Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2288 E. 2021/1103 K. 04.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/2288
KARAR NO : 2021/1103

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/07/2018
NUMARASI : 2017/526 Esas 2018/766 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.10.2021

İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.07.2018 tarih 2017/526 Esas 2018/766 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin sevk ve idaresindeki …. plakalı araç ile …. ve …. plakalı araçların 02/04/2017 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karıştıklarını, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan …. plakalı araç sürücüsü ….’in asli kusurlu olduğunu, İzmir 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2017/55 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda müvekkilinin aracında 13.900,00 TL tutarında hasar oluştuğunun tespit edildiğini, davalı şirkete e-posta yoluyla başvuru yaptıklarını, ancak yanıt alamadıklarını iddia ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 1.140,60 TL delil tespit giderinin yargılama gideri olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 06.04.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 10.915,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan sorumluluğunun kazanın poliçe vadesi içinde meydana gelmesi şartıyla poliçe teminat miktarı ile sınırlı olduğunu, dava dilekçesi ekindeki evraklarda davacının kaza tarihinde araç maliki olmadığının anlaşıldığını, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, tespit dosyasında teknik ve detaylı bir inceleme yapılmadığını, hasar rakamının fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, dava konusu kazanın oluşumunda davalı sigorta şirketine kaza tarihi itibariyle ZMSS poliçesi ile sigortalı bulunan …. plaka sayılı araç sürücüsü ….’in %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, …. plaka sayılı araç sürücüsü davacı … ve …. plaka sayılı araç sürücüsü ….’ın kusursuz oldukları, …. plaka sayılı davacı aracında kaza sebebiyle 10.915,00 TL hasar oluştuğu, oluşan işbu hasar bedelinin ZMSS poliçesi limiti ve kapsamı dahilinde kaldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, hasar bedeli olan 10.915,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, davacının kaza tarihinde araç maliki olmadığını, husumet itirazlarının dikkate alınmadığını, mülkiyet hakkına dayalı araç hasarı talebine ilişkin davanın, malik tarafından açılması gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasına sebebiyet veren karşı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısından araç hasar bedeli istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulü ile, 10.915,00 TL hasar bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Davalı vekili, davacının aracın maliki olmaması nedeniyle davanın aktif husumet yokluğunden reddine karar verilmesi gerektiğini savunarak kararın kaldırılması istemiyle istinaf yoluna başvurmuştur.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Tazminat davasında davacı olma ehliyeti, kural olarak mal varlığından doğrudan doğruya zarar gören kişiye aittir. Ancak, bir şeyi sözleşmeyle (kira, ariyet vs.) elinde bulunduran kişi, onu aldığı gibi malikine aynen iade etmekle yükümlü olup, ödemek zorunda olduğu onarım giderlerini isteyebilecektir.
Dosyada, davacı …’nın sürücü olduğu anlaşılmakla, kazaya karışan aracın sürücüsü olması, aracı aldığı gibi eksiksiz ve hasarsız olarak malikine teslim etmekle yükümlü bulunması nedeniyle, aracın zilyedi sıfatıyla, hasar tazmini yönünden dava açmakta hukuki yararı ve aktif husumet ehliyeti bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 2017/1704 E. 2018/2358 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere)
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 745,60 TL’den peşin alınan 136,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 609,60 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 04.10.2021