Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2541 E. 2021/1161 K. 12.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2541
KARAR NO : 2021/1161

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2018
NUMARASI : 2016/175 Esas 2018/1000 Karar

DAVANIN KONUSU : Araç Hasar Tazminatı
KARAR TARİHİ : 12.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 12.10.2021

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.10.2018 tarih 2016/175 Esas 2018/1000 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 27.08.2015 tarihinde davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı aracın müvekkiline ait yabancı plakalı araca çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, Almanya’dan alınan bilirkişi raporunda aracın total pert olduğunun belirtildiğini ileri sürerek, 6.680,00 Euro’nin temerrüde düşülen 07.01.2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış kuru karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline, 80,00 Euro bilirkişi ücretinin fiili ödeme tarihindeki Merkez bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak yargılama giderlerine dahil edilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, gerek ATK’dan gerekse talimat yolu ile Karayolları Genel Müdürlüğünden temin edilen bilirkişi raporlarının kusur ve hasar yönünden birbirini teyit ettiği, buna göre meydana gelen olayda davacının % 30, sigortalı araç sürücüsünün % 70 oranında kusurlu olduğu, hasar miktarı 6.600,00 Euro olup davalının kusuruna 4.620,00 Euro isabet ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 4. 620,00 Euro’nun 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesi gereğince 07.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlı 1 yıllık Euro mevduat hesabına uygulanana faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki Euro’nun TL karşılığı olan tutarın davalı sigortanın poliçe limitini aşmaması koşuluyla davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, üç bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden 2. sırada alınan ATK raporunda belirtilen kusur durumuna göre karar verilmesinin doğru olmadığını, gerekçeli kararda hükmedilen tazminatın sigorta teminatı dahilinde kaldığının açıkca belirtilmesi gerektiğini, sigortanın sorumluluğunun kaza tarihindeki poliçe teminatının temerrüd tarihindeki Euro karşılığı olduğunun karara yazılması icap ettiğini, kaza tarihi itibariyle poliçe limitinin 29.000,00 TL olduğunu, limitin temerrüt tarihi olan 07.01.2016 itibariyle 8.961,40 Euroya denk geldiğini, ancak karar tarihi itibariyle limitin 4.092,57 Euro’ya indiğini, yabancı para borcuna ilişkin sorumlulkta poliçe limitinin TL tutarında sabitlenmesinin doğru olmadığını, bu durumun borcunu ödemeyeni mükaatlandırma anlamını taşıdığını istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılarak karar sigortanın sorumluluğunun kaza tarihindeki poliçe teminatının temerrüd tarihindeki Euro karşılığı olduğunun karara eklenmesini istemiştir.
Davacı vekili istinaf süresi içinde verdiği ek istinaf dilekçesiyle, hüküm kurulurken ATK rapor bedeli olan 313,00 TL yargılama giderinine ilave edilmediğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür.
GEREKÇE : Dava, araç hasar tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, müvekkili ait yabancı plakalı araca davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın çarpması nedeniyle müvekkiline ait aracın pert total hale gelecek şekilde hasarlandığını, davalı nezdinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu ileri sürerek hasar tazminatı talebinde bulunmuştur. Mahkemece üç ayrı bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. İlk bilirkişi raporunda diğer bilirkişi raporlarında olduğu gibi davalı nezdinde sigortalı aracın tali yoldan, davacıya ait aracın ana yoldan geldiği açıklandıktan sonra sigortalı araç sürücüsünün % 25, davacıya ait araç sürücüsünün % 75 kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan ikinci raporda yine davalı nezdinde sigortalı aracın tali yoldan, davacıya ait aracın ana yoldan geldiği açıklanarak sigortalı araç sürücüsünün ilk geçiş hakkına riayet etmediğinden % 70, davacıya ait araç sürücüsünün hızılı şekilde kavşağa girdiği için % 30 oranında kusurlu olduğu ifade edilmiştir. İtiraz üzerine Karayolları Fen Heyetinden emekli bilirkişi kurulundan alınan raporda ikinci bilirkişi raporundaki tespitlere yer verilip bu rapora ve kusur oranına iştirak edildiği belirtildikten sonra raporun son bölümünde hesaplama yapılırken % 70 yerine % 75 oranda kusura göre hesaplama yapılmıştır. Son bilirkişi raporundaki % 75 kusur oranına göre yapılan hesaplama maddi hata içerdiği için son iki rapor arasında gerçek bir çelişki bulunmamaktadır. Dairemizce de ana yoldan kavşağa giren ancak hızını azaltmayan davacı sürücüye % 30, tali yoldan kavşağa hızlı giren sigortalı araç sürücüsüne % 70 oranında kusur izafe edilmesi kaza tespit tutanağına ve dosya kapsamına uygun bulunmakla bu kusur oranına göre hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilince hükümde sigorta poliçe teminatının temerrüd tarihindeki Euro karşılığının belirtilmesi gerektiği yönünde istinaf itirazı bildirilmiştir. Dosyadaki poliçede teminat limiti 29.000,00 TL olup gerek KTK’da gerek Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında yabancı plakalı araçlar için poliçe limitinin temerrüt tarihindeki yabancı para birimine göre belirleneceğine dair açık hüküm bulunmaması karşısında davalı sigortanın poliçede verilen limit(29.000,00 TL) ile sınırlı sorumlu tutulması doğrudur. Davacının kurun yükselmesi nedeniyle uğradığı bakiye zararını sürücü ve/veya işletenden istemesi mümkün olup poliçe limitinin TL cinsinden farklı olarak Euro cinsinden belirlenmesinin yasal dayanağı bulunmamaktadır. Hükümde davalı sigorta şirketi limitle sorumlu tutulmuş olmasına rağmen poliçe limiti açıkca belirtilmediği için infazda tereddüt doğacağı gözetilerek Dairemizce hükümde resen poliçe limiti açıkca belirtilmiştir.
Davacı tarafça 313,00 TL Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi bilirkişi ücreti yatırılmış olmasına rağmen yargılama giderleri içinde bu giderin belirtilmemiş olması doğru olmadığından davacı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı haklı bulunmuştur.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.10.2018 tarih 2016/175 Esas, 2018/1000 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2- Davanın KISMEN KABULÜNE,
4.620,00 EUR maddi tazminatın TBK 99.maddesi gereğince fiili ödeme günündeki Merkez Bankasınca belirlenen efektif satış kuru karşılığı üzerinden Türk Parası ile ödenmesi koşuluyla 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereğince 07.01.2016 tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlı 1 yıllık EUR mevduat hesabına uygulanan faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki EUR’nun TL karşılığı olan tutarın davalı sigorta şirketinin 29.000,00 TL sigorta limitini aşmaması koşulu ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 1.045,11 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 373,26 TL nispi harcın mahsubu ile kalan 671,85 TL harcın davalıdan alınarak, hazineye gelir kaydına,
Davacının yatırmış olduğu toplam 402,46 TL harcın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 3.847,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
Davacının yapmış olduğu 171,85 TL tebligat-posta gideri, 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 313,00TL Adli Tıp Kurumu faturası ve yurtdışı bilirkişi raporu bedeli 555,20 TL (1 Euro = 6,94 x 80 Euro), olmak üzere toplam 2.840,05 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre takdir ve tayin edilen 1.988,03 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmın, karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine,
3- İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 42,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 140,10 TL istinaf yargılama giderinden istinaftaki haklılık durumuna göre hesap edilen taktiren 7,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye istinaf yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.12.10.2021