Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/109 E. 2021/1372 K. 18.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/109
KARAR NO : 2021/1372

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26.12.2017
NUMARASI : 2016/503 E. 2017/1202 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 18.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 18.11.2021

İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.12.2017 tarih 2016/503 E. 2017/1202 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 12.01.2016 tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın müvekkil aracına çarpması ile meydana gelen kazada müvekkili aracında hasar meydana geldiğini, değişik iş dosyasında düzenlenen tespit raporunda hasar miktarının tespit edildiğini, davalı sigorta şirketinin gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğunu, hasar bedeli likit alacak olmadığından ve yargılamayı gerektirdiği için fazlaya ilişkin hakları saklı tutulduğunu ileri sürerek,5.000,00.TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt tarihinden itibaren tahsiline, değişik iş sayılı dosyada yapılan 500,00.TL gider ile hükmedilen 400,00.TL vekalet ücretinin hükmün yargılama giderlerine eklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, bedel artırım dilekçesi ile talep miktarının 12.000,00.TL ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkili sigorta şirketinin sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve poliçe limiti ile sorumlu olduğunu, müvekkilinin yokluğunda tespit yapılarak alınan bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, tespit dosyasındaki yargılama giderlerinin müvekkilinden tahsiline karar verilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; sigortalı araç sürücüsünün % 100 oranında asli kusur neticesinde meydana gelen kazada davacı aracında hasar oluştuğu, tamirinin ekonomik olmadığı, istenebilecek hasar miktarının 12.000,00.TL olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 12.000,00.TL ‘nin 5.000,00.TL ‘sine dava tarihinden, 7.000,00.TL ‘sine ıslah tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, artırılan miktar yönünden dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmemesinin, talebe rağmen tespit dosyasında belirlenen 400,00.TL vekalet ücretinin yargılama giderine eklenmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasında davacı aracının hasarlanması nedeniyle oluşan zararın tazmini istemlidir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Alacağın belirlenemediği davalarda, kısmi dava olarak da dava açılabilecek olup, kısmi dava açıldığında, ıslahla artırılan miktar yönünden, ıslah tarihinden itibaren faiz işletilecektir. Dava dilekçesinde, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilmemesi, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmadığının kabulünü gerektirmez. Dava dilekçesinin sonuç talep kısmıyla birlikte, içeriğinin de birlikte değerlendirilerek, davanın kısmi veya belirsiz alacak davası olarak açıldığının tespit edilmesi gerekmektedir. Dava dilekçesinin sonuç talep ve açıklama kısmında, davacı vekili davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığını açıkça belirtmemiş ise de, dava dilekçesinin açıklama kısmında, davalı sigorta şirketinin gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğu, hasar bedeli likit alacak olmadığından ve yargılamayı gerektirdiği için fazlaya ilişkin hakları saklı tutulduğu belirtilmiş olduğundan, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığının kabulü gerekmektedir. Bu durumda, belirsiz alacak davası olarak açılan davada, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 5.000,00.TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsilinin istenmesi , bedel arttırım dilekçesiyle hükme esas alınan bilirkişi raporunda tespit edilen 12.000,00 TL ‘ye dava miktarının yükseltilmiş olması nedeniyle, kabul edilen 12.000,00 TL’nin, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi gerekirken, artırılan 7.000,00.TL yönünden ıslah tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmesi hatalı olmakla, davacı vekilinin faize ilişkin istinaf itirazları yerindedir.
Ayrıca, dava dilekçesinde delil tespiti dosyasında belirlenen 400,00.TL vekalet ücretinin yargılama giderlerine eklenmesi talep edildiği halde, bu talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği, hükmün yargılama giderlerine de dahil edilmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin, tespit vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesi gerektiğine ilişkin istinaf itirazları da yerinde görülmüştür. ye istinaf itirazları yerinde kabul edilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçe ışığında, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 26.12.2017 tarih 2016/503 E. 2017/1202 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın kabulü ile 12.000,00.TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine,
Talep konusu tespit giderlerinin yargılama giderlerinde nazara alınmasına,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 819,72 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harç ile 119,60 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 614,73 TL’nin davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafça peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan toplam 204,99 TL ‘nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ye göre belirlenen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafça yapılan 33,50 TL ilk masraf, 10 tebligat ve 2 müzekkere gideri toplamı 123,60 TL, 1 bilirkişi ücreti 350,00 TL ve İzmir 1.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/8 Değişik İş sayılı dosyasında yapılan (206,30 TL mahkeme yolluğu, 250,00 TL bilirkişi ücreti ve harç toplamı 65,90 TL ki toplam 522,20 TL yargılama giderinden) taleple bağlı kalınarak 500,00 TL’si, tespit dosyasında takdir olunan 400,00 TL vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.407,10 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Davacı tarafça yatırılan gider avansının artan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 28,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 126,10 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye istinaf yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi18.11.2021