Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2419 E. 2021/1110 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2419
KARAR NO : 2021/1110
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/07/2018
NUMARASI : 2016/1291 Esas 2018/929 Karar
DAVANIN KONUSU : Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından Kaynaklanan Tazminat
KARAR TARİHİ : 04.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.10.2021

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 19.07.2018 tarih 2016/1291 Esas 2018/929 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 28.12.2015 tarihinde davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı araç ile gerçekleşen çift taraflı kazada sigortalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ileri sürerek, 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle 14.111,71 TL geçici, 62.187,96 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren faiziyle tahsilini istemiştir.
CEVAP : Davalı vekili, maluliyet ve aktüerya raporu alınması gerektiğini, hatır indirimi yapılması icap ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün % 100 kusuruyla kazanın gerçekleştiği, sürücünün davacının abisi olup yakın akrabalar arasında hatır taşımasının söz konusu olmadığı, davacının olay tarihindeki yaşına göre % 9.3, rapor tarihindeki yaşına göre % 10,1 oranında maluliyeti uğradığı, iyileşmesinin 12 aya kadar uzadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile 14.111,71 TL geçici iş göremezlik, 62.187,96 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davaya bakmakla asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, dava dilekçesinde HMK’nın 119/1-ğ maddesi gereğince talepleni açıklanmadığını, bilirkişi raporunun akabinde taleplerinin geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı olduğunun açıklandığını, iddianın ve savunmanın değiştirilmesi yasağı gereği itiraz edildiğini, mahkemenin dikkate almadığını, geçici iş göremezlik tazminatının trafik sigortası genel şartları gereği teminat dışı olduğunu, 6111 sayılı yasa gereğince müvekkilinin değil, SGK’nın sorumlu olduğunu, davacının kaza yapan araçta yolcu olarak bulunduğu için hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, kaza tutanağında yol kusurunun bulunduğunun belirtilmiş olmasına rağmen sigortalı araç sürücüsüne tam kusur verildiğini, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden rapor alınması gerektiğini, davacının iyileşip iyileşmediği kazadan sonra tedavisine devam edip etmediği, sakatlanmasına uygun tedavi girüp görmediği belli olmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, geçici ve kalıcı maluliyet tazminatının kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Uyuşmazlık, zorunlu mali sorumluluk sigortasından kaynaklanmakta olup zorunlu sorumluluk sigortası TTK’nın 1483 vd maddelerinde düzenlendiği için TTK’nın 4/1-a ve 5. maddesi uyarınca davaya bakmakla asliye ticaret mahkemesi görevlidir. ( Yargıtay 17. H.D’nin 30.06.2020 tarih 2019/5099 E, 2020/4179 K sayılı kararı).
Dava dilekçesinde davacının sakat kalacak şekilde yaralandığı belirtilip maddi tazminat talepleri açıklanmamış ise de ıslah dilekçesiyle geçici ve kalıcı maluliyet tazminatı istenmesi dava dilekçesini aşan ve değiştiren kapsamda değerlendirilemeyeceği için ıslah dilekçesi dikkate alınarak hüküm kulmuş olması iddia ve savunmanın genişletilmesi kapsamında görülmemiştir.
Davacı vekili, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından geçici ve kalıcı maluliyet tazminatı talep etmiş, mahkemece alınan kusur raporuna göre sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı, araçta yolcu olduğu için kendisine kusur izafe edilemeyeceği gibi kaza tespit tutanağında geçen kısmi yol kusurunun sürücünün veya sigorta şirketinin yol kusuru nedeniyle ileride açabileceği rücuen tazminat davasında incelenmesi mümkün olup eldeki davada yolcu olan davacı yönünden sigortalı araç sürücüsünün az ya da çok kusurunun bulunması yeterli olduğundan davalı vekilinin kusura ilişkin istinaf itirazı haklı değildir.
Davalı vekilince hatır def’i dikkate alınarak tazminattan indirim yapılması gerektiği istinaf itirazı olarak ileri sürülmüş ise de cevap dilekçesi cevap süresi uzatılmasına dair süre dolduktan sonra verildiği gibi yakın aile bireyleri arasındaki ücretsiz taşıma ahlaki bir ödev niteliğinde olup hatır taşıması söz konusu olmayacağı için sigortalı araç sürücüsünün davacının abisi olduğu gözetilerek hatır indirimi yapılmaması doğrudur. Yine geçici iş göremezlik tazminatı poliçe genel şartları kapsamında olup geçici iş göremezlik tazminatından SGK sorumlu olmadığı için davalı sigorta vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı reddedilmiştir. Mahkemece dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli … Üniversitesi Adli Sağlık Kurulu raporuna göre karar verilmiş olduğundan rapora ilişkin istinaf itirazları da haklı bulunmamış, verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 5.212,03 TL’den peşin alınan 296,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 4.915,13 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.04.10.2021