Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/1031 E. 2022/163 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2019/1031
KARAR NO : 2022/163

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.01.2019
NUMARASI : 2017/1132 E. 2019/65 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 25.01.2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.02.2022

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.01.2019 tarih 2017/1132 E. 2019/65 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA: Davacı vekili, 26.09.2012 tarihinde davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan aracın çok süratli şekilde, yolun sağından seyrederek karşı kaldırıma geçmek üzere iki aracın arasından yolu kontrol eden müvekkiline çarptığını, çarpmanın etkisiyle müvekkilinin park halindeki bir başka araca çarparak sürüklendiğini, çeşitli yaralanmaların ve ortopedik sorunların yanı sıra sol gözünde görme kaybı oluştuğunu, ceza mahkemesince davalı sürücünün mahkumiyetine karar verildiğini, müvekkilinin tedavisinden kaynaklanan yol giderleri ile çalışamaması nedeniyle maddi zararlarının oluştuğunu ileri sürerek, 9.340,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 510,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 150,00 TL ulaşım gideri, 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle 9.340,00 TL olan sürekli iş göremezlik tazminatı talebini toplam 40.366,00 TL’ye yükseltmiş, 510,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı talebini gözdeki görme kaybı nedeniyle 2.607,79 TL, sol kolundaki yaralanma nedeniyle 289,75 TL daha artırarak geçici iş göremezlik tazminatı olarak toplam 2.897,54 TL talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …. Sigorta A.Ş. vekili, kusur ve iş göremezlik raporlarının Adli Tıp Kurumundan alınması gerektiğini, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …, davacının kontrolsüz bir şekilde iki aracın arasından yola çıktığını, müvekkilinin davacıya aracının sağ aynası ile çarptığını, olaydan bir gün sonra düzenlenen doktor raporunda davacının sol kolunda ekimoz olduğunun belirtildiğini, gözdeki hasardan raporda bahsedilmediğini, davacının ilk kez kazadan 7 gün sonra göz şikayeti nedeniyle doktora başvurduğunu, davacının gözündeki hasar ile kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, tazminat taleplerinin fahiş ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI ÖNCESİ İLK DERECE MAHKEMESİNCE VERİLEN KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının gözündeki işlev kaybı ile olay arasında herhangi bir illiyet bağı bulunmadığı, olaya kendi kusuruyla sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI: Dairemizce, İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 20.11.2013 tarih 2012/1798E-2013/1084K sayılı kararıyla davalı sürücünün davacının sol gözünün işlevini yitirmesine sebebiyet verecek şekilde taksirle yaralama suçunu işlediği kabul edilerek TCK’nın 89/1-b maddesi uyarınca neticeten 3.000,00 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, kararın miktar itibariyle kesin olduğu belirtilerek karara kesinleşme şerhi düşüldüğü, bu durumda ortada ceza mahkemesince verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı varken ve hukuk hakimi ceza mahkemesince belirlenen maddi olgular ile bağlı iken kaza ile gözdeki yaralanma arasında illiyet bağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığı, nitekim Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nin kök ve ek raporunda da gözdeki yaralanmayla ilgili olarak olay tarihli bir bulgu bulunmadığından farklı bir travma sorası da yaralanmanın gelişebileceği belirtilerek göz hasarı ile olay arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığının takdirini mahkemeye bıraktığı, kabule göre de, gözdeki yaralanma ile kaza arasında illiyet bağı bulunmasa bile davacıda ilk tespit edilen sol koldaki yaralanma bulgularıyla ilgili olarak davacının maddi ve manevi tazminat istemi hakkında olumlu bir karar verilmesi gerektiği, mahkemece Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan davacının % 75, davalının %25 kusurlu olduğuna dair rapora rağmen yaralanmanın davacının kusuruyla gerçekleştiği gerekçesiyle davanın reddinin de doğru olmadığı, mahkemece dava dilekçesindeki maddi talepler açıklattırıldıktan, tarafların kusur durumları değerlendirildikten ve davacının uğradığı maddi zarara ilişkin hesap raporu alındıktan sonra ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi icap ettiği gerekçesiyle ilk derece mahkemesi kararı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmıştır.
DAİREMİZİN KALDIRMA KARARINDAN SONRA İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıdaki yaralanma ile maluliyet arasında illiyet bağı bulunduğu, davacının % 11,1 oranında kalıcı maluliyeti bulunduğu, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği, sol koldaki yaralanma açısından iyileşmenin 10 güne kadar uzayabileceği, davacının % 75, davalı sürücünün % 25 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle maddi tazminat talebinin kabulü ile 40.366,00 TL kalıcı maluliyet ile 2.897,54 TL geçici maluliyet miktarının davalı …. yönünden kaza tarihinden itibaren davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline, manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın davalı …den kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin kaza nedeniyle bir gözünün % 60-% 90 oranında görmediğini, görme yetisini tamamen kaybetme tehlikesi yaşayan müvekkili için çok az manevi tazminat takdir edildiğini, tanıkları dinlenmeden manevi tazminat hükmü kurulduğunu, … Üniversitesi Hastanesi raporuna göre % 90, Adli Tıp Kurumu raporuna göre % 60 oranında görme kaybı meydana geldiğini, ayrıca sol kolundan yaralandığını, doktor raporlarına göre müvekkilinin bir sabah uyandığında tamamen görememe riskiyle karşı karşıya olduğunu, manevi tazminatın tatmin duygusunu sağlamadığını, müvekkili için 3.000,00 TL manevi tazminat hükmedilip 2.725,00 TL vekalet ücreti takdir edilmiş iken karşı taraf yararına 2.725,00 TL’den 5.450,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, davalı sigorta yönünden KTK’nın 99/1. maddesi ve ZMMS Genel Şartlarının B.2.b maddesi uyarınca 01.12.2013 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin doğru olmadığını, maddi tazminat yönünden dava kabul edildiğini, gerekçede tedavi için ulaşım giderinin 355,00TL olduğunun kabul edildiğini, ancak tedavi ile ilişkili ulaşım giderine ilişkin 150,00 TL taleplerinin sabit olmasına rağmen hükümde geçmediğini, Adli Tıp İhtisas Dairesi raporunda müvekkilinin travma sonucu sol göz görme oranı 4/10(% 60 görmüyor) olarak tespit edildikten sonra müvekilinin işyerinde yönetici, balık pişirici ve meze ustası olarak ifade edilen meslek grubundaki davacı için görme oranını 5/10 kabul ederek meslekte kazanma gücü kaybının % 11,1 olduğunu rapor ettiğini, oysa ki yönetmeliğe göre meslek grubu(işyerinde yönetici, balık pişirici ve meze ustasının) 4/10 görme oranı için %21,2 alınması gerektiğini, … Üniversitesi raporuna göre görme oranının 1/10 olup meslekte kazanma gücü kaybı %36,2 olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, kesinleşmiş ceza mahkemesi kararı dayanak gösterilerek iddia edilen kaza ile illiyet bağının olduğunun kabul edilmesi doğru olmadığını, ceza yargılamasında gözdeki araz ile kaza arasında illiyet bağı değerlendirmesi yapılıp yapılmadığı, bu değerlendirme yapılmış ise bu rapora karşı yargılama taraflarının teknik ve hukuki inceleme ve itiraz işlemlerinin yapılıp yapılmadığı, ceza yargılamasında verilen mahkumiyet kararını kesinleşmesinin savunma hakkının yetersiz kullanımı sebebiyle ya da herhangi bir itirazda bulunulmaması sebebiyle usulen mi verildiği araştırılması gerektiğini, ATK ‘nın kök ve ek raporlarında illiyet bağı bulunmadığının tespit edildiğini, TBK’nın 74. maddesi uyarınca ceza hakiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı hukuk hakimini bağlamadığını, ceza yargılamasında illiyet bağı değerlendirmesi yapılmaksızın verilmiş mahkumiyet kararı tazminat yargılamasını bağlamayacağını istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili, ıslah sonrası toplamda 43.413,54 TL maddi tazminat talep edilmiş iken ilk derece mahkemesince 40.366,00 TL kalıcı maluliyet+2.897,54TL geçici maluliyet olmak üzere) 43.263,54 TL maddi tazminat toplamına hükmedildiğini, hal böyle iken taleple karar arasındaki 150,00 TL’lik maddi tazminat yönünden kısmi red kararı verilmesi bu doğrultuda red vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi gerektiğini, kazanın davacının kusuruyla gerçekleştiğini, davacının yaya geçidini kullanmayarak yolun sağ tarafında park etmiş olan araçların arkasından kontrolsüz şekilde yola fırladığını, müvekkiline ait aracın sağ yan aynasının davacının sol koluna çarpması neticesinde kazanın gerçekleştiğini, davacının 27.09.2012 tarihinde hastaneye başvuru neticesinde yaralanmasına ilişkin olarak davacının sol kolunda 3×1 cm boyutunda mor renkli ekimoz ve yumuşak doku travması olduğu saptandığını, neticeten bulguların basit tıbbi müdahale ile giderilebileceğinin belirtildiğini, aradan 8 gün geçtikten sonra davacı sol gözünden de yaralandığını ileri sürerek başvurduğunu, 22.10.2012 tarihli raporda mübayenet oluşmaması adına görülen luzum üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu İhisas Dairesinden görüş alınması gerektiğinin belirtildiğini, davacının sol koluna çarpması neticesinde gerçekleşen kazada davacının sol gözünden yaralanmasının hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, ceza mahkemesi kararının kesin nitelikte olduğu için kararın temyiz edilemediğini, ilk derece mahkemesinin davanın reddi kararından sonra kararın istinaf mahkemesince kaldırıldığını, istinaf kararından sonra mahkemece alınan aktüerya raporunda davacının kolunda oluşan ve gözünde oluşan bulgular neticesinde ayrı ayrı ve terditli bir hesaplama yapılmadığını, tazminatın kazanç unsuru bölümündeki hesaplamanın da sadece Oleyis, Toleyis ve TÜİK tarafından bildirilen rakamlar doğrultusunda yapıldığını, davacının vergi levhaları ile beyan ettiği gelirinin göz önüne alınmaması ve sürekli maluliyet zararı açısından hesaplamanın ATK ek raporu doğrultusunda % 11.1 oranında hesaplandığını, bahse konu rapora karşı iki tarafça itiraz edilmiş olmasına rağmen mahkemece yeniden rapor alınmaksızın bahis konusu noksan ve hatalı rapora dayanarak hüküm kurulduğunu, mahkemenin gerekçesini ayrıntılı olarak açıklamadığını, tanık dahi dinlenmeden manevi tazminata hükmettiğini, kazaya ilişkin soruşturma aşamasında maddi ve manevi tazminat uzlaşma edimi olarak 4.000,00 TL talep eden davacı lehine bugün 90.000,00 TL’nin üzerinde bir ödeme yapılması gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Davacı vekili, davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın yaya olan müvekkiline çarpması nedeniyle müvekkilinin sol tarafından ve sol gözünden yaralandığını ileri sürerek, geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ve ulaşım gideri talebinde bulunmuştur.
Uyuşmazlık kaza ile davacının sol gözünün yaralanması arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacının ilk tedavi evraklarında sol kolundan yaralandığı belirtilmiş ise de sol gözünden yaralandığına dair bir belirleme bulunmamaktadır. Kazadan sonra davacı, ilk kez 03.10.2012 tarihinde müraacat ederek kaza sonrası sol gözünde uçuşmalar olduğunu belirtiği, bundan sonra adli raporlar alınarak davalı sürücü hakkında ceza davası açıldığı, ceza yargılaması sonucunda davacının, sol taraftan darbe aldığını, aracın kendisini sürüklediğini, başını direğe çarptığını, sol gözünden yaralandığını belirttiği, yargılama sonucunda hüküm kısmında davacının sol gözünden yaralandığı kabul edilerek sürücünün mahkumiyetine karar verilmiştir. Ceza mahkemesi kararı miktar itibariyle kesin bir karardır. Hukuk mahkemesince yapılan yargılama sırasında İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınan kök ve ek raporda kaza tarihi olan 26.09.2012 ile göz muayenesinin yapıldığı 03.10.2012 tarihleri arasında başka bir travma olmadığı ve meydana gelen sol gözdeki 4/10 düzeyindeki görme bulgularının olayla illiyetli olduğunun mahkemece kabulü halinde 11.10.2008 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre %11.1 oranında meslekte kazanma gücünü yitirdiği iyileşmesinin 3 aya kadar uzayacağı, aksi takdirde koldaki yaralanma nedeniyle iyileşmesinin 10 güne kadar uzayacağı rapor edilmiştir. Görüldüğü üzere kesinleşmiş ceza mahkemesi kararında davacının gözünden yaralandığına dair maddi olguya yer verildiği, davacının bu kazadan sonra başka bir sebeple gözünden yaralandığına dair bir delile rastlanmadığı, adli rapordan görme kaybının travmadan sonra yavaş yavaş çıkmasının mümkün olduğunun anlaşılması karşısında davacının kaza sonrası sol kolundan ve sol gözünden yaralandığının kabul edilmesi Dairemizce de doğru bulunmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden alınan raporda kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümleri ve davacının iştigal ettiği meslek gözetilerek meslekte kazanma gücü oranı belirlenmiş olup bu rapora yönelik istinaf itirazları haklı bulunmamıştır. … Üniversitesi Hastanesine ait 19.03.2013 tarihli raporda davacının sol gözde görme keskinliği 1/10 düzeyinde bulunduğu belirtilmiş ise de raporun hangi yönetmeliğe göre hazırlandığı belirtilmediği gibi Adli Tıp 3. İhtisas Dairesince bu rapor irdelenip davacının fiziki muayenesi yapıldıktan sonra yürürlükteki mevzuata göre rapor tanzim edildiği için raporlar arasında çelişki bulunduğundan bahsedilemez.
Mahkemece alınan kusur raporunda davalı sürcücü % 25, davacı yaya %75 kusurlu olduğu belirtilmiş, alınan rapor ceza dosyasında davalı sürücünün tali, yaya olan davacının tali kusurlu olduğuna dair raporla da örtüşmektedir.
Mahkemece alınan aktüerya raporunda …., … cevabi yazıları ve TUİK verileri dikkate alınarak restoran işletmeciliği yapan davacının geliri ortalama olarak belirlenmiş olup Dairemizce de belirlenen gelir dosya kapsamına uygun ve makul bulunmuştur. HMK 355. maddesi gereğince istinaf nedenleriyle sınırlı inceleme yapılması gerekmekte olup aktüerya raporundaki diğer hesaplamalara yönelik açık istinaf bulunmadığı için incelme yapılmamıştır.
Aküerya raporunda davacının %11.1 oranında maluliyete uğradığı, 3 ay geçici iş göremezlik zararının bulunduğu gözetilerek sürekli iş göremezlik tazminatı 202.330.92 TL( % 25 kusur durumuna göre 40.366,00TL), gecici iş göremezlik tazminatı 10.431,00 TL( % 25 kusur durumuna göre 2.607,79 TL), ulaşım gideri 335,00 TL(%25 kusur oranına göre 83,75 TL) belirlenmiştir. Davacı vekili, ıslah dilekçesiyle bilirkişinin belirlediği geçici ve kalıcı iş göremezlik kalemlerine ilave olarak davacının gözü dışında ayrıca kolundan yaralanması nedeniyle 10 günlük geçici iş göremezlik zararı karşılığı 289,75 TL daha olmak üzere toplam 2.897,54 TL geçici iş göremezlik talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davacının sol gözünden yaralanması nedeniyle geçecek 3 aylık geçici iş göremezlik süresi içinde kolundan aldığı yaralanma nedeniyle gerekli olan 10 günlük sürenin de değerlendirilmesi gerektiği gözetilerek sadece 3 aylık geçici iş göremezlik tazminatı karışılığı 2.607,79 TL’ye hükmedilmesi gerekirken ıslah dilekçesindeki gibi göz için ayrı kol için ayrı olmak üzere iki kez geçici iş göremezlik tazminatına( 2.607,79 TL + 289,75TL= 2.897,54 TL’ye) hükmedilmesi doğru olmamıştır. Bu nedenle kararın bu kısmı davalılar yararına kaldırılması gerekmektedir.
Yine davacı taraf 150,00 TL ulaşım gideri talebinde bulunmuş olmasına rağmen mahkemece bu yönde olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da hatalı olup aktüerya bilirkişisi tarafından belirlenen 83,75 TL ulaşım gideri dosya kapsamına uygun ve makul bulunmakla davacı vekili ve davalı … vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı kabul edilerek ve resen ilk derece mahkemesi kararına ulaşım giderinin eklenmesi, bakiye ulaşım giderinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.
Ayrıca davalı sigorta yönünden KTK’nın 99/1. maddesi ve ZMMS Genel Şartlarının B.2.b maddesi uyarınca 01.12.2013 tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmayıp davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı haklı bulunarak faiz başlangıcı yönünden karar düzeltilmiştir.
Davalı sigorta zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup manevi tazminattan sorumlu olmamasına rağmen dava dilekçesinde davalı sigorta hakkında da manevi tazminat talebinde bulunulmuş olup davalı sigorta hakkındaki manevi tazminat talebinin reddi ve bunun sonucunda davalı sigorta yararına red vekalet ücretine hükmedilmesi doğrudur. Davalılar hakkındaki manevi tazminat talebinin reddi farklı nedenlere dayandığı için davalılar aleyhine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi de karar tarihindeki AAÜT’ye uygundur. Maddi tazminat yönünden yeniden hüküm kurulduğu için Dairemizce kurulan hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca yeniden belirlenmiştir.
Manevi tazminata ilişkin istinaf itirazlarına gelince; manevi tazminat ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır. Manevi tazminatın kapsam ve miktarını takdir hakkı kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatı hak ve nesafete uygun olarak belirlemeli, bu belirlemede hukuk kurallarının yanında tarafların sosyal, ekonomik ve moral yapısı ile özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Manevi tazminat olarak takdir edilecek tutar manevi acıları kısmen de olsa gidermesinin yanında kamuoyu ve sosyal vicdanda da kabul görmeli ve zarar gören açısından da bir zenginleşme aracı olmamalıdır. Somut olayda davalı sürücünün % 25 kusuruyla gerçekleşen kazada davacı %11.1 maluliyete uğrayacak şekilde yaralanmış olup hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı kazanın oluş şekli, olay tarihi, sosyal ve ekonomik koşullar, zararın ağırlığı, kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında makul ve ılımlı bulunmuştur.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının yukarıda açıklanan kısımları hakkında yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş, ilk derece mahkemesi kararının diğer kısımları aynen tekrar edilmiştir. Davalı sigorta vekilinin istinaf başvurusu da esastan reddedilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacı vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.01.2019 tarih 2017/1132 Esas 2019/65 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın maddi tazminat yönünden KISMEN KABULÜ ile, 40.366,00 TL kalıcı maluliyet ile 2.607,79 TL geçici maluliyet tazminatının davalılardan … yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 01.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Manevi tazminat talebi yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile takdiren 3.000,00 TL tazminatın davalılardan … yönünden kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Diğer davalı sigorta şirketine karşı açılan manevi tazminat davasının REDDİNE,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.140,47 TL karar harcının başlangıçta peşin olarak alınan 136,65 TL harç ile 114,12 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 2.889,70 TL karar harcının davalılardan müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı … Sigorta Şti 2.687,42 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla)
Davacı tarafından yapılan 165,65 TL ilk dava gideri, 1.414,70 TL yargılama süreci giderinden ibaret toplam 1.580,35 TL yargılama giderinden kazanıp kaybetme oranına göre hesap edilen 1.564,23 TL’sinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Kabul edilen maddi tazminat dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 6.386,59 TL vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
Reddedilen 439,75 TL maddi tazminat nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 439,75 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … Sigorta A.Ş’ye verilmesine,
Kabul edilen manevi tazminat dava değeri üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan …’den alınıp davacıya verilmesine,
Reddedilen manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen ve takdir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp ayrı ayrı davalılara verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
3-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,
4- İstinaf yoluna başvuran davacı ve davalı … tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde istinaf yoluna başvuranlara iadesine,
5-Davalı … Sigorta A.Ş yönünden istinaf karar harcı olan 2.687,42 TL’den peşin alınan 791,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.896,42 TL’nin davalı … A.Ş’den tahsiline,
6-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 28,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 149,30 TL istinaf yargılama giderinden istinaftaki haklılık durumuna göre hesap edilen 2,99 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye istinaf yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … tarafından yapılan 121,30 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 19,00 TL tebligat masrafı olmak üzere toplam 140,30 TL istinaf yargılama giderinden istinaftaki haklılık durumuna göre hesap edilen 1,40 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, bakiye istinaf yargılama giderinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
8-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı … Sigorta A.Ş’nin yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.25.01.2022