Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2632 E. 2021/1255 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2018/2632
KARAR NO : 2021/1255

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04.10.2018
NUMARASI : 2017/80 E. 2018/183 K.
DAVANIN KONUSU : Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzün Tespiti,
Durdurulması, Önlenmesi, Ref’i
KARAR TARİHİ : 26.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26.10.2021

İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 04.10.2018 tarih 2017/80 E. 2018/183 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili adına tescilli 2014/01093 sayılı “Yatak Teşhir Standı Yerleşimi” ve 2014/00683 sayılı “Yatak Teşhir Standı-1” isimli endüstriyel tasarım belgesi bulunduğunu, davalının kendisine ait çeşitli showroomlarda müvekkiline ait tasarımları birebir ve izinsiz olarak ticari amaçla kullandığını, davalıya ait “http:/www. … . com.tr/ …/” adresli internet sitesinde … satış mağazasında teşhir ürünü olarak müvekkili şirketin üzerinde hak sahibi olduğu tasarımlara yer verdiğini, söz konusu internet adresi içeriğinin 12.04.2017 tarihinde noterlikçe e- tespit tutanağıyla tespit edildiğini ileri sürerek, müvekkilinin tescilli endüstriyel tasarımlarına vaki tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ref’ine, tecavüz teşkil eden kullanımdaki “Yatak Teşhir Ürünleri ile Standlarının” davalının show roomlarından çıkartılmasına ve imhasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkili tarafından söz konusu teşhir stantları kullanılmadığını, müvekkilinin herhangi bir şekilde showroomu bulunmadığı gibi müvekkilinin üretim yapmış olduğu adresinin dışında herhangi bir yerde de showroomu mevcut olmadığını, dava dilekçesinde bahsedildiği üzere … satış mağazasında kullanılan ürünler ile müvekkilinin bir ilgisi bulunmayıp müvekkiline ait olan … isminin ….’daki başka bir firma tarafından kullanılıyor olmasının davacıyı yanılttığını, ….’daki firma ile müvekkilinin herhangi bir bağından söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, web sitesindeki açıklamalar bayi adresleri, noter tespitindeki bulguların iddiayı doğruladığı, her ne kadar yargılama aşamasında talimat yoluyla yapılan keşifte kullanıma ilişkin iz ve bulgulara ulaşılamamış ise de, davalı şirketin dava tarihi itibariyle yaptığı tanıtımların kanıtlandığı, sonradan, anılan bayide fiili kullanımın kaldırılmış olması çekişme için sonuca etkili olmadığı, nitekim fiili tespit ve tescilli tasarımın karşılaştırılması suretiyle tasarım uzmanı ve sektör uzmanından usulüne uygun rapor alındığı, buna göre davalı kullanımları, yapılan tanıtımlar ve teşhirlerin, davacıya ait 2014/00683 ve 2014/01093 tasarımların koruma kapsamına girdiği, davacı tasarımlarının ihlal edildiği, davalının kural olarak aynı veya belirgin benzer teşhir stantları ile ticaretini sürdürmek için SMK hükümlerine uygun olarak davacıdan izin, lisans alması gerektiği, aksine davranışın SMK’nın 81. maddesi kapsamında tecavüz oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının davacıya ait 2014/01093 ve 2014/00683 nolu yatak teşhir stantlarına belirgin benzer teşhir stantlarını kullanmasının tasarım hakkına tecavüz oluşturduğunun tespitine, bundan böyle önlenmesine ve tecavüze ilişkin kullanımların (mevcutsa kaldırılmasına, gerek fiziki gerek internet ortamından çıkartılmasına) ve imha edilmesine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, müvekkili şirketin ….’de faaliyet gösterdiğini, ticaret sicil kayıtlarında görüleceği üzere şirketin …. Bölgesi … Sk. No …/… …/… adresinde faaliyet konusu ürünlerin imalatını yaptığını, müvekkili şirket tarafından söz konusu stantlar kullanılmadığını, davaya konu stantların kullanıldığının belirtildiği showroomun ….’da bulunduğunu, bu mağazanın işletmeciliğinin … tarafından yapıldığını, bu showroomlar ve davaya konu stantların müvekkili firma ile bir ilgisi bulunmadığını, bunların işletme sahibi tarafından yaptırılarak kullanıldığını, müvekkilinin yalnızca ürettiği yatak ve bazaların satışını yaptığını, müvekkili firma ile kurulan stantların ve bunların kullanıldığı showroomun bir ilgisi olmadığı halde davanın kabulüne karar verildiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, endüstrüriyel tasarım belgesine tevacüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması ve ref’i istemine istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekilince, müvekkili adına tescilli iki adet yatak teşhir standı tasarımının davalıya ait showroomda kullanıldığı ileri sürülerek, tasarıma tecavüzün tespiti, meni, ref’i isteminde bulunulmuştur. Davalı vekili, müvekkilinin, noterde tespit edilen e-tespit tutanağındaki görüntülerle alakası olmadığını, söz konusu internet adresindeki kullanımda … adresine yer verildiğini savunmuştur. Mahkemece 19.04.2018 tarihli celsede whois bilgilerine göre e-tespit tutanağına konu “http// www… com” adresinin 25.02.2010 tarihi itibariyle …. adına kayıtlı olduğu tutanağa geçirilmiştir. Davacı vekiline e-tespit tutanağına konu görüntülerdeki işyeri ile davalı arasındaki irtibat hakkında beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı vekilince, e-tespit tutanağındaki internet sayfasında görünen “…” ibarelerinden oluşan davalı şirket adına 2016/20165 sayılı marka başvurusu bulunduğu, web sitesinin davalı şirket ortağı …’na ait olduğu ve web sitesinin iletişim kısmında geçen adres ile davalı şirketin adresinin(…) bire bir aynı olduğu yönünde deliller sunulmuştur. Her ne kadar ….’da istinabe yoluyla yapılan keşifte e-tutanaktaki tespitlerden hiçbirine rastlanmamış, keşifte beyanda bulunan iş yeri çalışanı tarafından bu işyerinin dava dışı kişiye ait olduğu, işyeri yeni açıldığı için henüz vergi kaydı ve işyeri açma ve çalıştırma ruhsatı bulunmadığı bildirilmiş ise de dosyadaki delillere göre noterde yapılan e-tespit tutanağına konu web sayfasının başlığındaki web adresinde davalı şirketin …’deki adresine yer verilmiş olduğu, web adresininin davalı şirket ortağı ve yöneticisine ait olduğunun tespit edildiği ve web adresiyle aynı olan ve web görüntüsünde markasal olarak kullanılan “…” ibaresinin davalı şirket adına marka başvurusunun yapıldığı dikkate alındığında davalı şirket ile tecavüz eyleminin gerçekleştiği showroom arasında fiili bir bağlantı bulunduğu anlaşılmakla tasarıma tecavüzün varlığına dair bilirkişi raporu benimsenerek davanın kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.26.10.2021