Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1144 E. 2022/417 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1144
KARAR NO : 2022/417

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06.11.2018
NUMARASI : 2017/1098 E. 2018/1128 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
KARAR TARİHİ : 14.03.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.03.2022

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.11.2018 tarih 2017/1098 E. 2018/1128 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi taraf vekillerince istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 25.06.2017 tarihinde, davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın, müvekkil aracına çarpmasıyla meydana gelen kazada, müvekkil aracında hasar oluştuğunu, hasarın tazmini amacıyla dava öncesinde davalı şirkete başvurulduğunu, ödeme yapılmadığını, davanın HMK 107 .maddesine dayalı olarak açıldığını, tespit mahkemesinde alınan raporda hasarın tespit edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklı saklı kalmak kaydıyla 200,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi birlikte, 500,00 TL tespit gideri ile 440,00 TL tespit vekalet ücretinin yargılama gideri olarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 33.000,00 TL ‘ ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı cevap layihasını sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; kazanın oluşumunda, sigortalı arç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, davacı aracında meydana gelen hasar nedeniyle 33.000,00 TL istenebileceği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 33.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, karar verilmiştir.
Karara karşı taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, ıslah harcı ile tespit yargılama ve vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil delmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, istinaf sebepleri olarak ileri sürmektedir.
Davalı vekili, 6704 sayılı yasanın 3.maddesi ile 26/04/2016 tarihinde değişikliğe uğrayan Karayolları Trafik Kanunu’ nun, “Doğrudan Doğruya Talep Ve Dava Hakkı” başlıklı 97. maddesi uyarınca, davacının sunması gereken belgeleru sanmaması nedeniyle, dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, bilirkişi raporunda fahiş hesaplama yapıldığını,Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın “B.2.Tazminat ve Giderlerin Ödenmesi” başlıklı maddesinin (b) fıkrasının ikinci paragrafında; “Hasar halinde, hasar gören parça, onarımı mümkün değilse veya eşdeğeri parça ile değiştirilme imkânı yok ise yenisi ile değiştirilir.” hükmüne göre, hasarlı aracın tamiri mümkün olmayan parçalarının mevcut ise eşdeğeri ile, eşdeğeri ile değiştirilme imkânı yok ise yenisi ile değiştirilmesi gerektiğini, Türk Medeni Kanunu’ nun 2 ve 3.maddeleri uyarınca, kişinin haklarını elde ederken ve borçlarını verine getirirken dürüst davranmak ve iyi niyetle hareket etmek zorunda olduğunu, müvekkilin aracın onarımına yönelik parça tedarik indirim hakkı olduğunu, davacının kendisince uygun bulunan serviste aracın onarımını gerçekleştirdiğini, , Türk Medeni Kanunu’ nun 2 ve 3.maddeleri uyarınca, kişinin haklarını elde ederken ve borçlarını verine getirirken dürüst davranmak ve iyi niyetle hareket etmek zorunda olduğunu, alacağın belirlenebilir nitelikte olduğunu, bilirkişi raporlarına akrışı itirazlarının değerlendirilmediğini, davanın reddi gerektiğini, istinaf sebepleri olarak ileri sürmektedir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar bedelinin tahsili istemine ilişkindir. .
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı Kanunun 5. maddesiyle değişik 2918 sayılı Kanunun 97. maddesi ile zarar görenin, dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği düzenlenmiş, aynı değişiklikle sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği belirtilmiştir. HMK’nın 114. maddesinde dava şartları gösterilmiş, 115/2. maddesindeki “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” şeklindeki düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hakim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir. HMK’nın 114. maddesinde gösterilen dava şartı olarak belirlenen bir çok hususun tarafça giderilebilecek bir noksanlık olarak görüldüğü madde gerekçesinden de anlaşılmaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrası “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu” belirtilmiştir. Yargıtay 4. ve 17.Hukuk dairelerinin yerleşik uygulamalarında KTK’nın 97. maddesinde düzenlenen , dava şartının tamamlanabilir dava şartı olduğu, kabul edilmektedir. Somut olayda, davacı tarafça, davadan önce, tespit mahkemesinde alınan bilirkişi raporu ile kasa tespit tutanağıyla birlikte , davalı … şirketine başvurulması üzerine hasar dosyası açıldığı, eksik bir belge bulunmadığı, mahkemeye tüm belgelerin sunulduğu ve rapor alınarak karar verildiği anlaşılmakla, dava şartı eksikliği bulunmadığından, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları yerinde değildir.
Davalı ile anlaşmalı ya da yetkili servisleri arasında yapılan anlaşmalara göre iskonto uygulanması, davacıyı bağlamayacak olup, davalı … şirketi iskonto indirimi yapılmadan, davacının gerçek zararından sorumludur. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan, hüküm kurmaya, denetime elverişli, emsal araştırmaların ve dayanakların belirtildiği, teknik verilere dayalı , dosya kapsamına uygun ve iskontosuz olarak aracın onarım bedelinin hesaplandığı bilirkişi raporundan ; sigortalı araç sürücüsünün % 100 kusurlu olduğu, davacı aracındaki hasarın onarım bedeli 47.278, 48 TL tespit edildiğinden, aracın kaza tarihindeki hasarsız 2.el rayiç değerine göre, aracın tamirinin ekonomik olmadığı, pert total işlemi yapılması gerektiği, seçimlik hakka sahip davacıda aracın kalması nedeniyle, aracın rayiç değerinden sovtaj değeri olan 18.000,00 TL’nin mahsubuyla, talep edilebilecek tazminatın , 33.000,00 TL olduğu anlaşılmakla, mahkemece raporun benimsenerek, davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir.
Davacı vekilinin istinaf itirazlarının incelenmesinde; ıslah harcı ve tespit mahkemesinde yapılan giderler ile tespit vekalet ücreti yargılama giderlerinden olduğu halde, ilk derece mahkemesince, bu yargılama giderlerinin, hükmün yargılama giderlerine dahil edilmemesi usul ve yasaya aykırı bulunmakla, davacı vekilinin istinaf itirazları yerindedir,
Yukarıda açıklanan gerekçe ışığında, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin yargılama giderlerine ilişkin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin sitnaf itirazlarının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurularının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.11.2018 tarih 2017/1098 E. 2018/1128 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın KABULÜ ile,
33.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 2.254,23 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 31,40 TL ve ıslah harcı olan 560,14 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 1.662,69 TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
Davacının yatırmış olduğu 67,40 TL harç ve ıslah harcı olan 560,14 TL olmak üzere toplam 627,54 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu 900,00 TL bilirkişi ücreti, 147,40 TL tebligat-posta gideri gideri, 500,00 TL tespit gideri, 440,00 TL tespit vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.987,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 3.960,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde isteği halinde kendisine iadesine,
Davalı yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvuran davacıya iadesine,
5-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 2.254,23 TL’den peşin alınan 537,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.717,23 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve 23,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 44,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 14.03.2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.