Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2397 E. 2021/1117 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2018/2397
KARAR NO : 2021/1117

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05.02.2018
NUMARASI : 2015/1139 E. 2018/90 K.
DAVANIN KONUSU : Destek Tazminatı ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 05.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 05.10.2021

İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.02.2018 tarih 2015/1139 E. 2018/90 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 18.04.2010 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu motosikletle gerçekleşen tek taraflı kazada motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkili …’nin kızı, diğer müvekkilinin kardeşi olan …’in vefat ettiğini ileri sürerek, belirsiz alacak davasına esas olmak üzere davacılar için 2.000,00 TL destek tazminatının tüm davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00’er TL manevi tazminatın sürücü ve işletenden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesiyle davacı … için destek tazminatı talebini toplam 23.232,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili, 05.07.2010 tarihinde davacı … için 10.245,40 TL, davacı … için 7.100,34 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin tazminat sorumluluğunun sona erdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkili ile müteveffanın zaman zaman müvekkilinin ailesine ait evde kalabilecek kadar yakın arkadaş olduklarını, olay tarihinde müvekkilini arayarak Alaçatı’dan Reisdere’ye gitmesi gerektiğini, ancak minibüs bulunmadığı için yolda kaldığını belirterek kendisini almasını istediğini, müvekkilinin evde bir süre önce alkol almış olmasına rağmen müteveffayı kırmayarak yola çıktığını, aniden önüne çıkan köpek yüzünden kazanın gerçekleştiğini, olayın hatır taşıması niteliği taşıdığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkiline ait motosikletin sigortacısı olan davalı sigorta tarafından davacılara yapılan ödemenin müvekkiline rücu edildiğini, müvekkilinin 09.11.2010 tarihinde 13.500,00 TL ödediğini, sürücünün müvekkilinin iradesi dışında motosikleti alıp kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı sürücünün tam kusuruyla kazanın gerçekleştiği, ölen …’ın ise davalı sürücünün alkollü olduğunu bildiği halde aracına binmesi ve yine kask vs gibi koruyucu aparatları takmaması nedeniyle müterafik kusurunun bulunduğu, TBK.nun 52. maddesi uyarınca zarardan indirim yapılması gerektiği, bilirkişi raporunda tespit edilen % 25 oranında indirimin yerinde görüldüğü, öte yandan ölen … ile davalı …’in arkadaş oldukları ve olay gecesi ölen …’ın çağırması üzerine davalı …’ın kendisini alarak gitmek istediği yere götürdüğü sırada olayın meydana geldiği, taşımanın herhangi bir bedel ve çıkar karşılığında olmadığı, bu nedenle olayda hatır taşımasının söz konusu olduğu, tazminattan % 20 oranında hatır indirimi yapılmasının olayın özelliklerine ve Yargıtay içtihatlarına uygun düşeceği, her ne kadar davacılardan … için de maddi tazminat talep edilmiş ise de, ölen …’ın adı geçen davacıya maddi destek sağladığının kanıtlanamadığı, müterafik kusur, hatır indirimi ve sigortanın yaptığı ödemenin güncellenmiş miktarının mahsubu ile davacı …’nin talep edebileceği destek tazminatının 10.687,72 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı … için 10.687,72 TL tazminatın davalı sürücü ve işletenden kaza tarihinden davalı sigorta yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, davacı … için 20.000,00 TL manevi, davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, maddi tazminattan mükerrer indirim yapıldığını, sürücü tam ve asli kusurlu bulunmuşken müteveffanın % 25 kusurlu olduğunun söylenemeyeceğini, Yargıtay içtihatlarında bile müterafik kusur veyahut hatır taşıması sebebiyle indirim yapılacak ise takdiri indirimin % 20’yi aşamayacağının belirtildiğini, bilirkişilerin müteveffanın sürücü …’ın alkollü olduğunu bildiğini düşünerek kusur oranı belirlediklerini, …’in sürücünün alkollü olduğunu bildiğine dair delil bulunmadığını, …’in …’ın alkollü olduğunu bilmediğini, davalının evden çıkarken alkol adığını kabul ettiğini, davalının arkadaşı ve öncesinde dava konusu motosikleti kullanan …, ceza dosyasındaki hazırlık ifadesinde …’ın motoru almaya geldiğinde alkollü olmadığını belirttiğini, arkadaşı …’a motoru verirken alkollü olduğunu anlayamazken müteveffanın davalı …’ın alkollü olduğunu bildiğini kabul edilmesinin çelişki oluşturduğunu, ispat yükünün davalıda bulunduğunu, evladını kaybetmiş anneye ve tek kardeşini kaybetmiş kardeşe az miktarda manevi tazminat takdir edildiğini, yargılama giderlerinin yanlış hesaplandığını ya da hatalı olarak davalının sarf edildiği düşünülerek hükümde yargılama giderleri değerlendirmesi yapıldığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, destek tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacılar vekili, davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu motosikletle gerçekleşen tek taraflı kazada motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkili …’nin kızı …’in vefat ettiğini ileri sürerek destek tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda davacı anne için toplam 49.961,21 TL destek tazminatı hesaplanmış, desteğin alkollü sürücünün aracına binmiş olması, kask, koruyucu vb giysi giymemesi nedeniyle % 25 tazminattan kusur indirimi yapıldıktan sonra elde edilen 37.470,90 TL’den dava tarihinden önce davalı sigorta şirketince yapılan 16.790,94 TL’lik güncellenmiş ödeme mahsup edilerek 20.679,95 TL tazminat hesaplanmıştır. Mahkeme ise davacı anne için bilirkişi tarafından belirlenen 49.961,21 TL tazminattan % 25 müterafik kusur, % 20 hatır indirimi olmak üzere toplam % 45 indirim yapılarak belirlenen 27.478,66 TL tazminattan davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş değeri olan 16.790,94 TL’nin mahsubu sonucunda bulunan 10.687,72 TL destek tazminatına hükmedilmiştir.
Bilirkişi tarafından hesaplanan tazminattan müterafik kusur, hatır indirimi ve güncellenmiş ödemenin hangi sırayla yapılacağına dair çeşitli yargı kararları bulunmakla birlikte Yargıtay 17. H.D’nin 26.0.2020 tarih 2019/1508E, 2020/6124K, 01.07.2020 tarih 2019/1454 E, 2020/4248K ve 07.03.2019 tarih 2016/7731E 2019/2659K sayılı kararlarında hesaplanan tazminattan önce dava tarihinden önce yapılan ödemenin güncellenmiş miktarı indirildikten sonra, en son müterafik kusur ve/veya hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiği açıkca belirtilmiştir. Yargıtay 17. HD’nin 26.02.2020 tarih 2018/3173E, 2020/2190 K sayılı kararında da hatır taşıması ve müterafik kusur indirimlerinin %20’şer olarak ayrı ayrı yapılması gerektiği toplam % 40 şeklinde indirim yapılmasının davacı aleyhine olduğu açıklanmıştır. Açıklanan Yargıtay kararlarına göre hem bilirkişinin hem mahkemenin indirim sıralaması doğru olmadığı gibi mahkemece ayrıca müterafik kusur ve hatır indiriminin topluca yapılması da hatalıdır. Yine Yargıtay 17. H.D’nin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere müterafik kusur indirimi % 20’yi aşmaması gerekirken bu oranın üzerinde indirim yapılması da doğru değildir.
Hatır taşıması def’i olup sadece ileri süren davalı yararına indirim yapılmasına neden olur. Hatır def’ini ileri sürmeyen davalılar hatır tayıması indirimden yararlanamaz. Eldeki davada da sadece davalı … vekili tarafından hatır def’i ileri sürüldüğüne göre sadece bu davalı yönünden hatır indirimi yapılması gerekirken tüm davalılar hakkında hatır indirimi yapılması hatalıdır. Müteveffa ile sürücü olan davalı … arkadaş olup sürücü bir menfaat karşılığı olmaksızın taşıma yaptığı için hatır taşıması nedeniyle tazminattan hatır indirim yapılması yerindedir.
Yargıtay 17 H.D’nin yerleşmiş içtihatlarına göre müterafik kusur ve hatır indirimi takdiri indirim olup mahkemece yargılama giderlerinin tamamından davalı tarafın sorumlu tutulması gerekirken kabul edilen miktara göre davacının kısmen yargılama giderinden sorumlu tutulması da yerinde değildir.
Bu açıklamalara göre davacı … için hükmedilen destek tazminatı düzeltilmelidir. Dairemizce yapılan hesaplamada bilirkişi tarafından belirlenen 49.961,21 TL destek tazminatından önce 16.790,94 TL güncellenmiş ödemenin mahsubu ile elde edilen 33.170,27 TL’ye % 20 müterafik kusur indirimi uygulanmasıyla 26.536,21 TL’ye ulaşılmış, bundan da % 20 oranında hatır indirimi yapıldığında 21.228,97 TL destek tazminatı tespit edilmiştir. Davalı … yönünden hatır indimi uygulanarak 21.228,97 TL’den müteselsilen sorumlu tutulması, diğer davalıların ise hatır indirimi yapılmaksızın 26.536,21 TL destek tazminatından sorumlu tutulması gerekiyor ise de davacının ıslah dilekçesinde 23.232,00 TL talep etmekle diğer davalılar(sürücü ve işleten) yönünden taleple bağlı kalınmalı, yine tazminattan takdiri indirim yapıldığı için tüm yargılama giderlerinin davalılar (davalı … hüküm altına alınan destek tazminatıyla orantılı olarak sorumlu olmak kaydıyla) üzerinde kalacak şekilde hüküm kurulması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazlarına gelince, kaza tarihi, müteveffanın müterafik kusuru, tarafların ekonomik sosyal durumları gözetildiğinden manevi tazminat miktarı makul bulunmuştur.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.02.2018 tarih ve 2015/1139E, 2018/90K sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2- Davacı … tarafından davalılar aleyhine açılan maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE; Taleple bağlı kalınarak 23.232,00 TL destek tazminatının (davalı …’in 21.228,97 TL’sinden müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla) tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 18.04.2010 ve davalı sigorta yönünden temerrüt tarihi olan 15.07.2010 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen alınarak davacı …’a verilmesine, davacı …’nin fazlaya ilişkin isteminin reddine,
Davacı … tarafından açılan maddi tazminat davasının REDDİNE
Davacı … tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE; 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.04.2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine, davacı …’nin fazlaya ilişkin isteminin reddine,
Davacı … tarafından davalılar … ve … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE; 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 18.04.2010 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte adı geçen davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine, davacı …’ın fazlaya ilişkin isteminin reddine,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat için alınması gereken 1.586,97 TL harçtan peşin alınan 348,39TL ve tamamlama harcı olarak yatırılan 380,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 858,58 TL harcın davalılardan (davalı … hakkında kurulan hüküm dikkate alınarak bu miktarın 783,88 TL’sinden müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla) alınarak Hazineye gelir kaydına,
492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat için davacı …’dan alınması gereken 59,30 TL harcın tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
Davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden yürülükte bulunan AAÜT uyarınca maddi tazminat talebi yönünden hesap edilen 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak davacı …’a verilmesine, (davalı … hakkında kurulan hüküm dikkate alınarak bu miktarın 3.725,04 TL’sinden müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla)
Davacının maddi tazminat talebinden müterafik kusur ve hatır taşıması nedeniyle takdiri indirim yapıldığından davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına,
Davacı …’ın reddedilen maddi tazminat talebi yönünden ilk derece mahkemesi hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nın 13/2.maddesi nazara alınarak 1.000,00 TL vekalet ücretinin adı geçen davacıdan alınarak davalı … ve …’e verilmesine,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacı … yönünden manevi tazminat için alınması gereken 1.366,20 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacı … yönünden manevi tazminat için alınması gereken 683,10 TL harcın davalılardan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Davacı …’ın kabul edilen manevi tazminat istemi yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiği için ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
Davalı …’ın reddedilen manevi tazminat istemi yönünden davalı … ve … kendilerini vekille temsil ettirdiği için ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınarak davalılar … ve …’e verilmesine,
Davacı …’ın kabul edilen manevi tazminat istemi yönünden davacı … kendisini vekille temsil ettirdiği için ilk derece mahkemesi hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacının …’ın maddi tazminat yönünden yapmış olduğu 31,80 TL dava açma ilk gideri, 1.050,00 TL bilirkişi ücreti, 353,25 TL tebligat ve posta gideri, olmak üzere toplam 1.435,05 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve kısmen red oranları nazara alınarak 602,72 TL lik kısmının davalılardan alınarak davcı …’a verilmesine, (davalı … hakkında kurulan hüküm dikkate alınarak bu miktarın 550,28 TL’sinden müteselsilen sorumlu olmak kaydıyla) kalan kısmın davacı … üzerinde bırakılmasına,
Davacı … için maddi tazminat yönünden yapılan 353,25 TL yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
Davacıların manevi tazminat için yaptıkları gider bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
Davacılar tarafından yapılan 348,39 TL peşin harç ve tamamlama harcı olarak yatırılan 380,00 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Davacılar ve davalı yanca yatırılan delil ve gider avansından sarf edilmeyen kısmın karar kesinleştiğinden yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 196,20 TL istinaf başvuru harcı, 95,73 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 291,93 TL istinaf yargılama giderinin istinaftaki haklılık durumuna göre hesap edilen takdiren 145,96 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye istinaf yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.