Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1153 E. 2022/129 K. 21.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2019/1153
KARAR NO : 2022/129

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25.12.2018
NUMARASI : 2018/708 E. 2018/1136 K.
DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat
KARAR TARİHİ : 21.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.01.2022

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmr 1. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25.12.2018 gün ve 2018/708 E. 2018/1136 K. sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirket nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı aracın 13.09.2014 tarihinde dava dışı sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle tam kusurlu olarak park halindeki araçlara çarptığını, bu araçlara toplam 14.881,00- TL hasar tazminat bedelinin 07.11.2014 tarihinde müvekkili tarafından ödendiğini kazadan 1 saat 30 dakika sonra yapılan alkol ölçümünde sigortalı araç sürücüsünün 0,50 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, alkol oranının kaza sırasında daha yüksek olduğu düşünüldüğünde kazanan salt alkolün etkisinde meydana geldiğini, genel şartlar gereğince davacı sigorta şirketinin sigortalıya rücu hakkının bulurduğunu ileri sürerek 14.881,00-TL tazminatın ödeme tarihi olan 07.11.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünü % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kazanın oluşumunda alkolün salt etkili olduğu, söz konusu kaza nedeniyle dava dışı araçlarda toplam 14.721,86 TL hasar meydana geldiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 14.721.86 TL tazminatın dava dışı araç maliklerine ödeme tarihi olan 07.11.2014 tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı, oğlu …’in fiilen işlettiği ancak vergi kaydı bakımından kendisi üzerine kayıtlı … adlı işletmeleri tarafından sigortalı aracının sürücü …’a kiraya verildiğini, işleten sıfatıyla kazada kusursuz olduğunu, salt ruhsat sahibi olması sebebiyle sigorta şirketine karşı sorumluluğunun bulunmadığını, kazanın sürücünün salt alkollü olması sebebine dayandığı düşünüldüğünde her halükarda sorumluluğunun ortadan kalktığını, husumet itirazının bulunduğunu, davacı sigortanın rücu hakkının bulunmadığını, kiracı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğunun tespit olunduğunu, hasar bedellerinin hangi ölçüler baz alınarak nasıl ne biçimde hesaplandığının bilinmediğini, tek bilirkişi raporuna dayanarak karar verildiğini, şahsının tacir olmadığını, firmasının şahsı üzerine olduğunu, bu nedenle hükmedilen avans faizinin haksız ve dayanaksız olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davacı sigorta şirketi tarafından trafik kazası sonucu 3.kişilere ait araçlar için yapılan hasar bedeline dair ödemenin alkollü sürücüye ilişkin teminat dışı hal nedeniyle davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı sigorta şirketinin davalıya rücu hakkının temelini aralarındaki ZMSS poliçesi oluşturmakta olup davacının rücu hakkı bulunup bulunmadığı ve varsa rücu edebileceği miktarın belirlenmesi bakımından, 2918 sayılı Kanun’un 95/2 maddesi ile ZMSS Genel Şartları B.4.c. maddesi ve taraflar arasındaki ZMSS poliçesine göre değerlendirme yapılması gerekmektedir. Davalı, taraflar arasında yapılan sigorta sözleşmesinin tarafı (akidi) sigortalı olmakla davalının maliki olduğu aracın işleteni olma sıfatının devam edip etmediği bu davada önem arz etmeyeceğinden ve denetime elverişli bilirkişi heyeti raporuyla da kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleştiği tespit edildiğinden davalının bu hususlara yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Davalı, zarar gören araçta hasar bedellerinin hangi ölçüler baz alınarak hesaplandığının bilinmediğini istinaf itirazı olarak ileri sürmekte ise de; mahkemece alınan hasar raporu davalıya 20.11.2017 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından rapora itiraz edilmediğinden ve davalı tarfça itiraza uğramayan rapor davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan davalının bu hususa yönelik istinaf itirazı da yerinde değildir.
Taraflar arasındaki ilişkinin ve davanın sigorta sözleşmesinden kaynaklanmasına, bu tür sözleşmelerin 6102 sy. TTK’nın 3. ve 4. maddeleri uyarınca tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, mutlak ticari işlerden olmasına ve sigortalı araç komyonet tipi araç olup kiralık araç olarak kullanılmasına göre davada temerrüt faizi olarak isteme uygun biçimde avans faizine hükmedilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiş olup davalının faiz türüne ilişkin istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.005,65 TL’den peşin alınan 251,41 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 754,24 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.21.01.2022