Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/2047 E. 2021/983 K. 14.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/2047
KARAR NO : 2021/983

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2018
NUMARASI : 2017/365 Esas 2018/378 Karar
DAVANIN KONUSU : Kooperatif Aidat Alacağı
KARAR TARİHİ : 14.09.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14.09.2021

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.04.2018 tarih 2017/365 Esas 2018/378 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalının 29.08.2005 tarihinde müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatif hissesi karşılığında kendisine bağımsız bölüm tahsis edildiğini, davalının 2011 yılı Temmuz ile Aralık ayları, 2012, 2013, 2014, 2015 yılına ait tüm aylar ve 2016 yılı ilk beş ayına ait aidat borcunu ısrarla ödememesi üzerine davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2016/7886E sayılı dosyasına ilişkin itirazın iptali ile 7.010,00 TL asıl alacak, 6.007,18 TL işlemiş faiz olmak üzere 13.017,18 TL takip çıkışı üzerinden devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif konutlarını inşa eden şirketin ortağı olduğunu, davalı kooperatifin yapmış olduğu inşaat sözleşmesi gereklerini tam olarak yerine getirmemesi sebebiyle müvekkilinin ortağı olduğu şirket ve müvekkilinin kooperatif aleyhine birçok dava açtığını, takip başlattığını, Kooperatifler Kanun 23. maddesi uyarınca ortakların eşit hak ve vecibeleri bulunduğunu, diğer kooperatif ortalarının bir çoğu düzenli aidat ödememesine rağmen davalı kooperatifin sadece müvekkili, eşi ve babası aleyhine icra takibi başlattığını ve faiz istediğini, aidatını geciktiren veya ödemeyen diğer ortaklara böyle bir uygulama yapmayarak eşitlik ilkesini açıkca ihlal ettiğini, … Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen denetim raporuna göre kooperatif tarafından tek bir üyeye menfaat sağlanarak aidat ödemekte zorlanması sebebiyle 22.500,00TL geri ödeme yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının davacı kooperatifin üyesi olduğu, her ne kadar takipte aylık faiz oranı %3 olarak istenmiş ise de TBK’nın 120/2 maddesi gereği aylık faiz % 1,5’i geçmeyeceği ve bu oran üzerinden davacının faiz borcunun 4.047,90 TL olduğu, davalı ile davacı kooperatif arasındaki başkaca davaların bulunmasının davalının kooperatif aidatı ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, davacı kooperatif yöneticilerinin diğer borçlu üyelere icra takibi yapmamasının kendilerinin hukuki ve cezai sorumluluğunu gerektireceği, bunun da davanın konusu olmadığı, kooperatiflerin faaliyetlerine devam edebilmesi için aidat toplama zorunluluğu bulunduğu, davalıların bu zorunluluğa uyması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile takibe itirazın 7.010,00 TL asıl alacak, 4.047,90 TL işlemiş faiz üzerinden iptaline, takibin bu bedeller üzerinden devamına, toplam 11.057,90 TL alacak üzerinden % 20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, Kooperatifler Kanunun 23. maddesindeki eşit davranma kuralına aykırı hareket edildiğini, diğer kooperatif ortaklarının bir çoğunun düzenli aidat ödememesine rağmen müvekkilinin ortağı olduğu müteahhit şirket ile karşılıklı birçok davasının bulunması nedeniyle sadece müvekkili, eşi ve babası aleyhine takip başlattığını ve faiz talep ettiğini, bilirkişi raporunda da sabit olduğu üzere müvekkili hakkında icra takip tarihi itibariyle aidat borcu ödemeyen diğer üyelere karşı böyle bir yola gidilmediğini, kooperatife borcu olan diğer üyelerin aidat borçlarını müvekkile açılan icra takibinden çok sonraki bir tarihte ödediğini, davalı kooperatifin sadece bir ortağına menfaat sağlayarak 22.500,00 TL iade ettiğini, kooperatif yönetiminin görevini kötüye kullanarak haksız bir alacak sağlamaya çalıştığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, kooperatif aidat alacağından kaynaklanan itirazın iptali istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Somut olayda davacı kooperatif, davalı kooperatif üyesinin 2011 yılı Temmuz ayından 2015 yılı Mayıs ayına kadarki aidat ve faizinin tahsili için davalı kooperati üyesi hakkında icra takibi başlatmış, mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar davalı vekili, Koperatifler Kanunun 23. maddesindeki eşitlik ileksine aykırı hareket edildiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüş ise de 2005 yılında 22.500,00TL aidat alacağı iade edilen ortak …’in imalatlarının eksik yapılması konusunda yönetim kurulunun karar aldığı, davacının konumu ile bu ortağın durumunun birebir örtüşmediği, bilirkişi raporuna göre 22 üyelikten en yüksek borcu bulunanların davacı, eşi ve babası olduğu, diğer kişilerin daha az borcu bulunduğu ve bunların önemli bir kısmının davacıya yapılan takipten sonra ödemede bulundukları, kooperatifin ayakta kalması için aidat alacaklarını tahsil etmesi gerektiği dikkate alındığında eşitlik ilkesinin ortadan kalktığını kanıtlayıcı yeterli deille rastlanmadığı, mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 755,36 TL’den peşin alınan 188,85 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 566,51 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14.09.2021