Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2365 E. 2021/1141 K. 08.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/2365
KARAR NO : 2021/1141

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2018
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 08.10.2021

Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 10.07.2018 gün ve 2017/645 Esas 2018/767 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 16.02.2017 tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait araca çarpmasıyla meydana gelen kazada,müvekkiline ait araçta hasar oluştuğunu ileri sürerek, şimdilik 250,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,delil tespiti giderlerinin ise yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bedel arttırım dilekçesi ile hasar bedeli istemini 14.000,00 TL’ye yükselmiştir.
CEVAP : Davalı vekili,mükerrer ödemelerden kaçınmak adına müvekkil şirkete sigortalı aracın işleteni ….’ a davanın ihbar edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, işbu davada, dava konusu kazaya karışan ve meydana gelen hasar için tazminat talep edilen …. plaka sayılı aracın işleteni malikinin …. olduğunu, davacının ise araçta sürücü konumunda olduğunu, davayı açabilmek için gerekli sıfatın, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye ait olduğunu, dava açma yetkisi olmayan kişi tarafından açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, davacı tarafça müracaat şartının yerine getirilmediğini, ilgili yasa gereği davacının dava açmadan evvel müvekkil şirkete talebi ile ilgili gerekli tüm evraklarla birlikte yazılı başvuru yapması gerekirken müvekkil şirket tarafından istenilen evraklar temin edilmeden ve müvekkil şirkete iletilmeden doğrudan doğruya dava açmasının kanuna aykırı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının talebinin fahiş olduğunu, yokluklarında yaptırılan tespite itiraz ettiklerini ve davacı tarafın bildirdiği hasar miktarını kabul etmediklerini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ; kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün %100 oranda asli ve tam kusurlu olduğu ve davacının kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığın, kaza sebebi ile davacı aracında onarımı ekonomik olmayacak şekilde hasar oluştuğu, aracın kaza tarihinde 2. el piyasa değerinin 24.000,00 TL, aracın sovdaj (hurda) değerinin 10.000,00 TL , davacı aracında oluşan hasardan kaynaklı zarar miktarının 14.000,00 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 14.000,00 TL hasar bedeli tazminatının 18.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı sigorta vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı …. A.Ş. vekili, dava konusu kazaya karışan ve meydana gelen hasar için tazminat talep edilen …. plaka sayılı aracın işleteni malikinin …. olduğunu, davacının ise araçta sürücü konumunda olduğunu, davayı açabilmek için gerekli sıfatın, dava konusu şey üzerinde hak sahibi olan kişiye ait olup, dava açma yetkisi olmayan kişi tarafından açılan davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, sürücüler arasında düzenlenen tutanakta yer alan ifadelere bağlı kalınarak, kusura ilişkin değerlendirme yapılması ve buna göre hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğunu, araçların çarpıştığının kesin olmadığını, düzmece hasar olduğundan, sigortalının tanık olarak dinlenmesi gerektiğini, ruhsat sahibi …. ile yapılan görüşmede analaşmalı tutanakta aracını kullandığı belirtilen davacıyı tanımadığını, tutanaktaki imzanın kendisine ait olmadığını ve küçük bir hasar için aracını İzmir 7 de bulunan ….’ ya bıraktığını ve onarıldıktan sonra teslim aldığını beyan ettiğini, ayrıca aracının plakası kullanılarak başka bir aracın kendi aracıymış gibi gösterilerek talepte bulunulması sebebiyle suç duyurusunda bulunacağını beyan ederek, hasardan feragat ettiğini, denetime elverişli olmayan ve teknik değerlendirme içermeyen bilirkişi raporuna göre kara verildiğini ileri sürerek, dilekçenin ekinde, …. tarafından el yazısıyla düzenlenerek imzalandığı iddia edilen 21.08.2017 tarihli belge sureti ibraz edilmiştir
GEREKÇE :Dava , davacının sürücüsü dava dışı araç malikine ait aracın trafik kazasında hasarlanmasından kaynaklanan zararın tahsili istemlidir.,
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı maliki olmadığı, dava dışı araç malikine ait araç ile seyir halindeyken, davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın çarpışmasıyla meydana gelen kazada, sürücüsü olduğu araçtaki hasardan kaynaklanan zararın tazmini istemektedir. Her ne kadar Yargıtay içtihatlarına göre, araç sürücüsü zilyedin dava hakkı, malike aynen iade yükümlülüğünden kaynaklandığından, dava açmakta hukuki yararının bulunmakta ise de, araç malikine, dava dilekçesi ile birlikte isticvap davetiyesi gönderilerek, soncuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik değerlendirmeyle karar verilmesi doğru olmamıştır. İstinaf dilekçesine ekli, sigortalı araç maliki …. tarafından el yazısyla düzenlenerek imzaladığı iddia edilen, davalı sigorta genel müdürlüğüne hitaben düzenlenen 21.08.2017 tarihli belge suretinde, “adına kayıtlı …. plakalı aracı ile bankete çarpmak suretiyle ufak hasarlı kaza yaptığını, bu konuda tutanak ve beyan olmadan kendi cebinden aracını takip ettirmek üzere ….ya götürdüğünü, aracın bir müddet onarım için tamirhanede kaldığını, aracını teslim aldıktan sonra sigortacısı olan …. Sigortanın kendisini arayarak aracı ile kaza yapıldığının bilgisini vererek eksik evraklar bulunduğunu söyleyince aracı ile kişilerin sahte kazalar yaparak imzasını kullandıklarını, aracın tamiri için vekalet istenmiş ise de vekalet vermediğini, tamirhaneye 5.000,00 TL ödeme yaptığını, bu paranın 3.500,00 TL sinin ATM’den yatırdığını, açılan hasar dosyasının kapatılmasını ” dava dışı sigortacısı …. Sigorta A.Ş’den talep ettiği de görülmektedir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince, davaya konu kaza sırasında aracın zilyedi olduğunu beyan ederek, kazada hasarlanan dava dışı malike ait aracın hasar bedeli istendiği halde, araç malikine, dava dilekçesi ile birlikte isticvap davetiyesi gönderilerek, davada hukuki yarar ve dava şartının varlığı araştırılmadan, kara verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca davalı sigorta vekilin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.07.2018 tarih 2017/645 Esas 2018/767 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 08.10.2021