sorumlu olmak üzere, 1.593,75 TL’sinden … Sigorta A.Ş sorumlu olmak üzere, davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine,
Davacı … için kabul edilen manevi tazminat miktarı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin tamamından davalılar …, … A.Ş sorumlu olmak üzere, 1.593,75 TL’sinden … Sigorta A.Ş sorumlu olmak üzere, davalılardan alınarak davacı …’e verilmesine,
Manevi tazminat davasında davalılar … ve … A.Ş’ kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan davacı …’ün reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.maddesine göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …ten alınarak davalılar … ve … A.Ş’ne verilmesine,
Manevi tazminat davasında davalılar … ve … A.Ş’ kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan davacı …’ün reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.maddesine göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …ten alınarak davalılar … ve … A.Ş’ne verilmesine,
Manevi tazminat davasında davalılar … ve … A.Ş’ kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan davacı …’ün reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2.maddesine göre 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacı …ten alınarak davalılar … ve … A.Ş’ne verilmesine,
Davacılar tarafından yapılan ilk masraf 33,50 TL, 3 bilirkişi ücreti 990,00 TL, 27 davetiye gideri 290,50 TL 6 müz. gideri 61,00 TL toplamı 1.375,00 TL yargılama giderinin (tamamından davalılar …, …, … Sigorta A.Ş sorumlu olmak üzere, 5,10 TL’sinden davalı … Sigorta A.Ş sorumlu olmak üzere davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
3-Davacılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
4-Davalı … Sigorta A.Ş. yönünden istinaf karar harcı olan 8.384,75 TL’den peşin alınan 2.087,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan TL’nin davacı 6.296,85 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak hazineye gelir kaydına,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı olan istinaf yargılama giderinin davalılar … ve … A.Ş.den alınarak davacılara verilmesine,
6-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı … Sigorta A.Ş’nin yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.08.03.2022