Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2346 E. 2021/1072 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2346
KARAR NO : 2021/1072

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/03/2018
NUMARASI : 2014/1541 Esas 2018/270 Karar
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali(Kooperatif Üyeliği Çıkma Payı)
KARAR TARİHİ: 27.09.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.09.2021

İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 06.03.2018 tarih 2014/1541 Esas 2018/270 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin 28.01.2005 tarihinde devir yoluyla davalı kooperatifin 8. kat 23 nolu bağımsız bölümüne ilişkin kooperatif ortağı olduğunu, natamam dairdeki eksiklikler nedeniyle imalat yaptığını, davalı tarafından yapılan sekizinci katların kaçak olduğu ortaya çıkması üzerine dairenin müvekkiline tesliminin hukuken ve fiilen imkansız hale geldiğini, davalı kooperatifin müvekkilini 04.09.2013 tarihli karar ile ortaklıktan çıkardığını, müvekkilinin 4.200,00 TL faydalı masraflar ile ödediği aidatlar olmak üzere toplam 54.200,00 TL’nin kendisine ödenmesi yönündeki talebi kabul edilmeyince davalı hakkında takip başlattığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, İzmir 28. İcra Müdürlüğünün 2014/5874E sayılı dosyaya ilişkin itirazın iptaline, takibin devamına, alacağa 09.09.2013 tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanmasına, icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacının müvekkili kooperatiften istifa ettiği 06.09.2013 tarihi itibariyle faizler hariç 139.657,12 TL borcu olduğunu, davacının ise 47.900,00 TL aidat alacağı bulunduğunu, takas mahsup işlemi sonrasında davacının alacağı kalmadığını, itiraz dilekçelerinde de takas defini ileri sürdüklerini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının, davalı kooperatifteki üyeliğinin sona ermesi nedeniyle iadesini isteyebileceği aidat alacağının, kooperatifteki genel giderlere katılım payı düşüldükten sonra 48.223,81 TL asıl alacak ve 72,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 48.296,15 TL’ye denk geldiği, davalının bu miktar borca itirazında haksız olduğu, davalı kooperatifin, üyeliği sona eren davacıdan takas mahsup talebinde bulunamayacağı gerekçesiyle davalının takas mahsup talebinin reddi ile davanın kısmen kabulüne, İzmir 28. İcra Müdürlüğü’nün 2014/5874 E sayılı dosyasında davalının 48.223,81 TL asıl alacak, 72,34 TL faiz olmak üzere toplam 48.296,15 TL borca itirazının iptaline, % 20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, bilirkişi raporunda sadece 2013 yılının genel gideri mahsup edildiğini, oysa ki davacının, kooperatiften istifa ettiği 06.09.2013 tarihine kadar olan süreye ilişkin hissesine isabet eden katkı payı tutarı olan 51.433,30 TL, kooperatif zamanında ödemediği aidatlardan kaynaklanan faiz borcu olan 74.993,99 TL, kendisine keşide edilen ihtarnamelerin noter masrafları olan 819,36 TL, bugüne kadar kooperatifte görev yapan yöneticilerin zimmetine geçirdiği paralardan kaynaklanan ceza/hukuk davaları devam eden tutarlarla ilgili olarak kooperatifin 03.10.2020 tarih ve 27.02.2011 tarihli genel kurul toplantılarında alınan kararlar doğrultusunda davacıya isabet eden zimmet katkı payı tutarı olan 12.420,47 TL olmak üzere davacının kooperatiften istifa ettiği tarih itibariyle kooperatife faizler hariç toplam 139.657,12 TL borcu bulunduğunu, dolayısıyla davanın reddi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç edilen ortağın çıkma payı ve kendisine tahsis edilen bağımsız bölüm için yaptığı faydalı giderlerin tahsiline yönelik başlattığı takiple ilgili itirazın iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Kooperatif üyeliğinden çıkma payı istemi, Kooperatifler Kanunun 17. maddesine ve ana sözleşmenin 15. maddesine dayanmaktadır. Dosyadaki belgeler göre davacının 04.09.2013 tarihli yönetim kurulu kararıyla kooperatif üyeliğinden ihraç edildiği, ortaklık ilişkisinin sona erdiği yıla ait bilançonun 16.04.2014 tarihli genel kurul toplantısında görüşülerek kesinleştiği, davalı kooperatifin bir ay içinde çıkma payını ödemesi gerektiği açıktır. Davacıya ait ortaklık için 47.900,00 TL aidat ödendiği, faydalı imalatlar için 4.200,00 TL harcandığı hususlarına davalının bir itirazı bulunmamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taraflar arasındaki ortaklık ilişkisinin sona erdiği 2013 yılında davalı kooperatifin 147.29516 TL gideri yaptığı, bu giderlerin bakım ve onarım, muhasebe, avukatlık, kira, dava, genel kurul, aidat, noter kırtasiye, posta/kargo, telefon, sigorta, yemek, yol, tapu/kadastro giderleri ile vergi, resim ve harçlardan oluştuğu, davacı ile birlikte 38 ortak bulunduğu, davacının payına 3.876,19 TL genel gider payı düştüğü, bu miktarın davacının alacağından mahsubu halinde 48.223,81 TL asıl alacak ve 72,34 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu belirtilmiş, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Davalı taraf, genel giderlerin ortaklığın başından itibaren hesaplanarak mahsup edilmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. Yargıtay 23. H.D’nin 21.10.2020 tarih 2017/1710E, 2020/3167K sayılı kararında belirildiği üzere ortaklıktan ayrılınan yılın genel giderlerinin ortağın payına düşen miktarının mahsubu gerektiği açıklanmış olmakla ortaklığın başından itibaren hesaplanacak genel giderlerin mahsup edilmesi gerektiğine yönelik istinaf itirazı haklı değildir. Davalı vekili, takas def’inde bulunarak davacının aidat borçu olduğunu, bu aidat borcu mahsup edildiğinde davacının alacağı kalmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmüş ise de eldeki dava kooperatifin açtığı aidat alacağı davası olmayıp ortaklıktan çıkan üyenin çıkma payı istemine ilişkin olmakla ortaklıktan çıkan kişi taşınmazı kooperatife bırakıp bu hakkından vazgeçtiği için imalat giderleri amacıyla toplanan aidatlardan sorumlu tutulması doğru olmayıp ortaklıktan ayrılmakla tarafların tüm hak ve yükümlülükleri karşılıklı olarak sona ereceği de açık olmakla bu yöndeki istinaf itirazı reddedilmiştir. Davalı vekili, eski yöneticilerin zimmeti nedeniyle genel kurulda alınan zimmet zararının ödenmesi kararı doğrultusunda davacının da ödeme yapması gerektiğini istinaf nedeni olarak belirtmiş ise de yasada ve ana sözleşmede bu yönde açık bir düzenleme bulunmayıp ortaklığı sona eren davacının bu kalemden sorumlu tutulmaması doğrudur. Bilirkişi tarafından noter vs tüm genel giderler mahsup edildiğinden dosya kapsamına uygun ve denetime elverişli bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 3.299,11 TL’den peşin alınan 825,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.474,11 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 27.09.2021