Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2508 E. 2021/1461 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2018/2508
KARAR NO : 2021/1461

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/09/2018
NUMARASI : 2017/487 Esas 2018/858 Karar

DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ : 02.12.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 02.12.2021

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 18.09.2018 tarih 2017/487 Esas 2018/858 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 27.08.2016 tarihinde dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile yolda yaya olarak karşıdan karşıya geçen müvekkiline çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, Torbalı C.Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldığını, sürücü ve müvekkilinin KTK’ye göre eşit kusurlu görüldüğünü, kazaya karışan aracın davalı şirket tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası paliçesi ile sigortalandığını, müvekkilinin kaza ile ilgili olarak davalıya başvuru yaptığını, hasar dosyası oluşturulduğunu, ancak ödeme yapılmadığını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla sürekli ve geçici işgöremezlik tazminatı ile tedavi gideri olmak üzere 500,00 TL maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, KTK’nın 97. maddesi gereğince yazılı başvuru şartının yerine getirilmemesi sebebiyle davanın usulden reddi gerektiğini, davacı tarafça müvekkili şirkete eksik evrak ile başvurulduğunu, davacı tarafından belirtilen evrakların hiçbiri ibraz edilmediğinden, müvekkili şirketin gerekli işlemleri yaparak tazminat miktarını belirleyebilmesininin ve ödeme yapabilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu poliçede teminat limitinin kişi başı 310.000,00 TL olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe kapsamında olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dava konusu trafik kazası sonucunda davacının %18 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, geçici iş göremezlik süresinin ise üç ay olarak tespit edildiği, trafik kazasının oluşumunda dava dışı sürücünün %25 oranında, yaya olan davacının ise %75 oranında kusurlu bulunduğu, davalının, trafik kazası sonucu davacıda oluşan geçici ve sürekli iş göremezliğe ilişkin tazminatları poliçe limiti dahilinde karşılaması gerektiği, davacının %75 kusur indirimi yapıldığında geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 2.000,41 TL, sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacağının 12.847,33 TL olduğu, bu haliyle davacının toplam maddi tazminat alacağının ise 14.847,74 TL’ye ulaştığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, toplam 14.847,74 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi uyarınca davacı tarafından gerekli belgeler ile müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, davacının gerekli belgelerin tamamını sunarak ödeme süresinin dolmasını beklemeden dava açtığından, dava şartının yerine getirilmemiş olduğunu, hükme esas alınan maluliyet raporunda tespit edilen %18 maluliyet oranının yüksek olduğunu, davacının trafik kazasına bağlı yaralanmasının en fazla %0 iş göremezlik oranına neden olabileceğini, geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışı olduğunu, ilk derece mahkemesince taraflarına tahkikatın tümü hakkında açıklama ve son sözlerini söyleme hakkı verilmediğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle geçici ve kalıcı işgöremezlik zararı ile tedavi giderinden oluşan maddi tazminatın zmms sigortacısı olan davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi ile zorunlu mali sorumluk sigortasından faydalanmak isteyen hak sahiplerinin dava yoluna gitmeden önce sigortacıya yazılı başvuru yapması gerektiği düzenlenmiş olmakla birlikte, bu başvuru yapılmadan dava yoluna gidilmesi halinin dahi HMK’nın115/2. maddesi gereği tamamlanabilir dava şartı olduğuna göre, başvurunun yapıldığı, ancak, eksik ya da usule uygun olmayan belge ile başvurulduğu savunmasının olduğu durumlarda usule uygun olmadığı savunulan belgedeki eksiklik de yargılama aşamasında tamamlanabilecektir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/3042 E.- 2021/1562 K. sayılı içtihadı). KTK’nın 97. Maddesi uyarınca davacı tarafından davalı sigorta şirketine dava açılmadan önce yapılan başvuruya verilen cevabi yazıda eksik belge olan maluliyet raporunun tamamlanması istenmiş olup, kesin ve sürekli maluliyet oranına ilişkin sağlık kurulu raporu davacı tarafça kısa sürede tamamlanamayacağından ve davalı sigorta şirketinin maluliyet raporu istemi davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacağından başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü ile anılan maddede düzenlenen başvuru dava şartı gerçekleştiğinden davalı vekilinin bu hususa ilişkin savunmaları yerinde değildir.
Davalı vekilinin maluliyet oranına yönelik istinaf itirazının incelenmesinde; Maluliyete ilişkin alınacak raporlar 11/10/2008 tarihinden önce Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11/10/2008 tarihi ile 01/09/2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/09/2013 tarihi ile 01/06/2015 tarihleri arasında Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01/06/2015 tarihi ile 20/02/2019 tarihleri arasında Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine, 20/02/2019 tarihinden sonra da Erişkinler için Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Dava konusu trafik kazası tarihi 27.08.2016 olup, ilk derece mahkemesince hükme esas alınan, … Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Öğretim üyelerinden oluşan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen bilirkişi roporunda kaza tarihi itibarıyla yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyet oranı tespit edilmiş olduğundan, davalı vekilinin maluliyet oranına ilişkin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması ve Anayasa mahkemesi kararlarının kesinleşmemiş davalarda da uygulanmasının gerekmesi nedeniyle, geçici işgöremezlik talepleri yönünden sigorta şirketlerinin sorumluluğu devam etmektedir (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/3583 E.- 2021/3799 K. ve 2021/9666 E.- 2021/2206 K.sayılı kararları). Davalı vekilinin geçici işgöremezlik tazminatının teminat dışında kaldığı yönündeki istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.014,24 TL’den peşin alınan 254,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 760,24 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 02.12.2021