Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1926 E. 2021/743 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1926
KARAR NO : 2021/743

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/03/2018
NUMARASI : 2015/1113 Esas 2018/409 Karar
DAVANIN KONUSU : Rücuen Tazminat
KARAR TARİHİ : 22.06.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.06.2021

İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.03.2018 tarih 2015/1113 Esas 2018/409 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkili nezdinde otel paket yangın sigorta poliçesiyle sigortalı dava dışı şirkete ait otelin 23.02.2015 tarihinde yağan şiddetli yağmur nedeniyle hasarlandığını, ekspertiz raporuna göre davalıya ait cadde ve otel içerisindeki kanalizasyon rögarlarının yetersizliği yüzünden yağan yağmur ve kanalizasyon sularının geri tepmesiyle hasarın meydana geldiğini, …. adresinde yer alan dere yatağı kapatılıp üzerine yol yapıldığı için yağış neticesinde dere yatağından taşan suların su baskınına neden olduğunu, odalara dolan suların 1 m yüksekliğe ulaşarak bütün demirbaşlar kullanılmaz hale geldiğini, Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/25 D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporunda davalının % 90 kusurlu olduğu belirtilmiş ise de davalının sorumluluğu kusura dayanmayan objektif sorumluluk hali olduğunu, müvekkilince sigortalısına ödeme yapmakla rücu hakkının doğduğunu ileri sürerek, müvekkilinin sigortalısına yapılan 402.876,04 TL ödemenin hasar tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, olayın meydana gelmesine sebep olan yağışların afet niteliğinde olup mücbir sebep olarak değerlendirilmesi gerektiğini, sigortalı otel binasının temeli deniz ve yeraltı su seviyesinin altında olduğunu, sigortalının kendi kusurunun bulunduğunu, sigortalının drenajı sağlayacak önlemleri almadığını, otel personel lojmanlarının ve apartlarının bulunduğu yer dere yatağında olup binalar …. dere yatağına yapıldığını, dere yatağının belediye tarafından kapatılarak ve yol amaçlı kullanılmak üzere parke taşları döşendiğini, ancak belediye tarafından yağışlar sonrası parke taşlarının bir kısmı sökülerek dere geçişine 800’lük büzler döşendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, sigortalı otelin yapımı ve o yöredeki su ve kanalizasyon işlemlerinin …nin sorumluluğunda olduğu dönemde projelendirilerek uygulandığı, buna göre bilirkişi raporunda davalıya sorumluluk atfedilemeyeceğine dair kanaate iştirak edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, hasarın davalıya ait cadde ve otel içideki kanalizasyon rögarlarının yetersizliği yüzünden yağan yağmur ve kanalizasyon sularının geri tepmesi neticesinde oluştuğunu, bu hususların ekspertiz raporunda belirtildiğini, delil tespiti dosyasında alınan raporda davalının % 90 oranında sorumlu olduğunun saptandığını, alınan raporların denetime elverişli olmadığını, şehir plancısı ve inşaat mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi raporunda davalının kusurunun % 50 olduğu belirtildiğini, bu kusur oranını kabul etmediklerini, bilirkişi raporunda otelin bulunduğu bölgede kanazilasyon alt yapısının var olduğunu ancak otelin konum olarak deniz seviyesinde ve kot olarak da arazide düşük kotta yapılandığı gerekçesi ile sigortalı otele kusur izafe edilmeye çalışıldığını, yapı ruhsatı alınmadan yapı inşaatına başlanmasının mümkün olmadığını, yönetmelik ve yapı yapılmasına izin veren belediyenin sorumlu tutulması gerektiğini, ek bilirkişi raporunda ise davalının kusuru olmadığı yönünde rapor tanzim edildiğini, bu rapor denetime elverişli olmadığı gibi kök rapor ile ve dava açılmadan önce alınan tespit raporuyla çeliştiğini, raporda ….’nun ilçenin su işleri kendisine devredildikten sonra(31.03.2014) kısa süre sonra gerçekleşen sel baskınından dolayı kusurlu sayılmaması gerektiği yönündeki görüşü doğru olmadığını, davaya konu hasarın 23.02.2015 tarihinde gerçekleştiğini, hasarın, ….’nun ilçenin su işlerini devraldığı tarihten 11 ay sonra meydana geldiğini, ATK’dan rapor aldırılması talebinin kabul edilmediğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, rücuen tazminat istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, 23.02.2015 tarihinde yağan yağmur nedeniyle sigortalı otelde hasar meydana geldiğini, kanalizasyon rögarlarının yetersiz olması ve dere yatağının üzerinin kapatılıp yol yapılmasının su baskınına neden olduğunu ileri sürerek sigortalısına yaptığı ödemenin rücuen davalı ….’dan tahsili isteminde bulunmuştur. Mahkemece inşaat mühendisi ve şehir planlamacısı bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetenden rapor alınmış, kök raporda davacının dayandığı delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporu, ekspertiz raporu ve dosyaya giren belgeler incelenerek otelin bulunduğu bölgede kanalizasyon alt yapısının bulunduğu ancak otelin deniz seviyesinde ve kot olarak da arazide düşük kotta yapıldığı, oluşan şiddetli yağmur neticesinde bölgede ayrıca yağmur suyu ve drenaj hattı olmadığından pis su kanallarına akan suların debi olarak geri teptiği, tüm sel sularının dere yatağında yapılı otelin bahçesi ve müştemilatında hasara yol açtığı, otelin olası şiddetli yağışta yağmur suyu drenaj sistemi yaptırması gerektiği, bölgede yağmur suları için ayrı hat yapılmamış olmasının olayı tetiklediği, suların rögarlara girerek geri teptiği, eğimden dolayı da otele doğru gelerek hasara neden olduğu, hasarın meydana gelmesinde sigortalı otel ile davalı …’nun % 50’şer oranda kusurlu olduğu belirtilmiştir. Kök rapora itiraz üzerine heyete hukukçu bilirkişi de ilave edilerek ek rapor alınmış, ek raporda, otelin dere yatağında yapılanması, otelin bahçe ve müştemilatının da dere yatağında olması ve otelin yağmur suyu şebeke hattını yapmamış olması dolayısıyla % 50 oranında kusurlu, davalının ise bölgede yağmur suyu hatlarını yapmamış olması nedeniyle % 50 oranında kusurlu olduğu, delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporunda dahi otelin bodrum katının deniz seviyesinin 4 mt aşağısında olduğu ve zemin yükünün artması ile yapısal hasar oluştuğu tespit etmesine rağmen davalı ….’ya % 90 oranında kusur izafe etmesinin teknik olarak uygun olmadığı, Belediyenin onay verdiği projeye göre sigortalı otelin zemin etüt raporunda öngörülen temel altına su sızmasının engellemesi, yapı altı ve çevresinde su içeriği değişikliği meydana gelmemesi için yüzey suyunun drenajının yapılması icap ettiği, drenaj yapılmaması ve temelin oturacağı alanda zemin etüt raporunda öngörülen imalatların yapılmaması ile olayın tetiklendiği, davalının 31.03.2014 tarihinde tüm alt yapı tesislerinin kanalizasyon/arıtma vb gibi görevleri Belediyeden devraldığı, davalının bu devriden önce …. Deresini kapatan ve dere yatağında yapılaşmaya izin veren ilçe belediyesinin esasen ilçe bazında hasara neden olan su baskınlarından sorumlu olduğu, devir sonrasında davalı …. tarafından proje çalışmaları ve ihale çalışmalarına gelindiği, devir alan davalıya kusur izafesinin devir tarihi dikkate alındığında hakkaniyete aykırı olacağı, yıllık yağış ortalamaları dikkate alındığında her daim sel oluşturabilecek dere yatağını kapatılarak imara açan ve yol yapan dava dışı belediyeye % 50 kusur atfedilebileceği belirtilerek kök rapor büyük oranda tekrar etmiştir. Mahkemece ek rapora itibar edilerek davalı ….’ya kusur izafe edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bilirkişi raporunda ekspertiz raporu, delil tespiti dosyasında alınan raporlar irdelenerek sonuca ulaşılmış olup delil tespiti dosyasında davalıya % 90 oranında kusur verilmiş ise de rapor denetime elverişli değildir. Zira anılan raporda bir yandan otelin su basan bodrum katının deniz seviyesinden 4 m aşağıda olduğu, imalat hatası bulunduğu, dolayısıyla sigortalı otelin yapımının hatalı olduğuna işaret edilirken raporun sonuç kısmında davalıya neden kusur izafe edildiği de açıklanmaksızın % 90 oranında kusur verilmiştir. Bu nedenle mahkemece benimsenen raporla delil tespiti dosyasında alınan rapor arasında çelişkiden söz edilemez. Sigortalı otel mevzuata uygun şekilde ruhsat alınarak yapılmış ise de dere yatağında yer alması ve deniz seviyesinin altında kalan kısımları bulunması nedeniyle yağmur drenaj hattı çekmesi gerekirken bunu yapmaması nedeniyle hasarın meydana gelmesinde kusurlu olup hasar tarihi itibariyle kanalizasyon/arıtma tesislerine dair görevler davalı ….’ya geçmiş ise de hasarın oluşmasına neden olan dere yatağının kapatılarak imara açılması dere yatağında yol yapılması işinin davalı … tarafından gerçekleştirilmesi ve davalı ….’nun devir sonrası ihaleler yaparak faaliyete geçmesi karşısında dava dışı belediyeye kusur izafe edilip davalıya kusur izafe edilmemesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL’nin davacıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davacının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay 17. (Kapatılan) Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22.06.2021