Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1851 E. 2021/589 K. 06.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2018/1851
KARAR NO : 2021/589
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/03/2017
NUMARASI : 2014/1523 Esas 2017/289 Karar
DAVANIN KONUSU : Araç Değer Kaybı Tazminatı
KARAR TARİHİ : 06.05.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06.05.2021
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 28.03.2017 gün ve 2014/1523 Esas 2017/289 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 18.09.2014 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkiline ait araca çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, değer kaybına uğradığını ileri sürerek, belirsiz alacak davasına esas olmak üzere 5.000,00 TL değer kaybı tazminatının davalı işleten ve davalı sürücüden kaza tarihinden, davalı sigortadan dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … ve …, davanın reddini istemişlerdir.
Davalı … Sigorta Şirketi vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı sürücünün % 25 kusuruyla gerçekleşen kazada davacının aracında 5.000,00 TL’lik zarar meydana geldiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 1.250,00 TL’nin davalı sigorta şirketinden dava tarihinden, diğer davalılardan ise 18.09.2014 tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, kusur raporuna kabul etmediklerini, müvekkilinin evinin önünden hareket etmesi akabinde 25 m sonra henüz araç çok yavaş iken çok hızlı ve aniden gelen davalı sürücünün kullandığı aracın, müvekkilinin aracının sağ ön kapı çıta kısmına çarparak kazaya sebebiyet verdiğini, Tramer kayıtlarında mutabık kalındığı üzere karşı yan sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, bilirkişi raporunun 3. sayfasının “Hasar Durumu ve Değer Kaybı Yönüyle İnceleme” bölümünde hasara ve değer kaybına konu edilen aracın davalının aracı olduğunu, kaza anında sıfır ve henüz 7-8 bin kilometrede olan müvekkilinin aracının bu denli az değer kaybetmesi düşünülemeyeceğini, ATK veya İTÜ veya Karayollarından rapor alınması gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, araç değer kaybı tazminatının kazaya sebebiyet veren karşı aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Davacı vekili, müvekkiline ait aracın değer kaybına uğradığını ileri sürerek karşı araçın sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur. Yargıtay içtihatlarında belirtildiği üzere kaza nedeniyle oluşan hasarın nitelik ve niceliği, aracın modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi gibi hususlar gözönünde bulundurularak, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki 2. el piyasa rayiç değeri (hasarsız haliyle) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark (aradaki farkın değer kaybı olarak kabul edilmesi) hususlarında, ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak değer kaybının belirlenmesi gerekirken mahkemece benimsenen bilirkişi raporunda bu kıstaslar uygulanmayarak genel ifadelerle kazaya uğrayan parçaların değiştirilerek boyanmasına göre toplam 5.000,00 TL değer kaybı tazminatı hesaplandığı gibi kök raporda davacıya ait araç … plakalı Honda markalı olmasına rağmen … plakalı Volkswagen Golf markalı araçtan bahsedilerek çelişkiye düşülmekle ortada usulünce düzenlenmiş bir bilirkişi raporunun varlığından söz edilemez. (Yargıtay 17. H.D’nin 16.11.2020 tarih 2019/5555E, 2020/7040K). Buna göre mahkemece az önce açıklandığı şekilde bir başka bilirkişiden Yargıtay içtihatlarına uygun denetime elverişli rapor alarak sonucuna göre karar verilmesi icap etmektedir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.03.2017 tarih 2014/1523 Esas 2017/289 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
5-Kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 06.05.2021