Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2049 E. 2021/840 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/2049
KARAR NO : 2021/840

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05.07.2018
NUMARASI : 2015/694 E. 2018/755 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09.07.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 09.07.2021

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.07.2018 tarih 2015/694 E. 2018/755 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalıların işleteni ve zmms sigortacısı olduğu aracın müvekkil idaresindeki araca çarpması ile meydana gelen kazada müvekkil aracında hasar oluştuğunu, mahkemece yapılan tespit sonucu düzenlenen tespit raporunda hasar , ikame araç gideri, değer kaybı olmak üzere toplam 21.650,20 TL zarar hesaplandığını ileri sürerek 21.651,20 TL haksız fiil tarihi olan 21.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı …. vekili, talep edilen alacakların zmms sigorta teminat kapsamında kaldığından müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, kazanın oluşunda müvekkilinin tam kusurlu olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, değer kaybının sigorta tarafından karşılanması gerektiğini,, talep edilen hasarın fahiş odluğunu, müvekkilin geçişi esnasında yeşil ışı yandığını, davacı sürücünün yeşil ışıkta geçtiği iddialarının doğru olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı …. Sigorta A.Ş vekili müvekkilinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limiti kapsamında zarardan sorumlu olduğunu, tespit raporundaki değerlendirmelerin gerçeğe uygun olmadığını, gösterilen miktarların fahiş odluğunu, tek taraflı bilirkişi raporu ile tespit edilen fahiş rakamların bağlayıcı olmadığını, değer kaybının sigorta teminat kapsamında kalmadığını, ikame araç bedelinin de teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, tanık beyanı, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre ;ilk alınan bilirkişi raporunda davalı sürücünün tam kusurlu davacı sürücünün kusurusuz olduğu, davacı aracında 15.930,00 TL hasar bedeli, 600,00 TL ikame araç bedeli ve 2.500,00 TL değer kaybı tespit edildiği, ATK den alınan raporda, davalı sürücünün tamamen kusurlu olduğu ve davacı aracında KDV dahil 18.101,00 TL hasar ile 1.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, aracın mevcut hasarlı hali ile 15 günde tamirinin mümkün olacağının ve günlük 70,00 TL kiralama ücretine göre ikame araç bedelinin 1.000,00 TL olduğunun tespit edildiği, her iki rapora göre davalı sürücünün kazanın oluşumunda tamamen kusurlu olduğu, raporlardaki hasar miktarına ilişkin farklılığın makul seviyede olduğu ve son alınan ATK raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli görüldüğü gerekçesiyle, 18.101,00 TL hasar, 1.000,00 TL değer kaybının davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline, sigorta yönünden dava tarihinden, davalı sürücü işleten yönünden olay tarihinden faiz işletilmesine, sigorta yönünden açılan ikame araç istemli davanın reddine, davalı işleten yönünden açılan davanın kabulüne 1.050,00 TL araç mahrumiyet zararının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı …. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı …. vekili, hükme esas alınan ATK raporunda hasar miktarı yönünden inceleme yapılmadığını, davacı tarafç.a yaptırılan delil tespiti raporunu aynen bire bir tekrar edildiğini, hasar parçaları ve onarıma ilişkin piyasa ile fiyat araştırması hususunda objektif veri barındırmayan iş bu rapora itibar edilerek hüküm tesis edilmesinin hukuka uygun olmadığını, somut olaydaki çarpışma neticesinde rapora karşı itirazların da belirtildiği üzere, rapordaki parça değişimini gerektirdiği bahsedilen hasarın gerçekleşmesinin mümkün olmadığı, kaza neticesinde aracın sağ arka kapısının hasar gördüğünü, tespit raporu ile ATK raporunda hasar bedeli 18.101,00 TL hesaplanmış ise de dosyadaki kök ve ek raporda hasar bedelinin 15.930,00 TL belirtildiğini, raporlar arasında çelişki bulunduğunu, çelişkinin giderilmeden hüküm verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusur raporunu kabul etmediklerini, dinlenen tanığın davacının eşi olduğundan tarafsız olamayacağını, kaza tespit tutanağında kazanın 20:00 sularında gerçekleştiği belirtilmiş iken tanığın kazanın 16:00 sularında yaşandığını beyan etmesinin dahi doğru olmadığını, yerinde keşif yapılarak ışıklarında incelenmesi suretiyle kusur raporu alınmadan hüküm kurulduğunu, dava değeri 21.651,20 TL olup talebin 20.151,00 TL’lik kısmı üzerinden hüküm kurularak fazlaya ilişkin istem reddedildiğine göre reddedilen kısım üzerinden müvekkili lehine avukatlık ücreti takdir edilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasında davacı aracının hasarlanmasından kaynaklanan araç hasar bedeli, araç değer kaybı ve ikame araç bedelinin tahsili istemlidir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Makine mühendisi bilirkişi ve ATK ‘den alınan rapordaki kusur tespitlerinin örtüşmesine, kaza tespit tutanağında her iki araç sürücüsü tarafından yeşil ışıkta geçtikleri beyan edilmiş ise de, tespit tutanağında açıklanan kazanın oluş şekli göz önüne alındığında davacı sürücünün kavşaktan geçişini tamamlamak üzere iken sağdan kavşağa giriş yapan sigortalı araç sürücüsünün davacı aracının sağ arka kapı ve çamurluk kısmına çarpması sonucu kazanın meydana geldiğinin, sigortalı araç sürücüsünün , tamamen kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, ilk derece mahkemesince, raporlardaki davalı sürücünün tamamen kusurlu olduğuna ilişkin tespitinin kabul edilerek, hüküm kurulması doğru olmakla, davalı …. vekilinin kabul edilen kusura ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.
Davalı …. vekilinin hükmedilen araç hasar bedeline yönelik istinaf itirazının incelenmesinde; makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen kök raporda; araç onarım bedelinin 15.930,00 TL, araçta oluşan değer kaybının 2.500,00 TL, aracın tamirinin onarım süresinin 15 gün olduğu ve günlük 40,00 TL’den 600,00 TL ikame araç bedeli hesaplandığı belirtildiği, davacı tarafça rapora itiraz edilmediği, her iki davalı vekilinin itiraz ettiği, itiraz üzerine alınan ek raporda ve kök raporda tespit edilen miktarların değiştirilmediği, davacı vekilinin ek rapora da itiraz etmediği, davalılar vekillerinin ek rapora karşı itirazları üzerine, İstanbul ATK ‘den yeniden rapor alındığı, bu raporda hasar bedelinin 18.101,00 TL, araç değer kaybının 1.000,00 TL, ikame araç bedelinin 600,00 TL hesaplandığı, ilk derece mahkemesince ATK raporunun benimsenerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili, makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen kök ve ek rapora itiraz etmediğinden, hasar bedelinin 15.930,00 TL olduğuna ilişkin davalı taraf yararına usuli kazanılmış hak oluştuğu gözetilmeden, rapora itiraz edenlerin aleyhine düzenlenen ATK raporundaki hasar bedeli üzerinden hüküm kurulması hatalıdır.
Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf itirazlarının incelenmesine, davacı tarafça tespit raporuna dayanılarak 18.101,20 Tl araç hasar bedeli, 1.050,00 TL ikame araç bedeli ve 2.500,00 TL değer kaybı olmak üzere toplam 21.651,20 TL’nin tahsili istendiği ve kabul edilen 18.101,00 TL hasar bedeli 1.000,00 TL değer kaybı, 1.050,00 TL ikame araç bedeli toplamı 20.151,00 TL olduğuna göre, davalı …. lehine kısmen reddedilen miktar yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalı yararına hükmedilmemesi hatalı ise de ilk derece mahkemesi kararı yukarıda açıklanan nedenlerle kaldırılarak yeniden hüküm kurulacağından bu yöndeki itiraz hakkında karar verilmemiş sadece eleştiri olarak açıklanmıştır. Yeniden kurulacak hükümde usuli kazanılmış haklar gözetilerek davalı sigorta lehine reddedilen ikame araç bedeli üzerinden sadece vekalet ücreti verilmiş olması nedeniyle reddedilen araç değer kaybı miktarı yönünden davalı sigorta lehine vekalet ücreti hükmedilmeyecektir.
Yukarıda açıklanan gerekçe ışığında, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, hükmedilen araç bedeli hukuka uygun bulunmamakla, HMK. 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05.07.2018 tarih 2015/694 E. 2018/755 K. Sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜNE;
18.101,00 TL hasar bedeli (davalı …. hasar bedelinin 15.930,00 TL ‘sinden sorumlu olmak kaydıyla ) , 1.000,00 TL değer kaybının her iki davalıdan davalı sigorta şriketi yönünden dava tarihinden, davalı …. yönünden 21.04.2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine
Fazlaya ilişkin istemin reddine.
Davalı Sigorta şirketi hakkında açılan ikame araç istemli davanın Reddine.
Davalı …. hakkında açılan ikame araç bedeli istemli davanın kabulü ile; 1.050,00.TL ikame araç bedelinin 21.04.2015 kaza olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….’dan alınarak, davacıya verilmesine.
Alınması gereken 1.376,51 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 369,14 TL nispi harcın mahsubu ile kalan 1.007,37 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına (davalı ….’in harcın 836,11 TL’sinden sorumlu tutulmasına)
Davacının yatırmış olduğu toplam 400,95 TL harç tutarının davalılardan alınarak (davalı ….’in 332,78 TL’sinden sorumlu tutulmasına) davacıya verilmesine.
Davacının yapmış olduğu 226,25 TL tebligat ve posta gideri, 350,00 TL bilirkişi ücret, 464,50 TL Adli Tıp Fatura gideri, 402,50 TL delil tespit gideri olmak üzere toplam 1.443,75 TL yargılama giderinin, davanın kabul ve ret oranına göre takdir ve tayin edilen 1.342,68 TL’sinin davalılardan alınarak (davalı …. 1.114,42 TL’sinden sorumlu olmasına) davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına. Davacı vekilinin icra kabiliyeti olduğundan tespit vekalet ücreti talebinin reddine.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak (davalı ….’in 3.386,40 TL’lik kısımdan sorumlu tutulmasına) davacıya verilmesine.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 1.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı …. ‘ye verilmesine.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre reddedilen kısım üzerinden hesaplanan 1.499,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ….’e verilmesine
Tarafların yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmın, karar kesinleştiğinde talep halinde iadesine.
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı …. tarafından yapılan 98,10 TL başvurma harcı, 23,63 TL posta masrafı olmak üzere toplam 121,73 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ….’e verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 09.07.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.