Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/982 E. 2021/488 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/982
KARAR NO : 2021/488
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04.05.2017
NUMARASI : 2016/427 E. – 2017/584 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Araç Hasarı)
KARAR TARİHİ : 13.04.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.04.2021
İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 04.05.2017 tarih 2016/427 E. – 2017/584 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 23.01.2016 tarihinde davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı aracın müvekkiline ait araca arkadan çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/19 D.İş sayılı dosyasıyla yapılan bilirkişi incelemesi sonrasında hazırlanan raporda araç pert total sayılarak 8.000,00 TL tazminat belirlendiğini ileri sürerek şimdilik 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsiline, değişik iş dosyasında yapılan yargılama gideri ve vekalet ücretinin yargılama gideri olarak hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesiyle toplam talebini 8.000,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün davacıya ait aracın önündeki hasarın plakası tespit edilmeyen bir başka aracın darbesiyle gerçekleştiğini belirttiğini, davacıya ait aracın Tramer kayıtlarına göre 14.05.2012 tarihli geçmiş hasarı bulunduğunu, yokluklarında yapılan delil tespitini kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsün % 100 kusuruyla gerçekleştiği, araçta 9.629,987 TL’lik hasar meydana geldiği, aracın piyasa değeri 12.000,00 TL, hurda değeri 4.000,00 TL olduğu, pert total sayılması icap ettiği, buna göre hasar bedelinin 8.000,00 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulü ile 8.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, değişik iş yargılama gideri ve vekalet ücretinin yarılama gideri olarak hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkiyi olduğunu, bilirkişi raporuna kusur tespitinin hatalı şekilde yapıldığı ve aracın yan ve ön tarafındaki hasarlarının dava konusu kaza ile uyumlu olmadığı gerekçeleriyle itiraz edildiğini, davacıya ait aracın 14.05.2012 tarihinde meydana gelen önceki hasarına kararda değinilmediğini, bu hususun araştırılmadığını, davacının kötü niyetli davrandığını, bilirkişinin önceki kazanın davaya konu kaza ile hasar arasındaki illiyet bağını araştırması gerektiğini, aracın rayiç değeri arttırıldığını, hasarlı hali değerinin düşürülerek çelişkili rapor oluşturulduğunu, kazanın gerçekleştiği caddenin şehir içinde bulunduğunu, sürücünün yasal hız sınırları içinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiğini, sigortalı araç sürücüsünün davacı ait aracın ön kısımlarıyla ilgili sorumluluğu olmadığını beyan ettiğini, mobese kayıtlarının incelenmediğini, arkadan çarpan aracın ön ve yan kısımlarından hasarlanması mümkün bulunmadığını, sigortacıya başvuru üzerine ekspertiz tespiti yapılması gerektiğini bu nedenle değişik iş dosyasında yapılan yargılama giderlerinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, araç hasarının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Davacı vekili, müvekkiline ait araca davalı nezdinde sigortalı aracın arkadan çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını ileri sürerek, hasar bedelinin tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, mahkemenin yetkisine ilişkin istinaf itirazı bildirmiş ise de davalı tarafca esasa cevap süresi içinde yetki ilk itirazında bulunulmadığından, yetkiye ilişkin istinaf itirazı incelenmemiştir.
Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi, kaza tespit tutanağını, delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunu inceleyerek kaza tespit tutanağında davacıya ait aracın arkadan çarpmanın etkisiyle öndeki dava dışı bir başka arca çarptığı kabul edilerek değerlendirme yapılıp davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün güvenli takip mesafesini korumadığı, arkadan çarpma şeklinde gerçekleşen kazada davacıya ait araç sürücüsünün ani gelişen olaya karşı alabileceği bir tedbir bulunmadığı için davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, delil tespitindeki gibi araçtaki hasarın makul bulunduğu, internet sitesinden yapılan rayiç değer araştırmasına göre pert totali gereken aracın sovtajı düşüldükten sonra zarar miktarının 8.000,00 TL tespit edildiği belirtilmiş, mahkemece rapor benimsenerek hüküm kurulmuştur. Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bulunmuştur. Dosyada davacıya ait aracın önceden hasarlandığına dair somut bir delil bulunmamakla birlikte davalı vekilinin bildirdiği önceki kaza tarihi 2012 olup dava konusu kaza ile arasında geçen süre ve trafik görevlilerince düzenlenen kaza tespit tutanağı gözetildiğinde önden oluşan hasarın önceki kazaya ilişkin olduğunun kanıtlanamadığı kanaatine varılmıştır. Kaza tespit tutanağı polis memurlarınca davacı araç sürücüsünün ve sigortalı araç sürücüsünün huzuruyla düzenlenmiş olup kaza tespit tutanağında davalı nezdinde sigortalı aracın arkadan çarpmasıyla davacıya ait aracın öndeki plakası tespit edilmeyen ve olay yerinden ayrılan bir başka araca çarptığı belirtilmiştir. Her ne kadar davalı sigorta vekili sigortalının önde bir araç bulunmadığını beyan ettiğini istinaf itirazı olarak bildirmiş ise de sigortalının imzalı beyanını içermeyen soyut iddiaya üstünlük tanınamayacağı, aradan geçen süre gözetildiğinde mobese kayıtlarına da ulaşılamayacağı, bilirkişilerce kaza ile hasarın uyumlu bulunduğu gözetilerek bu kapsamdaki istinaf itirazları reddedilmiştir. Yine delil tespiti masraflarının yargılama gideri olarak hüküm altına alınması da Yargıtay içitihatlarına uygundur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 546,48 TL’den peşin alınan 136,62 TL’nin mahsubu ile bakiye 409,86 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 13.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.