Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/817 E. 2021/877 K. 14.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/817
KARAR NO : 2021/877
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22.12.2017
NUMARASI : 2016/804 E. 2017/1465 K.
BİRLEŞEN İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016/1149 E. SAYILI
DOSYASINDA
DAVANIN KONUSU : Genel Kurul Kararının İptali
KARAR TARİHİ : 14.07.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.07.2021
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22.12.2017 tarih 2016/804 E. 2017/1465 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, raportör üye ….. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
ASIL DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin hem davalı kooperatifin ortağı hem de davalı kooperatifin inşaat yapım işleri için kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptığı ….. Kooperatifi’nin yüklenicisi olduğunu, davalı kooperatifin 12.05.2016 tarihli genel kurul toplantısının 4 nolu maddesinde “Kooperatifin müteahidi olan ….. Kooperatifinin inşaatlarını bitiremeyip sözleşmeden doğan yükümlülüklerini …..’ne devretmesi ve bu firmanın inşaatı bitirmesi nedeniyle daha önce müteahhit kooperatif ile noterde yapılan 14.02.2008 tarihli sözleşmedeki şartların aynı kalması koşuluyla İzmir ….. Noterliğince tanzim edilen 10.09.2015 tarihli devir sözleşmesinin kabulü ile bu konuda yönetim kuruluna yetki verilmesi” konulu karar alındığını, anılan karara müvekkilinin muhalefet şerhi koyduğunu, gündemin 4. maddesinin içeriğinde bahsedilen sözleşme içeriğinin genel kurulda üyelere açıklanmadığını, üyelere getirdiği sorumluluk hakkında üyelerin bilgilendirilmediğini, bu sözleşmelerin üyelerin onayına sunulmadığını, söz konusu kararın kooperatif mallarının devrini öngördüğünü, kooperatif mallarını azalttığını, bu nedenle Koperatifler Kanunun 52. maddesi uyarınca gündem maddesi hakkında karar alınabilmesi için ağırlaştırılmış nisap gerektiğini, bu kararla müvekkilinin ….. Kooperatifinden alacaklarının alınmasının önüne geçilmeye çalışıldığını, müvekilinin borçlu ….. Kooperatifi aleyhine giriştiği icra takibiyle ilgili olarak birinci haciz ihbarnamesi göndermekle davalı kooperatifin bu durumdan haberdar olduğunu, davalı kooperatif tarafından müvekkiline gönderilen 27.12.2011 tarihli ihtarnamede bizzat davalı kooperatifin ….. Kooperatifine borcu bulunduğunu kabul ettiğini, davalının bu kooperatife devri gereken taşınmazların ….. inşaata devredilmeye çalışılmasının davalı kooperatif yönetim ve denetim kurulunun sorumluluğunu doğracağını, davalı …..Kooperatifin ilgili daire ve arsa tapularını …..Kooperatifine devretmesi ile müvekkilinin alacaklarını ancak bu şekilde tahsil yoluna gidebileceğini, müvekkilinin ….. Kooperatifindeki üyeliklerinden de istifa ettiğini, ödediği aidatlarının iadesi talebiyle dava açtığını, müvekilinin bu sebeple de alacaklı olduğunu ileri sürerek 12.05.2016 tarihli olağan genel kurulun 4. gündem maddesi ile alınan kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili, 06.09.2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısının 2. maddesinde “kat irtifakı kurulmuş olan ve kooperatife ait bulunan ….. Ada ….. parsel ….. Bloktaki ….. bağımsız bölümün kooperatifin uhdesinde, …. blok …. nolu bağımsız bölümün ….. uhdesinde kalmasına, …. Ada …. parselde imarlı diğer tüm bağımsız bölümlerin ve ayrıca …. Ada …. parselde kayıtlı arsanın tamamının(kat irtifakı kurulması halinde tüm bağımsız bölümlerinin) ……’ne satış ve devrine” karar verildiğini, asıl davada açıklandığı üzere alınan kararın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek, davalı kooperatifin 06.09.2016 tarihli olağan genel kurulunun 2. gündem maddesi ile alınan kararın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, iptali istenen asıl davadaki 12.05.2016 tarihli genel kurulun 4. maddesinin ve birleşen 2016/1149 Esas sayılı dosyadaki 06.09.2016 tarihli Olağanüstü Genel Kurul’un 2. gündem maddesinin iptali istemli davada toplantı ve karar yeter sayısının sağlandığı, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği yüklenicinin edimini yerine getirmesi durumunda sözleşme gereği kendisine devri gereken bağımsız bölümleri almasının doğal olduğu, buna ilişkin bir genel kurul kararına bile gerek bulunmadığı, ancak yine de davalı kooperatifin bu hususta davaya konu genel kurul kararlarını aldığı, her iki genel kurul kararının kooperatif üyelerinin mali yükümlülüğünü arttırmadığı gibi sözleşmenin önceki yüklenicisi …..’nin edimini süresinde yerine getirememesi nedeniyle sürüncemede kalan inşaat işinin bir an önce neticelendirilmesi bakımından kooperatif üyelerinin lehine olduğu, kaldı ki davalı kooperatifin önceki yüklenicisi …..’nin bu hususta herhangi bir itirazının da bulunmadığı, dolayısıyla davacının kooperatif üyesi olarak kendisinin yüklenici kooperetiften alacağını tahsili amacına yönelik olarak bu davayı açtığı, davalı kooperatifin yüklenicisi olan …..’nin taşeronu olarak yapmış olduğu bir takım imalatlarla ilgili alacak talebinin muhatabının davalı değil önceki yüklenici ….. olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin alacaklarından davalı kooperatifin haberinin olduğunu, ….. Kooperatifinin içindeki üyelerden ….. Kooperatifi kurulduğunu, ….. Kooperatifinin pek çok üyesinin aynı zamanda …..Kooperatifinde üyeliği bulunduğunu, her iki kooperatifin de yönetim kadrosunda aynı kişiler yer aldığını, bir dönem aynı adresi dahi kullandıklarını, bu iki kooperatif sürekli olarak iletişim halinde olup kooperatifin muvazaalı bir işlemin tarafı olmasının mümkün olduğunu, kanuna karşı hile ile …… ve ….. Kooperatifi bir arada hareket ederek kasıtlı olarak muvazaalı bir işlem tesis ettiğini, muvazanın her türlü delille ispatlanabileceğini, yüklenici müvekkilinin alacaklarının …..Mühendislikten daha önce muaccel hale geldiğini, kooperatifin bu alacakları bilmesine rağmen muvazalı olarak ilk yüklenicinin alacaklarını yok sayarak …..Mühendisliğe taşınmaz devri yapıldığını, bilirkişi raporunda sanki ilk yüklenici olan …..’ın işleri yarım bıraktığı, hiçbir hak ve alacağı bulunmadığı ve sadece …..Mühendisliğin alacaklarının var olduğu gibi bir izlenim bırakıldığını, halbuki işlerin ….. firmasına devrinden önce kooperatifin tespit yaptırdığını, 01.12.2011 tarihli bilirkişi raporunda işlerin seviyesinin tespit edildiğini, dava dilekçesinde belirttikleri üzere müvekkilinin 700.000,00TL’nin üzerinde …..Kooperatifinden alacağı bulunduğunu, ilk yüklenici olan müvekkilinin alacaklarının ….. firmasının alacaklarından çok önce muaccel hale geldiğini, bu şekilde müvekklinden kasten mal kaçırıldığını, bilirkişilerin muvazaalı olduğunun kanıtlanabilmesi için …..Mühendisliğin davalı kooperatif ile yaptığı inşaat sözleşmesi kapsamında alacaklı olduğu miktarın ne olduğunun tespiti ile dava konusu genel kurulda …..Mühendisliğe devrine kadar verilen dairelerin bedellerinin tespiti neticesinde ….Mühendisliğin alacaklı olduğu miktar kadar daire alıp almadığı araştırılması gerektiğini, heyette inşaat mühendisi olmasına rağmen raporda …..Mühendisliğin aldığı daireler değerince iş yapıp yapmadığı hususunda hiçbir inceleme yapılmadığını, …..Mühendisliğinin alacaklı olduğu miktardan çok daha fazla daire aldığı düşünüldüğünü, bu durumda kooperatif üyelerinin zararına hareket edilmiş olacağı, hem üyelerin hakkı olan dairelerin …..’e devredilmediği hem de ilk yükleniciden mal kaçırıldığının ortaya çıkacağını, 14.02.2008 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 12. maddesinde 128 adet bağımsız bölümün müteahhit firmaya devrinden bahsedildiğini ancak ……-….. ve …… arasında imzalanan inşaat yapım sözleşmesinde ise 124 adet bağımsız bölümün devrinin yapılacağını belirtildiğini, aradaki 4 dairenin ne olduğunun belli olmadığını, inşaat mühendisi bilirkişi tarafından …..’e devri yapılan taşınmazların değeri kadar iş yapılıp yapmadığının belirlenmesi icap etiğini, müvekkilinin kooperatif üyesi olarak bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğunu, tüm üyelerin şahsi sorumluluğunu doğuracak nitelikte olan bu kararın 3/4 oranında ağırlaştırılmış nisapla alınmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Asıl ve birleşen dava genel kurul kararını iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Somut olayda davalı koperatif ortağı ve aynı zamanda kooperatifin kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladığı dava dışı …..Kooperatifinin taşeronu olan davacının, dava dışı …..Kooperatifinin yükümlülüklerini dava dışı ….. şirketine devretmesi nedeniyle bu sözleşme gereğince kooperatif gayrımenkullerinin ….. şirketine verilmesi kapsamında kalan genel kurul kararlarının iptalini istemiş, mahkemece toplantı ve karar nisabının bulunduğu, davacının alacak talebinin muhatabının davalı kooperatif değil …Kooperatifi olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Alınan kararlar ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümleri ihdası kapsamında kalmadığı için kararların mahiyeti itibariyle Kooperatifler Kanunun 52. maddesi uyarınca 3/4 oranında ağırlıklı nisap gerekmediği, toplantı ve karar nisabının bulunduğu, davacının alacağını kooperatife karşı değil akidi olan dava dışı …..Kooperatifine karşı yöneltebileceği, anılan genel kurul kararının hukuka aykırı bulunmadığı, basit yargılama usulüne tabi eldeki davada dava dilekçesiyle muvazaa hukuksal nedenine de dayanılmadığı, gayrımenkullerin değeri ve sair hususların ancak davacı ile akidi arasındaki davada ncelenmesi gerektiği sonucuna ulaşılmakla verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2–Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 118,60 TL’nin (asıl dosya 59,30 + birleşen dosya 59,30 TL ) peşin alınan 71,80 TL’den (asıl dosya 35,90 TL + birleşen dosya 35,90 TL) mahsubu ile kalan 46,80 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14.07.2021