Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2310 E. 2021/1095 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/2310
KARAR NO : 2021/1095

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/05/2018
NUMARASI : 2017/477 Esas 2018/460 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 01.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01.10.2021

İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.05.2018 tarih 2017/477 Esas 2018/460 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 11.01.207 tarihinde davalının ZMMS sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait araca çarpmasıyla meydana gelen kazada,müvekkiline ait araçta hasar oluştuğunu, tespit dosyasında düzenlenen raporda, 23.965,80 TL hasar, 48.500,00 TL araç rayiç değeri, 15.000,00 TL sovtaj bedeli tespit edildiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 3.500,00 TL tazminatın dava tarihiden itibarin işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,delil tespiti giderlerinin ise yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bedel arttırım dilekçesi ile talebini 33.000,00 TL ‘ye yükselmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün ” Şeride Tecavüz Etmek ” ve Trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmek ” kurallarını ihlal etmesi nedeniyle % 100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacıya ait araçta 23.965,80 TL tutarında hasar meydana geldiği, aracın onarımı sırasında çıkabilecek ek parçalarla hasarın daha da yükselebileceği , pert total olarak değerlendirilmesinin teknik ve ekonomik açıdan uygun olduğu, bu hususun alınan 2. bilirkişi raporu ile Sulh Hukuk Mahkemesinde alınan bilirkişi raporu ile belirlendiği , bu raporlara göre, aracın 2. el piyasa değerinin 48.500,00 TL , aracın hasarlı haldeki bedelinin ise 15.000,00 TL olduğu, aracın 2. el bedelinden hurda bedelinin tenzili sonucu gerçek hasar bedelinin 33.500,00 TL tutarında olduğu, davacının tacir sıfatına haiz olmadığı ve aracın ticari araç olmadığı, alacağın niteliği göz önüne alındığında yasal faiz uygulanması gerektiği gerekçesiyle, davanın kubulüne, 33.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı , davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, zarara uğradığı iddia edilen aracın ikinci el piyasa rayiç değerinin 35.000,00 TL olarak tespit edildiğini, 23.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda ise bu değerini 48.500,00 TL olarak tespit edildiğini, iki rapor arasındaki ikinci el piyasa rayiç değerine ilişkin fahiş fark değerlendirilmeyerek 48.500,00 TL değer esas alınarak hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne kusurun tamamının atfedilmesinin dayanıksız olduğunu, Adli Tıp Kurumu’ndan kusur raporu alınması talepleri değerlendirilmeyerek müvekkil şirketin %100 kusurdan sorumlu tutulduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasında davacı aracının hasrlanamasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili istemlidir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince, alınan 1.raporda, kusurun tespiten yönelik yapılan değerlendirmede, sigortalı araç sürücüsünün şerit ihlali yapmasının kazaya etken nedeni olduğu, sigortalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğu belirtilmiş olup, dosya kapsamına ve olayın oluş şekline uygun, kusur tespitine itibar edilmesinde bir isabetsizlik görülmemekle, davalı vekilinin kusura ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir
İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 201/9 D.İş sayılı dosyasında düzenlenen tespit raporunda; 48.500,00 TL araç rayiç değeri, 23.965, 80 TL hasar ve 15.000,00 TL sovtaj bedeli tespit edildiği, ilk derece mahkemesince alınan 1.bilirkişi raporunda ; araçtaki hasar bedelinin 23.695,80 TL olduğu, onarım sırasında çıkacak ek parçalarla, daha da yükselebileceği, kaza öncesinde aracın rayiç değerinin 48.352,00 TLolduğu, anacak bu değerin daha önce kaza geçirmeyen araçların piyasa değeri olduğu, davacı aracının daha önce 5 kazaya karışarak hasarlandığının tramer kayıtlarından tespit edildiği, bu sebeplerle 2.el piyasa rayiç değerinin 35.000,00 TL olabileceği, sovtaj değeri 20.000,00 TL tespit edildiğinden, mahsubu ile 15.000,00 TL tazminat istenebileceği , yeni bir bilirkişi atanarak alınan 2.raporda ; davacı aracının 5 ayrı kazaya karıştığı tespit edilmiş ise de,hasarı bir tanesinin hafif, 4 tanesinin orta düzeyde olduğu, farklı hasarlar olduğu, aracın daha önce ön kısmında meydana gelen hasar nedeniyle, ön kaporta parçalarının değişmiş olması gerektiği, buna göre aracın rayiç değerinin 48.500,00 TL olduğu, sovtaj bedelinin 15.000,00 TL tespit edildiği, sovtaj bedelinin, araç rayiç değerinden mahsubu sonucu, istenebilecek tazminatın 33.500,00 TL olduğu görüş olarak bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince, 2. bilirkişi raporu ile tespit raporu örtüştüğünden, 2.raporun hükme esas alındığı gerekçeli kararda açıklanarak, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince alınan 1. bilirkişi raporunda , davacı aracının daha önce kaza yapmış olması nedeniyle, araç rayiç değeri 35.000,00 TL olarak tespit edilmiş ise de , çelişkinin giderilmesi için alınan 2.bilirkişi raporunda, aracın karıştığı trafik kazasında meydana gelen hasarlar ile davaya konu kazada meydana gelen hasarlar karşılaştırılarak, aracın 2.el rayiç değerinin, tespit raporunda olduğu gibi, 48.500,00 TL tespit edilmiş olmasına göre, ilk derece mahkemesince, verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmamakta olup, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde değildir. .
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 2.254,23 TL’den peşin alınan 563,55 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 1.690,68 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.01.10.2021