Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1193 E. 2022/416 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1193
KARAR NO : 2022/416

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.01.2019
NUMARASI : 2018/173 E. 2019/80 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 14.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.03.2022

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.01.2019 tarih 2018/173 E. 2019/80 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 28.10.2017 tarihinde, davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın, müvekkil aracına çarpmasıyla meydana gelen kazada, müvekkili aracında hasar oluştuğunu, hasarın tazmini amacıyla dava öncesinde davalı şirkete başvurulduğunu, açılan hasar dosyasında davalı yan tarafından gerçek zararın karşılanmadığını, müvekkilinin aracı her ne kadar pert total olarak değerlendirilse de rayiç bedelinin olduğundan düşük, sovtaj bedelinin ise olduğundan yüksek belirlendiğini, davalının gerçek zarar miktarından sorumlu olduğunu, bunun yanında meydana gelen kaza neticesinde müvekkil aracında değer kaybı zararı da meydana geldiğini, davanın belirsiz alacak niteliğinde olduğu, bilirkişi incelemesine göre değer kaybı zararının olduğunun tespiti halinde davalı … şirketinin bundan da sorumlu olacağını ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak kaydıyla 150,00-TL tazminatın davalının temerrüt tarihinden itibiren işleyecek yasal faizi birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle 100,00 TL hasar bedeli talebini 8.849,97 TL ‘ ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, 28.10.2017 tarihinde sigortalı aracın karışmış olduğu maddi hasarlı trafik kazası sonucu … plakalı araçta maddi hasar meydana geldiği iddiasıyla müvekkili şirkete yapılan başvuru üzerine hasar dosyasının açıldığını, hasar denetimi sırasında yapılan SİSBİS sorgulamasında hasara uğradığı iddia edilen araçlardan biri olan … plakalı aracın maliki dava dışı … hakkında Sahte Kaza Tespit Tutanağı düzenlediği için Kara Liste kaydı bulunduğunun tespit edildiğini, bu kişinin araç tamir servisi bulunduğunu, tazminat talep eden davacıya ait …plakalı aracın hasar ihbar kaydının da …’a ait serviste yapıldığını, sigortalı aracın 22 aylık boşluk dönemi (sigortasız) olması ve poliçe tanzim tarihinden 28 gün sonra kazanın gerçekleşmesinin de şüphe uyandırdığını, … firmasından hasar değerlendirme raporu alındığını, kaza sonrası olay yerinde çekilen fotoğraflar ve ekspertiz fotoğrafları üzerinden yapılan karşılaştırma ve değerlendirmeler sonrasında kazaya karıştığı belirtilen araçlar üzerindeki hasar izlerinin birbirleriyle örtüşmediği kanaatine varıldığını, müvekkili şirketin yetkili organlarınca kaza değerlendirildiğini ve kazanın gerçek olmadığı gerekçesiyle hasar ödemesine ilişkin talebin reddedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; hüküm vermeye elverişli, gerekçeli, yeterli, inandırıcı ve dosya kapsamına uygun olan bilirkişi raporundan, kazanın meydana gelmesinde davacının kusursuz, kazaya karışan davalı … tarafından sigortalanan aracın dikkatsiz ve tedbirsizce davranması, kurallara aykırı şekilde şerit değiştirmesi, şerit ihlali nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğunun, davacıya ait araçta 8.849,97 TL hasar meydana geldiğinin, aracın modeli, yaşı, kilometresinin yüksek oluşu, geçmiş kazaları, piyasa değeri göz önüne alınarak zarar hesaplandığından, araç sahibinin bir zararı oluşmaması nedeniyle değer kaybı oluşmayacağının anlaşıldığı, davalının, kaza ile hasarın uyumsuz olduğu yönündeki savunmasını ispata yarar delil sunamadığı, bilirkişi raporunda da kaza ile hasarın uyumlu olduğun tespit edildiği, trafik polisleri tarafından tutulan kaza tespit tutanağının aksinin ispatlanamadığı gerekçesiyle, değer kaybı isteminin reddine, hasar bedeli isteminin kabulü ile 8.849,97 TL hasar bedelinin 15.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, ıslah edilen miktar üzerinden işleyecek faizin ıslah tarihi olması gerektiği halde, hükmedilen hasar bedelinin tamamı için eksper raporu tarihi olan 15.12.2017 tarihinden faiz işletilmesinin hatalı olduğunu,cevap dilekçelerinde de belirtildiği üzere tarafımızca … firması tarafından düzenlenen rapora göre hasar gören araçların raporu düzenleyen kişiye gösterilmediği sadece fotoğraf üzerinde değerlendirme yapabildiğinin belirtildiğini, kaza sonrası olay yerinde çekilen fotoğraflar ve ekspertiz fotoğrafları üzerinden yapılan karşılaştırma ve değerlendirmeler sonrasında kazaya karıştığı belirtilen araçlar üzerindeki hasar izlerinin birbirleriyle örtüşmediği kanaatine varıldığını, bu sebeplerle raporlar arasında çelişki olduğu, görüldüğünü, raporun uzman bilirkişilerden alınması gerektiğini, hükme esas alınan raporun eksik ve hatalı olduğunu, istinaf sebepleri olarak ileri sürmektedir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasından yanklanan araç hasar bedeli ile değer kaybının tahsili istemine ilişkindir
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda ; davalının ZMMS sigortacısı olduğu araç sürücüsünün ,kurallara aykırı ve trafiği tehlikeye düşürecek şekilde şerit değiştirmesi ve şerit ihlali yapması neticesinde kazanın gerçekleştiği, kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kaza ile hasarın uyumlu olduğu tespit edilmiştir. Hükme esas alınan ayrıntılı, denetime elverişli, teknik verilere dayalı ve dosya kapsamına uygun bilirkişi raporu ile hasar ile kazanın uyumlu olduğunun tespit edilmiş olup, davalı taraf iddialarını somut delillerle de ispatlayamamıştır. Davalı vekilinin hükmedilen araç hasar bedeline ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.
Islah edilen miktar yönünden, ıslah edilen tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazlarının değerlendirilmesinde ; dava belirsiz alacak niteliğinde olup, dava dilekçesinin içeriğinde davanın HMK 107.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmiştir. Belirsiz alacak davalarında, arttırılan miktar yönünden de temerrüt tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğinden, dava dilekçesinde temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmekle, ilk derece mahkemesince arttırılan miktar yönünden de eksper raporunun düzenlendiği tarih olan temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilmesine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-.Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 604,54 TL’den peşin alınan 151,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 453,54 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı’nın yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14.03.2022