Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1070 E. 2022/784 K. 20.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1070
KARAR NO : 2022/784

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 30.03.2017
NUMARASI : 2016/137 E. 2017/29
DAVANIN KONUSU : Marka Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti ile Önlenmesi
KARAR TARİHİ : 20.05.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.05.2022
İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 30.03.2017 tarih 2016/137 E. 2017/29 sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında ” …” markasının ve konseptinin kullanılması ve ürünlerin müvekkili şirketten tedarik edilmesi kaydıyla 07.04.2016 tarihli Franchise sözleşmesinin imzalandığını ancak sözleşmede kararlaştırılan ödemelerin süresinde yapılmadığını, cari hesap borcunun ödenmesi için davalı şirkete 15.07.2016, 26.07.2016 ve 03.08.2016 tarihlerinde üç tane ihtarname keşide edildiğini, bu ihtarnamelere rağmen ödemelerin zamanında ve tam olarak yerine getirilmediğini bu nedenle sözleşmenin 4.1 (I), 9 (II), 11(a) ve 15(c) maddelerinin ihlali nedeniyle İzmir 20. Noterliğinin 02.09.2016 tarih ve 13511 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiğini, fesih iradesinin karşı yana 05.09.2016 günü tebliğ edildiğini, davalı şirketin … mah … Cad no: … Bornova İzmir adresinde müvekkili şirketi ile arasında hiçbir sözleşme ve hukuki ilişki olmaksızın, işletmenin dış tabelalarında yer alan … markasındaki … ibaresinin üzerini muşamba ile örterek … markasının vazgeçilmez dekorasyonu ve konseptiyle satışa ve ticari faaliyetine devam ettiğini, bu nedenle taraflar arasındaki Franchise sözleşmesinin 11.(b) maddesi uyarınca karşı yana fesih iradesinin ulaşmasından itibaren sözleşmenin 6. Maddesinde yer alan rekabet yasağının başladığını, davalı şirketin işletmesinin faaliyetine devam etmesinin “sözleşmenin sona ermesinden itibaren 1 yıl süre ile aynı gıda ürünleri ile üretim ve satım konulu işyeri açamaz” şeklinde belirtilen sözleşmenin 6. maddesinde yer alan haksız rekabet yasağına ilişkin madde hükümlerine aykırı olduğunu, haksız rekabet suçunu oluşturduğunu bu sebeple İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına 2016/80243 soruşturma nosu ile şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın halen devam ettiğini, söz konusu kullanımın TTK’nın ” Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” başlıklı 55. Maddesinde belirtilen hallere aykırılık içerdiğini, davalı şirketin müvekkilinin markasını iş yeri konsepti ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun surette kullandığını, davalı şirketin sözleşme gereğince haksız rekabet hükmüne aykırı surette aynı yerde dönercilik faaliyetine devam ettiğini, müvekkilinin ticari itibarına ve marka haklarına zarar vereceğini, davalının haksız kazanç elde etmesine neden olacağını ileri sürerek davalı şirketin … Mahallesi … Caddesi no:… Bornova/İzmir adresinde keşif suretiyle tespit yapılmasını, … ibaresini taşıyan ambalaj, kutu, tabak, broşür gibi tüm tanıtıcı materyallerin toplatılması, özellikle işyeri dışında yer alan naylon muşamba kapatılarak kullanılan … ibareli tüm tabelaların ve konseptin sökülmesi ve kaldırılması ve hükmün kesinleşmesine kadar kullanımın önlenmesine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini, maddi ve manevi tazminat davası açma hakkının saklı tutulmasına, davanın kabulü ile haksız rekabetin tespitine ve sözleşme gereğince sözleşmenin sona ermesinden itibaren 1 yıl süre ile aynı gıda ürünleri ile üretim ve satım konulu “iş yeri açamaz” maddesi gereğince davalının sözleşmenin feshinden itibaren 1 yıl süre ile sözleşme konusuna dair gıda işletmeciliği faaliyetine devam etmesinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı, davacı tarafından gönderilen ihtarname tebliğ aldıkları aldıkları 5 Eylül 2016 tarihinden itibaren dava konusu markayı kullanmadıklarını, ” …” markasını kullandıklarını, dava konusu markanın üzerini kapattıklarını, kapattıkları ibareleri sildiklerini, herhangi bir tanıtım gereci de kullanmadıklarını, davacı tarafın kendilerinden fahiş talepte bulunduklarını ve zor durumda bıraktıklarını, sonra da sözleşmeyi feshettiklerini, …, …. biletlerinin üzerindeki … ibaresinin kaldırılması için ilgili kuruluşa başvuru yapmalarına rağmen sistemden kaynaklanan nedenlerle inceleme tarihine kadar ilgili kuruluşça düzenlenemediğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 2009/01233 nolu “… ” ibareli 43. sınıfta kayıtlı dayanak markanın sahibi … adına hüküm ifade ettiği, marka ihlalinin ancak marka sahibi veya münhasır lisans veren tarafından ileri sürülebileceği, ancak davacı şirketin sunduğu 08.12.2009 tarihli belgeye göre lisans alan konumunda bulunduğu ve lisans sözleşmesinin 7 ve 8. madde hükümlerine göre lisansın adi lisans niteliğinde olduğu, dolayısıyla davacı şirketin marka ihlali bakımından dava açma yetkisi bulunmadığı, haksız rekabet iddiasının TTK 54 ve 55. maddedeki hallere göre incelenmesi gerektiği, taraflar arasında yapılmış ancak fesih edilmiş olan sözleşmenin konusunun “…” ibareli markanın kullanımına ilişkin olduğu, yaptırılan delil tespiti sonucu işyerinde bu ibarenin kullanıldığına dair bir bulguya ulaşılamadğı,bayilik aktinde belirtilen marka değil “…” markasının yazılı olduğu tabelanın asılı olduğu, vaktiyle mevcut olan “…” ibaresinin tabeladan kaldırıldığının kalan izden anlaşıldığı, davalının işlettiği restoranın multinet ve benzeri firmalarla ilgili anlaşmaları gereği yemek fişlerinde işletme adının “…” olarak geçtiği, ancak başlangıçtaki bayilik nedeniyle bu uygulamaya başlandığı ve bu nedenle anlaşmalı yemek şirketlerinin işlerinde işletme adının geçtiği, makul sürede değişikliğin işleneceği, davalının işlettiği restoranın tabelasında “…” işletme adı bulunduğu, müşterilerin bu tabela sayesinde işletmeyi seçtikleri, bir kısım müşterilerin yemek fişi kullanmaları nedeniyle sonuç itibariyle ödeme sırasında işletmenin verdiği hizmetin kökeni konusunda yanılmayacakları, idari formalitelerin belirli başvuru ve kayıt süreçlerini gerektirdiği, dolayısıyla bir süre için bu türden fişlerin üzerinde markasal olmayan ibarenin kalmış olduğu, bu durumun bir iltibas riski yaratmadığı, biran için bu ibarenin marka olduğu değerlendirildiğinde ise, davacı …. Şirketinin marka sahibinden aldığı lisansın münhasır olmadığı, marka sahibinin başka kişilere de lisans verebilecek konumda olduğu, bu nedenle adi lisans sahibi olarak davacı şirketin dava açma hakkına sahip olmadığı, markanın esas unsurunun “…” ibaresi içindeki “…” çekirdek sözcükleri olduğu, davalının kullanımına ilişkin izlerin tam anlamıyla çakışmadığı, fişler tek tek müşteriye verilen fişler olduğundan ve buradaki kullanım markasal olmadığından hukuka aykırılık bulunmadığı, sözleşme kapsamındaki markada “…” ekinin de bulunduğu, yapılan tespit sırasında davalının bayilik sözleşmesi kapsamındaki kullanımına ilişkin olan malzemeleri (…) kaldırıp, istiflediği ve kullanmadığının görüldüğü, haksız rekabet bakımından da davalı eyleminde hukuka aykırılık bulunmadığı, herhangi bir şekilde davacıya ait şirketin ticari işaretlerinin bulunmasının ve kullanılmasının söz konusu olmadığı, davalının davacı firmaya ait ticari bir işareti kullanmadığı, davalının davacı firmanın ticaret unvanı veya ticarette kullandığı tescilsiz bir markayı da kullanmadığı, sözleşmenin feshinden sonra sözleşme ile verilen yetkilerin kullanıldığının kanıtlanmadığı, haksız rekabet iddialarının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, dava konusu … markasını marka sahibi ve müvekkili şirketin yetkilisi olan …’nun Marka Lisans Sözleşmesi kapsamında müvekkili şirkete lisan olarak verdiğini, davacı ile davalı arasında Franchise Sözleşmesi imzalandığını, davalının bu sözleşmeye riayet etmeyerek tek taraflı sözleşmenin feshine neden olduğunu, Franchise Sözleşmesinin 11(b) maddesi uyarınca davalıya fesih iradesinin ulaşmasından itibaren sözleşmesinin 6. Maddesinde yer alan rekabet yasağının başladığını, “sözleşmenin sona ermesinden itibaren bir yıl süre ile aynı gıda ürünleri ile üretim ve satım konulu işyeri açamaz” maddesi gereğince davalı şirketin işletmenin faaliyetine devam etmesinin rekabet yasağına aykırılık ve haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının kullanımlarının TTK nın 54 ve 55nci maddelerinde düzenlenen haksız rekabet hükümleri uyarınca “Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” olarak belirtilen duruma aykırılık teşkil ettiğini, rekabetin iktisada alana ilişkin olmasının, haksız rekabet yarattığı ileri sürülen fiilin iyi niyet kurallarına aykırı bulunması ile ekonomik çıkarların zarar görmesinin haksız rekabetin koşulları olduğunu, davalının sözleşmenin feshedildiği tarihten itibaren sayılan bir yıllık süre içerisinde rekabet yasağına aykırı olarak kullanımlarına devam ettiğini ve haksız rekabet koşullarının oluştuğunu, mahkemece gerçekleştirilen keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda da görüleceği üzere, … ibareleri okunabilir şekilde levhaların kullanılmaya devam edildiğini, müvekkiline ait markanın tamamlayıcısı olan mavi ve sarı renkli oval çizgilerin davalı tarafından iltibas yaratmak kastı ile benzer şekilde davalının … ibareli markasında şekiller ile kullanıldığını, yazar kasa fişlerinde geçen … ibaresinin kullanılmasının haksız rekabet teşkil ettiğini, davalının ortada hiçbir hukuki ilişki kalmamasına rağmen müvekkiline ait konsept ile satışa ve ticari faaliyete devam ettiğini, bu hususun taraflar arasında kurulmuş ve sonrasında feshedilmiş olan franchise sözleşmesindeki rekabet yasağı hükmüne de aykırı olduğunu, rekabet yasağının sınırlarının; süre sınırı, bölge veya müşteri çevresi sınırı, konu sınırı olduğunu, kanun gereğince süre sınırı 1 yıl olmakla birlikte, sözleşmenin fesih tarihi ve yapılan keşif tarihi göz önüne alındığında süre sınırına uyulmadığını, … markasının İzmir ilinde tanınan bir marka olup İzmir ili içerisindeki bir kullanımın bölge ve müşteri sınırını da ihlal ettiğini, konu sınırı bakımından, her iki işletmenin de yemek sektöründe yer aldığını ve özellikle döner alanında satış yaptığını, dava açıldığı tarihte dönercilik faaliyetinin yapıldığı değerlendirilmeden sadece marka üzerinden değerlendirme yapılmasının hatalı olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davacı şirketin marka sahibinden lisans sözleşmesi ile kullanma hakkını aldığı … markasının kullanımı ile ilgili taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesine dayalı markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile önlenmesi istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı şirket ile marka sahibi … arasında … markasının kullanılması konusunda 08.12.2009 tarihinde 10 yıl süreli marka lisans sözleşmesi düzenlenmiş olup sözleşmenin 7. Maddesi gereğince lisans veren marka sahibi lisans sözleşmesine konu olan bu markasının bir yada birden fazla gerçek ya da tüzel kişiye bu markasının kullanılması ile ilgili olarak lisans verebileceğinden davacı lisans alan şirket ile lisans veren marka sahibi arasındaki lisans sözleşmesi adi lisans niteliğindedir. Lisans veren marka sahibi …’nun aynı zamanda davacı şirketin yetkilisi olması ve lisans alan davacı şirketin yetkilisi olarak bu davayı açması için vekaletname vermesi nedeni ile taraflar arasında düzenlenen franchise sözleşmesine konu bu markasına tecavüz nedeni ile marka sahibinin bu davadan haberdar olduğu ve davacı şirketin lisans alan olarak sözleşmeye konu markaya tecavüz ile ilgili bu davayı açmaya hak ve yetkisinin bulunduğu kabul edilmiştir.
Taraflar arasında 07.04.2016 tarihinde lisans alan davacı şirket ile davalı şirket arasında …. markasının kullanılması ile ilgili franchise sözleşmesi düzenlenmiş, sözleşmenin 6.maddesinde ” franchise alan, bu sözleşme süresince ve sözleşmenin sona ermesinden itibaren 1 yıl süre ile aynı gıda ürünleri ile üretim ve satım konulu işyeri açamaz” hükmü bulunmaktadır.
Davacı taraf taraflar arasındaki franchise sözleşmesinin feshedilmesine ve fesih ihtarnamesinin davalı tarafa 05.09.2016 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının … markasının vazgeçilmez dekorasyonu ve konseptiyle işyerinde satışa ve ticari faaliyetine devam ettiğini, davalı şirketin müvekkilinin markasını iş yeri konsepti ile haksız ve hukuki dayanaktan yoksun surette kullanarak aynı yerde dönercilik faaliyetine devam etmesinin “sözleşmenin sona ermesinden itibaren 1 yıl süre ile aynı gıda ürünleri ile üretim ve satım konulu işyeri açamaz” şeklinde belirtilen sözleşmenin 6. maddesinde yer alan haksız rekabet yasağına ilişkin madde hükümlerine aykırı olduğunu ileri sürerek haksız rekabetin tespiti ile önlenmesini istemiştir.
Davacı taraf davalının sözleşmeye konu cari hesap borcunu ödememesi nedeni ile sözleşmeye dayanarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshetmiş, fesih ihtarnamesi 05.09.2016 tarihinde davalı tarafa tebliğ edilmiştir. Mahkemece bilirkişi refakatiyle davalının sözleşmeye konu iş yerinde 10.11.2016 tarihinde tespit ve keşif yapılması üzerine düzenlenen 11.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davalının iş yeri tabelasının üst kısmında büyük harflerle … ibaresinin yazılı olduğu, tabelanın alt tarafında daha önceden yazılı bulunan … ibaresindeki “…” ibarelerinin kaldırıldığı, restoranın alt katında bulunan bölümdeki reklam ve tanıtıcı ürünlerin üzerinde … ibaresinin yazdığı, … yazan yerlerin üzerlerinin kapatıldığı, yazar kasa fişlerinde … ibaresinin kullanıldığı, depo ve eşyaların istiflendiği yer olarak kullanılan iş yerinin üst katında reklam ve tanıtıcı ürünlerin … ibarelerinin üzerleri kapalı olacak şekilde istiflendiği, iş yerinin restoran olarak kullanılan alt katında … ibaresini taşıyan ambalaj kutu, tabak, broşür vs. tanıtıcı ürünlere rastlanmadığı tespit edilmiştir. Görüldüğü üzere davalının iş yerinde yapılan delil tespiti sonucu işyerinde sözleşmeye konu … markasının kullanımına rastlanmamıştır. Davalının iş yeri tabelasının üst kısmında büyük harflerle … ibaresi yazılmış, tabelanın alt tarafında daha önceden yazılı bulunan … ibaresindeki “…” ibareleri kaldırılarak üzeri kapatılmış, restoranın alt katında bulunan bölümdeki reklam ve tanıtıcı ürünlerin üzerinde de … ibaresi yazılmış, … yazan yerlerin üzerleri kapatılmış, depo ve eşyaların istiflendiği yer olarak kullanılan iş yerinin üst katında reklam ve tanıtıcı ürünlerin üzerindeki … ibarelerinin üzerleri de kapalı olacak şekilde istiflenmiştir. Davalının işyerindeki yazar kasa fişlerinde … ibaresi kullanılmış ve … ve benzeri firmalarla ilgili anlaşmaları gereği yemek fişlerinde işletme adı “…” olarak geçmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin davacı tarafça feshedilmesinden sonra ancak makul sürede değişiklik işlenebilecektir. Davalı da yargılama sırasında değişikliğin işlendiği yazar kasa ve yemek fişlerini sunmuştur. Davalının işlettiği restoranın tabelasında “…” işletme adı bulunduğundan müşterilerin bu tabela sayesinde işletmeyi seçtikleri, bir kısım müşterilerin yemek fişi kullanmaları nedeniyle sonuç itibariyle ödeme sırasında işletmenin verdiği hizmetin kökeni konusunda yanılmayacakları, idari formalitelerin belirli başvuru ve kayıt süreçlerini gerektirdiği, dolayısıyla bir süre için bu türden fişlerin üzerinde markasal olmayan ibarenin kalmış olduğu, bu durumun bir iltibas riski yaratmadığı değerlendirilmiştir. Kaldıki sözleşmeye konu … markası ile davalının kullanımına ilişkin izler tam anlamıyla da çakışmamakta, sözleşmeye konu markada “…” eki de bulunmaktadır. Davalı sözleşmeye konu markanın yazılı olduğu ürünleri ve malzemeleri işyerinin üst katına kaldırmış, istiflemiş ve kullanmamıştır. Taraflar arasında düzenlenen franchise sözleşmesinin 6.maddesinde ” franchise alan, bu sözleşme süresince ve sözleşmenin sona ermesinden itibaren 1 yıl süre ile aynı gıda ürünleri ile üretim ve satım konulu işyeri açamaz” şeklinde düzenleme aşırı sınırlayıcı şekilde davalının ticari hayatının mahvına yol açacağından yok hükmündedir. Davalı davacı firmanın ticaret unvanını, ticari işaretlerini veya ticarette kullandığı tescilsiz bir markayı da kullanmamıştır. Sonuç olarak davalı tarafın sözleşmenin feshinden sonra sözleşme konusu … markasını kullanmadığı, davalının markasal kullanımının bulunmadığı, markasal olmayan kullanımlarının sözleşmeye ve hukuka aykırı olmadığı ve haksız rekabet teşkil etmediği sonucuna varılmakla; mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 80,70 TL’den peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 36,30 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere birliğiyle karar verildi.20.05.2022