Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2572 E. 2021/1286 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2018/2572
KARAR NO : 2021/1286

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25.04.2018
NUMARASI : 2016/441 E. 2018/511 K.
DAVANIN KONUSU : Alacak
KARAR TARİHİ : 04.11.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.11.2021

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25.04.2018 tarih 2016/441 Esas 2018/511 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili şirkete ait pos cihazından şifre girerek ve kimlik ibrazı ile işlem yapan dava dışı kart hamilinin davalı bankaya itiraz etmesi üzerine, davalı banka tarafından 04.03.2016 tarihinde müvekkili şirkete ait hesaptan tek taraflı ve haksız olarak 13.500,00 TL çekim gerçekleştirildiğini, ancak üçüncü kişinin itirazı üzerine davalının müvekkilinden savunma istemesi gerektiğini, üçüncü kişi tarafından yapılan ödemenin sözleşme ile alınan edime karşılık yapıldığını, itirazda bulunan üçüncü kişi kart hamilinin tatil hakkını kullandığını ve/veya tatil hakkını kiraya verdiğini belirten yazılı belgeyi müvekkili şirkete teslim ettiğini, ancak müvekkilinden savunma ve belge istenmemesi nedeniyle bu belgenin davalıya gönderilemediğini iddia ederek, müvekkili şirket hesabından çekilen 13.500,00 TL’nin 04.03.2016 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, taraflar arasında 26/10/2015 tarihinde üye işyeri sözleşmesi imzalandığını, davalıya tahsis edilen pos cihazı aracılığıyla işyerinden yapılan harcamalara itirazlar geldiği takdirde, uluslararası chargeback (ters işlem) kuralları gereği söz konusu harcama itirazlarının üye işyeri aleyhine sonuçlanması halinde müvekkili bankanın iade yükümlülüğünün bulunduğunu, uyuşmazlık konusu ile ilgili davacı tarafından müvekkili bankaya 26.02.2016 tarihli ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye cevaben 18.03.2016 tarihli ihtarname ihtarnamenin gönderildiğini, dava dışı kart hamilinin harcama itirazında bulunması üzerine davacı ile yapılan muhtelif görüşmelerde belge taleplerinin davacı şirket yetkililerine iletildiğini, ancak belgelerin süresinde müvekkili bankaya ulaşmaması sebebiyle charge back kuralları gereğince kart hamiline iade yükümlülüğü doğduğunu, işlemin şifre ile yapılmasının itiraz hakkını ortadan kaldırmadığını, sonradan ulaşan belgeler incelendiğinde de hukuki durumun değişmeyeceğinin tespit edildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, taraflar arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesi kapsamında davacı şirkete pos cihazı verildiği, dava dışı kart hamili …’nın dava dışı … ile yaptığı 27.12.2015 tarihli sözleşme uyarınca 13.500,00 TL’lik ödemenin davacı nezdindeki pos cihazından yapıldığı, kart hamilinin sözleşmeden caydığını bildirmesi ve kredi kartından yapılan ödemenin iadesini talep etmesi üzerine davalı banka tarafından Visa/Master Card Uluslararası Kredi Kart Kuralları gereği charge back (ters işlem) prosedürü doğrultusunda davacı firma hesabından çekildiği, taraflar arasındaki sözleşmenin 12. maddesi uyarınca davalı bankanın itiraz üzerine üye işyeri olan davacı şirketten resmi merci ve yargı mercilerinin talebi halinde harcama belgeleri ve alacak belgelerinin orijinal imzalı üye işyeri nüshalarını talep etmesi gerekirken davacı şirketten herhangi bir belge istenmeksizin itiraz üzerine yapılan ödemenin kart hamiline iade edildiği ve davacının alacağından mahsup edildiği, davalı bankanın sözleşmeye uygun hareket etmemesi nedeniyle iade sorumluluğunun davalı bankada bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, uyuşmazlık konusu ile ilgili olarak davacı tarafından müvekkili bankaya 26.02.2016 tarihli ihtarnamenin gönderildiğini, bu ihtarnameye cevaben 18.03.2016 tarihli cevabi ihtarnamenin gönderildiğini, ancak davacının taleplerini sürdürerek müvekkili bankaya 30.03.2016 tarihli ihtarname gönderdiğini, bu ihtarnameye cevaben de müvekkili banka tarafından 13.04.2016 tarihli cevabi yazının gönderildiğini, müvekkili bankaya gelen harcama itirazlarına ilişkin davacı ile yapılan muhtelif görüşmelerde belge taleplerinin davacı şirket yetkililerine iletilmiş ise de bu belgelerin süresinde bankaya ulaşmaması sebebiyle chargeback kuralları gereği kart hamiline iade yükümlülüğünün doğduğunu, itirazlar kart hamilleri lehine sonuçlandıktan sonra bankaya ulaşan belgelerin ayrıca incelendiğini, kart hamillerinin yasal süresi içinde cayma haklarını noter aracılığı ile kullandığının görüldüğünü, Visa ve Mastercard chargeback kuralları gereği işlemlerin şifreli yapılmış olmasının kart hamillerinin itiraz hakkını ortadan kaldırmadığını, taraflar arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesinin harcama belgesi tutarlarının kart hamilinden tahsil edilmemesine ilişkin 7. maddesi, belgelerin ibraz zorunluluğunu düzenleyen 12. maddesi ve bankanın rehin-hapis/takas-mahsup yetkisini düzenleyen 16. maddesi başta olmak üzere ilgili maddeleri uyarınca, banka tarafından kart hamillerine iade edilen tutarların, banka nezdindeki davacı hesabına borç kaydedildiğini ve de rehin/mahsup hakkına istinaden davacının bu borcuna mahsup edildiğini belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, üye işyeri sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Dava dışı kart hamili … ile dava dışı … İnş. Tic. A.Ş.’ye ait … arasında 27.12.2015 tarihli 13.500,00 TL bedelli hisse gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığı, dava dışı kredi kart hamilinin ödeme işlemini davacı şirkete davalı banka tarafından verilen pos cihazını kullanarak ödediği, dava dışı kredi kart hamilinin 14 günlük yasal süre içerisinde davacıya 31.12.2015 tarihli sözleşmeden cayma bildirimi gönderdiği ve kredi kartından yapılan 13.500,00 TL ödeme ile ilgili olarak davalı bankaya itirazda bulunduğu, davalı bankanın 04.03.2016 tarihinde 13.500,00 TL’yi davalının hesabına borç kaydettiği, davacı ile davalı banka arasında imzalanan sözleşmede bankanın rehin, takas, mahsup hakkının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacı ile davalı banka arasında imzalanan üye işyeri sözleşmesinin “Belgelerin saklanması ve ibraz zorunluluğu” başlıklı 12. maddesinde “Bu sözleşme gereğince üye işyerine yapılacak tüm ödemeler pos ile yapılan işlemlerde bilgisayar ortamında bankaya gelen bilgiler üzerinden, imprinter ile yapılanlarda ise üye işyerince bankaya ibraz edilecek harcama belgelerinin üzerinden yapılacağından, üye işyeri ile banka, ya da kart hamili ile banka, veya banka ile kart çıkaran diğer bankalar arasında çıkabilecek uyuşmazlıklarda bankanın ve resmi merci ve yargı mercilerinin talebi halinde ve talep edilen süre içinde ibraz edilmek üzere harcama belgeleri ve alacak belgelerinin orjinal imzalı üye işyeri nüshaları üye işyeri nezdinde düzenlendikleri tarihten itibaren 10 yıl süre ile saklanacaklardır. Bankanın talep etmesi halinde, bu belgelerin talep tarihini izleyen 10 gün içinde, yeni yasal düzenleme yapılması halinde ise bu düzenlemelere uygun şekil ve sürelerde bankaya ibrazı zorunludur. Belirtilen süre içinde ibraz edilmediği takdirde ilgili tutar üye işyerinin bankadaki hesabına borç kaydedilir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Mahkemece alınan bilirkişi raporunda Visa/MasterCard/Diners gibi kredi kart kuruluşlarının kurallarına göre, kredi kart sahipleri kendi kartlarıyla yapılan işlemlere itiraz etme hakkına sahip oldukları, bu itirazların kart sahibi banka tarafından işyeri bankasına iletildiği, işyeri bankasının ise ilgili işyerinden itiraz edilen işlem ile ilgili belgeleri talep ettiği, talep edilen belgelerin yetersiz olması durumunda, söz konusu işlem tutarının işyeri bankası tarafından ilgili işyerinden tahsil edilerek kart sahibi bankaya aktarıldığı, bu işleme chargeback (ters işlem) denildiği açıklanmıştır.
Davalı vekili, müvekkili bankanın itirazlarla ilgili davacı şirket ile görüşmeler yaptığını, itiraz konusu işlem hakkındaki belgeleri talep ettiğini, belgelerin süresinde ulaşmaması nedeniyle charge back (ters işlem) kuralları gereği paranın dava dışı kart hamilinin hesabına aktarıldığını savunmuş ise de, belgelerin gönderilmesinin istendiğine ilişkin delil sunulamadığı anlaşılmıştır. Davacı şirketin 26.02.2016 ve 30.03.2016 tarihli ihtarnamelerinin dava konusu 13.500,00 TL’lik kesinti ile ilgili olmayıp, 19.12.2015 ve 19.12.2015 tarihlerinde yapılan 8.000,00 TL ve 3.000,00 TL’lik iki kesinti ile ilgili olduğunun anlaşılmasına göre, davalı banka tarafından dava dışı kart hamili …’nın harcama itirazı üzerine davacı şirketten ilgili belgeleri talep etmeden davacı şirketin hesabından kesinti yapılmasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 457,00 TL’den peşin alınan 114,25 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 342,75 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04.11.2021