Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2112 E. 2021/866 K. 13.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2112
KARAR NO : 2021/866
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KARŞIYAKA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29.05.2018
NUMARASI : 2016/6 E. – 2018/261 K.
DAVANIN KONUSU: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 13.07.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.07.2021

Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin 29.05.2018 tarih 2016/6 E. – 2018/261 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 27.12.2014 tarihinde davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu çekicinin müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araca çarpması nedeniyle müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, davalı sigortanın hem karşı aracın hem de müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olarak zarardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, 100,00 TL tedavi gideri, 1.000,00 TL tedavi süresince çalışamadığı günlerin bedeli, 1.000,00 TL daimi iş gücü kaybı nedeniyle tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle tedavi gideri talebini toplam 890,00TL’ye, geçici iş göremezlik tazminatı talebini toplam 11.388,84 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatı talebini toplam 43.135,75 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, davacının üniversitelerden veya Adli Tıp Kurumundan maluliyet raporu alınması gerektiğini, sürekli iş göremezlik zararının tespiti için davacının kaza tarihindeki gelirinin belirlenmesinin icap ettiğini, müvekkiline ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusuru bulunmadığını, ceza mahkemesi dosyasında davacının, yolcu olarak bulunduğu araç sürücüsünün aracı hızlı kullanması nedeniyle uyardığını beyan ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın davalı sürücünün % 100 kusuruyla gerçekleştiği, davacının % 24 oranında meslekte kazanma gücünü yitirdiği, iyileşmesinin olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği gerekçesiyle 43.135,75 TL kalıcı iş göremezlik, 11.388,84 TL geçici iş göremezlik, 890,00TL tedavi masrafı olmak üzere toplam 55.414,59 TL’nin davalı … yönünden 05.08.2015 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı … ve davalı …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … vekili, davacının gelirinin hesaplama raporunun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplanması gerektiğini, kaza tarihi itibariyle davacının düzenli bir işi ve geliri bulunmadığının SGK kayıtlarıyla sabit olduğunu, davacının kaza tarihine en yakın çalışmasının 16.01.2013-21.01.2013 tarihleri arasında 5 gün garson olarak çalıştığını, davacının pide-lahmacun işletmeciliği yaptığına dair Vergi Dairesi Müdürlüğünün 10.11.2016 tarihli cevabından da anlaşılacağı üzere 28.02.1983-31.12.1983 tarihlerini kapsadığını, kaza tarihinden 31 yıl öncesine dayalı 10 aylık ve kaza tarihinden 6 yıl öncesi 5 aylık çalışmayı gösterdiğini, davanın açılış tarihinden çok sonra dosyanın bilirkişiye gönderilmesi aşamasında asgari ücretin 2,5 katı ücretle 1 aylık ücret bodrosu sunulmasının karara gerekçe olamayacağını, bu durumun muvazaayı gösterdiğini, kaza tarihi itibariyle 58 yaşında olan bir kişinin bu yaşına kadar tam sağlıklı iken düzenli ve yüksek gelirli çalışması yokken birden 1 aylık yüksek gelirle iş bulmasının hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, … Devlet Hastanesinin % 21, … Üniversitesi Adli Sağlık Kurulunun % 24 oranında maluliyet raporu tanzim ettiğini, dava dilekçesinde bile İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesinden rapor alınması talep edilmişken mahkeme tüm itirazlara rağmen çelişkiyi giderecek rapor alınmadığını, kazanın meydana geldiği yerin alt geçit girişi olduğunu, önceki aracın yön değiştirmeksizin aniden durduğunu, havanın yağışlı ve zeminin kaygan nitelik taşıdığını, mahallinde keşif yapılması gerektiği talebine rağmen keşif icrasına karar verilmeyerek daima arkadan vuran suçludur mantığıyla kazanın oluş şekli yeterince irdelenmeden kusur izafe edildiğini, İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığından rapor alınması taleplerinin reddedildiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili, müvekkilinin tam kusurlu olduğunun kabul edilemeyeceğini, Karşıyaka 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/288E sayılı dosyasındaki davacı ve davalı beyanlarına itibar edilmesi ve araç sürücüsünün de meydana gelen kazadaki kusurunun hesaplanması ve buna göre bir karar tesis edilmesi gerektiğini, ceza davasında davacının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde yaralandığı tespit edildiğini, bu nedenle Adli tıp Kurumu İhtisas Dairesinden rapor alınması icap ettiğini, kaldı ki … Üniversitesi Adli Tıp Kurumundan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre rapor alındğını, oysa ki Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri esas alınarak maluliyetin belirlenmesinin zorunlu olduğunu, Adli Tıp Kurumundan maluliyet raporu alınmadan hüküm kurulduğunu, Balıkesir Vergi Dairesi Başkanlığından gelen 10.11.2016 tarihli yazıda davacının Pide ve Kebap salonu işletmeciliği faaliyetine 28.02.1983 tarhinde başladığı, 31.12.1983 tarihinde terk ettiği belirtildiğini, davacı yalnızca 10 ay pide ve kebap salonu işletmeciliği yaptığını, SGK kayıtlarına davacının garson olarak 16.01.2013 tarihi ile 21.01.2013 tarihi arasında yalnız 5 gün çalıştığı görüldüğünü, dava dilekçesinde de davacının yalnızca acil ihtiyaç olduğunda ve yaz sezonlarında çalıştığı kabul edildiğini, davacının dava tarihinden sonraki döneme ilişkin ücret bordrosu ibraz etmesini ve yine pidecide çalıştığına dair CD kaydı sunmasını kabul etmediklerini, manevi tazminatın fahiş takdir edildiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, kazaya neden olan aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından geçici ve kalıcı maluliyet, tedavi gideri tazminatın tahsili, manevi tazminatın sürücü ve işletenden tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle maddi tazminatın kabulüne, manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Davacı vekili, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu araca davalıların sürücüsü ve işleteni olduğu aracın çarpması nedeniyle müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını ileri sürerek davalı sürücü, işleten ve kazaya karışan araçların zorunlu mali sorumluluk sigortasından maddi, sürücü ve işletenden manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece … Üniversitesi Adli Sağlık Kurulu raporunda belirtilen % 24 maluliyet ve 6 ay geçici iş göremez raporuna itibar edilerek ve davacının asgari ücretin 2 katı kadar gelir elde ettiği kabul edilerek davalı … tarafından dava tarihinden önce yapılan ödeme güncellenip düşülmesiyle ortaya çıkan bakiye geçici ve kalıcı maluliyet tazminatı ile tedavi giderine hükmedilmiştir.Yargıtay 17. H.D’nin 27.10.2020 tarih 2019/5558E, 2020/6282 K sayılı kararında 01.09.2013 tarihinden sonra gerçekleşen kazalar için Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyet raporu alınması gerektiği açıklanmıştır. Ceza dosyasında alınan adli rapor ile davacının sunduğu … Devlet Hastanesinden alınan engellilik raporu mahkemece benimsenen adli raporuyla çelişiyor ise de anılan raporlardaki kriterler farklı olup … Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden alınan rapor kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 01.09.2013 tarihinde RG’de yayınlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine uygun ve bilimsel olduğundan bu rapora itibar edilerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davalı sürücü vekili ve işleten vekili kusur durumuna yönelik istinaf itirazı bildirmiş iseler de davacı yolcu olduğundan davalı sürücünün az da olsa kusurlu olması yeterli olup sürücülerin kusur oranları sonuca etkili değildir. Ceza mahkemesince davalı sürücünün asli ve tam kusurlu olduğu kabul edilmiş, karar kesinleşmiştir. Mahkemece davalı sürücünün tam kusurlu olduğuna dair alınan rapor ile ceza mahkemesince belirlenen maddi vakıalar uyumlu olduğundan bu yönündeki istinaf itirazı haklı görülmemiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilinin pide ustası olarak çalıştığını, asgari ücretin üzerinde geliri bulunduğunu ileri sürmüştür. Dosyadaki SGK kayıtlarına göre davacının kaza tarihi itibariyle SGK’ya bildirilen çalışması bulunmuyor ise de davacının SGK hizmet döküm cetveli incelendiğinde 2012 yılının ilk yarısında günlük asgari ücret 29,55 TL iken, davacıya ait 2012 yılı 6. ayında günlük 46,47 TL’lik prim ödemesi, yine 2013 yılı ilk yarısında asgari ücretin günlüğü 32,62 TL iken bu dönemin 1. ayında günlük 48,29 TL’lik prim ödemesi yapıldığı görülmüştür. Ülkemizde kayıt dışı çalışmanın ve pirim ödemelerin işverenlerce eksik yatırılmasının yaygın olması, davacının pidecilik alanında faaliyet gösterdiğine dair eski vergi kayıtlarının bulunması ve tazminatın gerçek zarara göre belirlenmesi gerekmesi karşısında mahkemece davacının gelirinin asgari ücretin 2 katı olarak kabul edilerek tazminata hükmedilmesi hakkaniyete uygun bulunmuştur.
Manevi tazminat miktarı da kaza tarihi, zararın ağırlığı, davalı sürücünün tam kusurlu olması, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile hakkaniyet ilkesi gözetildiğinden makul ve ılımlı bulunmuş, bu kapsamdaki istinaf itirazı da reddedilmiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 5.151,55 TL’den peşin alınan 1.288,05 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.863,50 TL’nin bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … yönünden istinaf karar harcı olan 5.151,55 TL’den peşin alınan 1.287,50 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.864,05 TL’nin bu davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 13.07.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.