Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1228 E. 2022/258 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1228
KARAR NO : 2022/258

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2019
NUMARASI : 2015/666 Esas 2019/80 Karar
DAVANIN KONUSU :Hasar ve Değer Kaybı Tazminatı
KARAR TARİHİ : 15.02.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 15.02.2022

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.02.2019 tarih 2015/666 Esas 2019/80 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 17.08.2014 tarihinde davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin aracına çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, davalı sigorta tarafından sadece 4.362,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin zararının daha fazla olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusuru bulunmadığını ileri sürerek, 2.000,00 TL hasar, 500,00 TL değer kaybı tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle hasar tazminatını 4.359,00 TL’ye, değer kaybı talebini 1.750,00 TL olmak üzere toplam talebini 6.109,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiş, duruşmadaki beyanında kusurunun olmadığını beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 26.09.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu, buna göre davalının % 45, oranında davacının % 55 oranında kusurlu olduğu, kusur oranına göre hesaplanan 3.924,45 TL hasar bedelinin davadan önce 29.12.2014 tarihinde davalı sigorta tarafından yapılan 4.362,00 TL ile karşılandığı, kusur durumuna göre 787,50 TL değer kaybından davalıların sorumlu olduğu gerekçesiyle davacının % 55, davalı sürücünün % 45 kusurlu olduklarının kabulü ile davacının hasar bedeli talebinin reddine, değer kaybı talebinin kısmen kabulü ile 787,50 TL değer kaybı bedelinin davalı sürücüden kaza tarihinden, davalı sigorta şirketinden 29.12.2014 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, bizzat olayı gören tanık beyanına itibar edilmediğini, mahkemenin kabul ettiği bilirkişi raporu ile ATK raporu arasında çelişki bulunduğunu, tanık anlatımlarıyla müvekkilinin yeşil ışıkta geçtiği ve kazanın ATK rapordaki 1. ihtimaldeki gibi gerçekleştiğinin anlaşıldığını, ilk raporda tanık beyanı dikkate alınmadığını, tanık beyanında her ne kadar araçların kafa kafaya çarpıştıkları şeklinde ifade kullanılmış ise de her iki aracın kendi istikametinde gittiğini ve arkadan çarpışma olmadığını belirtmek için bu ifadeleri kullandığını, kaldı ki tanık anlatımını ifade verirken düzelttiğini, davalı aracının sağ ön kısmı ile müvekkili aracının sol ön kısmının çarpıştığının açıkça vurgulandığını, tanığın bu beyanın ilk bilirkişi heyeti tarafından sorgulanmayan kaza tespit tutanağına ait kaza yeri krokileri ile de doğrulandığından mahkeme nezdinde düzenlenen ilk raporun çürütüldüğünü, müvekkiline ait araç sürücüsünün kusursuz olduğunu istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, hasar ve değer kaybı tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin arcına çarptığını ileri sürerek hasar ve değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur.
Mahkemece alınan 26.09.2016 tarihli bilirkişi kurulu raporunda “…sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile Cumhuriyet Mahallesi tarafından gelip Serinkuyu Kavşağı’nda 6221 Sokak istikametine geçmek istediği sırada, aracının komple sağ arka kapı ve çamurluk kısımlarına, Anadolu Caddesi üzerinden Çiğli istikametinden gelip İzmir istikametine seyir halinde bulunan sürücü … idaresindeki … plakalı aracının komple ön kısımları ile çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiği, kaza tespit tutanağında -davacı taraf aracının ön kısmıyla kavşaktan çıkış yapan davalı tarafın aracının arka sağ yan kısmına vurdu- belirlemesinin ve davacı ile davalı taraf araçlarının seyir yönlerinin birbirine 90 derecelik açılı olması ile kafa kafaya çarpışma fiziki olarak mümkün olmadığından tanık ….’ın beyanlarının gerçeği yansıtmadığı, Şemikler Kavşağı’nın Anadolu Caddesi üzerinde Şemikler tarafından giriş ve çıkışı olan, Cumhuriyet Mahallesi tarafından tek çıkışı olan bir kavşak olduğu, kavşaklardaki trafik akış tekniğinin bu kavşağa uygulanmasına göre Cumhuriyet Mahallesi çıkışı trafik ışığı yeşil yandığında, Çiğli istikameti ve İzmir istikameti kırmızı yanması, kısa bir süre sonra Şemikler çıkışı yeşil yanması gerektiği, daha sonra Cumhuriyet çıkışı kırmızı yanması ile önce Çiğli istikameti yeşil, Şemikler girişinde araçların geçişini tamamlaması için kısa bir süre sonra İzmir istikametine yeşil yanması gerektiği, sürücü … idaresindeki … plakalı aracı ile Serinkuyu Kavşağı’nda Cumhuriyet Mahallesi tarafından gelip Serinkuyu Kavşağı’nda 6221 Sokak istikametine geçmek istediği sırada kendisine sarı ışık yandığında dikkatli davranması ve gireceği kavşağın geçişe uygun olmadığını yani sıkışık olduğunu gördükten sonra durması, geçiş yapmaması gerektiği, çünkü kavşağa girdiğinde geçişini tamamlayamadığı takdirde, Çiğli-İzmir istikametine yeşil ışığın yanacağı ve kazanın olmasının kaçınılmaz olacağı, nitekim bu şekilde ön görmeyerek sarı ışıkta geçtiği ve o sırada kavşaktaki Şemikler giriş tarafında araç sıkışıklığı olduğundan, kavşakta geçiş yapamadığı ve Çiğli-İzmir istikametine yeşil ışık yandığında araçlar hareket edip sürücü …. idaresindeki … plakalı aracın sol ön kısımları ile kendi aracının sağ arka kısmına çarpması ile sonuçlanan maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği…” açıklanarak kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsü % 45, davacıya ait araç sürücüsü % 55 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
İtiraz üzerine ATK Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınmış, bu raporda yeşil ışıkta kim geçmiş ise kusursuz, diğer taraf tam kusurlu olduğu belirtilerek alternatifli rapor tanzim edilmiştir. Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Komisyonu tarafından düzenlenen raporda aynı görüş tekrarlanmıştır.
Mahkemece ilk rapor hükme esas alınmıştır. Kaza tespit tutanağında her iki sürücünün da yeşil ışıkta geçtiklerini beyan etmeler nedeniyle kusur izafesi yapılamadığı belirtilmiştir. Benimsenen bilirkişi raporda davacı tanığı …’ın da beyanı irdelenmiş olup bu bilirkişi raporu polis memurlarınca tutulan kaza tespit tutanağındaki kaza özeti ve kroki ile uyumlu olduğu gibi bilirkişilerce kaza mahallinin özelliklerine göre somutlaştırma yapılarak sonuca ulaşıldığı için bu rapor dosya kapsamına ve oluşa uygun kabul edilmiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15.02.2022