Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2257 E. 2021/1187 K. 15.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/2257
KARAR NO : 2021/1187

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/07/2018
NUMARASI : 2017/16 Esas 2018/736 Karar
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15.10.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 15.10.2021

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.07.2018 tarih 2017/16 Esas 2018/736 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu …. ‘ndeki 4275 paylık 106.875,00 TL bedelli hissesinin 2100 pay 52.500,00 TL’lik kısmını şirket ortaklarından olan davalıya 02/12/2014 tarihli ortaklar kurulu kararı ile devrettiğini, ancak davalının hisse devir bedeli olan 52.500,00 TL’yi müvekkiline ödemediğini, İzmir 7. İcra Müdürlüğü’nün 2016/16347 E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu iddia ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, taraflar arasında noterde düzenlenen 02/12/2014 tarihli Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesinde devredilen 2100 paya ait hisse bedeli olan 52.500,00 TL’nin nakten ve tamamen davacı tarafça alındığına dair ikrarının yer aldığını, davacının iddialarını aynı kuvvet ve mahiyetteki belgeler ile kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, İzmir 12. Noterliği’nin 02/12/2014 tarihli …. yevmiye sayılı düzenleme şeklindeki noter senedine göre davacının 2100 payını 52.500,00 TL bedel karşılığında davalıya sattığı, satış bedelinin noter senedine göre davalı tarafından tam ve eksiksiz alındığı, davalının da satış bedeli olan 52.500,00 TL’yi tam ve eksiksiz olarak davacıya ödediği şeklinde beyanlar bulunduğu ve davacının noter senedi aleyhine aynı mahiyette herhangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, müvekkilinin babası ve şirketin büyük ortağı olan muris ….’un yıllardır şirkette çalışan davalıya vefa göstergesi olarak küçük bir pay verdiğini, murisin işyerindeki bir kaza neticesinde 15/03/2013 tarihinde vefat ettiğini, davalının müvekkiline ve annesi ….’a murisin vefatından önce kendisine şirketteki payını %40’a çıkaracağını vaad ettiğini söyleyerek bu vaadi kendilerinin yerine getirmesini istediğini, müvekkilinin ve annesinin davalının bu beyanlarını adeta vasiyetname gibi değerlendirdiklerini ve davalının gerçek dışı bu sözlerine itibar ederek 02/11/2014 tarihinde müvekkilinin davalıya pay devri yaptığını, davalının şirketteki hisse oranının %40’a çıkarıldığını, daha sonra şirketin diğer çalışanları ve çevreden sorulduğunda murisin böyle bir beyanının olmadığının anlaşıldığını, davalının müvekkilinin annesi ….’a gönderdiği SMS mesajında hisseyi bedel ödemeden devraldığının açıkça anlaşıldığını, bu mesajın, HMK’nın 202. maddesi uyarınca delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, tanık dinlenmesi taleplerinin reddinin hatalı olduğunu, davalının dava konusu 52,500,00 TL’yi nasıl ve hangi araçlarla müvekkiline ödediğini ispat etmesi gerektiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE : Dava, limited şirkette ortaklar arasında hisse devrinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 201/1. maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz. Aynı kanunun 204/2. maddesi gereğince ilgililerin beyanına dayanılarak noterlerin tasdik ettikleri senetlerle diğer yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgeler, aksi ispatlanıncaya kadar kesin delil sayılırlar.
Somut olayda, İzmir 12. Noterliği’nin 02.12.2014 tarihli düzenleme şeklinrde limited şirket pay devri sözleşmesinde, davacının dava dışı …. ‘ndeki 2100 payının şirket resmi kayıtlarına işlenmemiş ve bilançolarında gözükmeyen borçlar haricinde şirketin aktifine ve pasifine ilişkin tüm hak ve borçlarıyla birlikte davalıya 52.500,00 TL bedel karşılığında devrettiğinin, devir bedelini kendisinden nakten ve tamamen aldığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf, noterde düzenleme şeklinde yapılan hisse devri sözleşmesinde yer alan bu beyanların aksini kesin delille kanıtlayamamış olup, yemin deliline de dayanmadığından, açıklanan nedenlerle davanın reddine dair mahkeme kararının yerinde olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin tüm istinaf sebeplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.15.10.2021