Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1237 E. 2022/423 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1237
KARAR NO : 2022/423

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/05/2017
NUMARASI : 2016/242 Esas 2017/528 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 15.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15.03.2022

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.05.2017 tarih 2016/242 Esas 2017/528 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili ile davalılar … ve … vekilleri tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 20.06.2015 tarihinde davalıların işleteni, sürücüsü ve ZMMS sigortacısı olduğu aracın , müvekkilleri … ve …’nin çocukları …’ye çarparak ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, meydana gelen kazadan dolayı, müvekkili … için hükmedilmesini talep ettikleri maddi tazminatın, doktor, hastane, ameliyat, hastaneye ve kaza nedeniyle gidilip gelinen başkaca yerlere geliş gidiş masrafları, taksi ücretleri, ömür boyu çalışamayacak ve yatağa bağımlı olmaktan kaynaklanan yoksun kalınan kazancın ve sair tüm vaki zararlarla yönelik olduğunu , müvekkilleri … ve … için kaza sırasında ve sonraki süreçte, sürekli çocuklarına bakmakla yükümlü olduklarından dolayı hastane gidiş geliş ücretleri, ilaç, doktor, hastane masrafları, bu gidiş gelişlerden kaynaklı işe gidemcmekten kaynaklanan yoksun kalınan kazanç zararlarının istendiğini, bilirkişi incelemesi ile gerçek zarar miktarının tespit edileceğini, manen de zarara uğradıklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik … için 14.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline, 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan tahsiline, davacı … için 500,00 TL, … için 500,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tüm davalılardan, 30.000,00′ er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta vekili , davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; sigorta poliçesi davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmesi ve 02/01/2015-02/01/2016 tarihleri arasında poliçenin geçerli olması nedeniyle , 20/06/2015 tarihinde meydana gelen zarlardan davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu, husumet itirazının yerinde olmadığı, alınan kusur raporunda davacı … kazanın meydana gelmesinde % 75, davalı sürücünün % 25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, yargılama aşamasında davacı vekili maddi tazminat talebinden feragat ettiğinden maddi tazminat yönünden inceleme yapılmadığı, … ‘nin yaralanması nedeniyle davacıların elem ve üzüntü duymasının muhakkak olduğu, sürücününün kusuru, … ‘nin yaralanma derecesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alınarak manevi tazminat taktir edildiği gerekçesiyle, maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 20.000 TL, … için 8.000,00 TL … için 8.000,00 TL olmak üzere toplam 36.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …dan 20.06.2015 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar ile davalılar … ve … vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, 7 yaşında bir çocuk olan … ‘nin kaza neticesinde beyin felci geçirdiğini, yürüyebilme, konuşabilme , yemek yiyebilme gibi tüm hayati fonksiyonlarını yitirdiğini, daha hayatının baharında çocuk yaşta olan müvekkil geçirdiği kaza neticesinde kalıcı olarak %99 sakat kaldığını, ömür boyu başkasının bakımına muhtaç kalacağını, yürüyemeyeceğini, ağız yoluyla beslenemeyeceğini, arkadaşlarıyla oynayamayacak ve okula da gidemeyeceğini, fiziksel olarak çektiği acıların ve içine düştüğü psikolojik çöküntünün tarifinin imkanı olmadığını, sağlık problemlerinin arttığını, gördüğü tedaviler yetersiz gelmeye başladığını, davacı anne babanın ellerinden hiçbir şey gelmeden çocuklarının ellerinden kayıp gidişini izlediklerini, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının Yargıtay kriterlerine uygun olmadığını, caydırıcılıktan uzak olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmektedir.
Davalılar … ve … vekili, ön inceleme duruşmasında maddi tazminat yönünden feragat edildiğinden vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, kararın düzeltilmesi gerektiğini, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olamayacağını, davacı … ‘nin %75 kusuruna göre zararın yeterince belirlendiğini ileri sürmektedir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacılar ile davalı sigorta şirketinin maddi tazminat talepleri yönünden uzlaşarak ödeme yapılması nedeniyle, davadan feragat edilmiş olup, hakkın özünden feragat bulunmamaktadır. Ödeme nedeniyle, maddi tazminat davası konusuz kaldığından, talep edilmesi halinde, dava açılmasına sebebiyet veren davalı taraf vekalet ücreti ile yargılama giderlerinden sorumlu olacaktır. Uzlaşmanın niteliğine göre, davacılar vekili, davalılar aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinde bulunmadığından, maddi tazminat yönünden vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi doğru olup, davalılar … ve … vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Hükmedilen manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazlarının incelenmesinde; olay tarihi, olayın meydana geliş şekli, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumu, yaralanmanın derecesi ile TBK ‘ nın 56.maddesindeki özel haller dikkate alınarak manevi tazminatın takdir edildiği anlaşılmakla, tarafların istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranların dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacılar vekili ile davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 31,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 49,30 TL’nin davacılardan tahsiline,
3-Davalılar … ve … yönünden istinaf karar harcı olan 2.459,16 TL’den peşin alınan 614,80 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.844,36 TL’nin davalılar … ve …’dan tahsiline,
4-İstinaf başvurusu nedeni ile tarafların yaptıkları giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15.03.2022