Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1846 E. 2021/492 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1846
KARAR NO : 2021/492
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/11/2017
NUMARASI : 2015/1438 Esas 2017/1132 Karar
DAVANIN KONUSU : Destek Tazminatı
KARAR TARİHİ : 13.04.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.04.2021
İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 28.11.2017 tarih 2015/1438 Esas 2017/1132 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye ….. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, 23.02.2014 tarihinde müvekkillerinin babaları olan …..’ın davalı nezdinde sigortalı aracı kullanırken gerçekleşen tek taraflı kazada vefat ettiğini ileri sürerek, belirsiz alacak davasına esas olmak üzere oğul davacı …. için 1.000,00 TL, kızı davacı ….. için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 500,00 TL cenaze ve defin giderinin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesiyle toplam talebini davacı ….. için 22.148,24 TL, davacı …. için 46.855,16 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, sürücünün kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğunu, davacıların taleplerinin teminat kapsamında kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, poliçenin 05.02.2014 tarihinde düzenlenmiş olması nedeniyle 01.06.2015 tarihli yeni genel şartların uygulanamayacağı, davacıların mirasçı olarak destek kusurlu olsa bile destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla destek tazminatı isteyebilecekleri gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 18.920,91 TL destek yoksun kalma tazminatı, 1.125,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 20.045,91 TL, davacı ….. için 43.627,83 TL destekten yoksun kalma ile 1.125,00 TL cenaze ve defin gideri olmak üzere toplam 44.752,83 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, sigortalı araç sürücüsü % 100 kusurlu olduğu için destek tazminatı taleplerinin teminat dışı kaldığını, Yargıtay H.G K’nun 2017/1315E, 2017/1239K sayılı ilamının bu yönde olduğunu, müteveffanın ehliyetsiz olması nedeniyle bu durumun müvekkili şirkete rücu hakkı verdiğini, borçlu ve alacaklı sıfatının birleştiğini, davacı çocuklardan …..’nın 18 yaşına kadar ….’in 22 yaşına kadar babalarının desteğinden istifade edeceklerinin kabul edildiğini, anne ve baba da kendi muhtemel ömürleri ile destekten faydalandırıldığını, ancak anne ve babaya % 5 ‘er pay ayrıldığını, Yargıtay görüşüne göre ise anne ve babaya her bir çocuk kadar pay ayrılması gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürülmüştür.
GEREKÇE : Dava, destek tazminatı istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacılar vekili, 23.02.2014 tarihinde müvekkillerinin babası olan …..’in davalı sigorta nezdinde sigortalı aracı kullanırken gerçekleşen tek taraflı kazada vefat ettiğini ileri sürerek, desteğin sürücüsü olduğu arcın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından destek tazminatı isteminde bulunmuştur. Dosyadaki poliçenin 05.02.2014-05.02.2015 tarihlerini kapsadığı, poliçe tanzim tarihi itibariyle 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının yürürlüğe girmediği anlaşılmaktadır. Davacılar ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla yansıma yoluyla dava açtığından, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusur davacılara yansıtılamayacaktır. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına almakta olup olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsa bile, destekten yoksun kalan davacılar, zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğundan, davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulması gerekmektedir. (HGK’nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK’nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları ). Davalı …..’nin istinaf dilekçesinde belirtiği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararı somut olayla örtüşmeyip bu tür uyuşmazlıklara bakan Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından önce tanzim edilen poliçeler için yukarıda açıklanan görüş yönünde kararlar vermeye devam etmektedir. (Yargıtay 17. H.D’nin 24.04.2018 tarih 2015/9649E, 2018/4463 K sayılı kararı). Bu nedenlerle davalı …..’nin zararın teminat dışı olduğuna yönelik istinaf itirazları reddedilmiştir.
Davalı vekili, destek sürücünün ehliyetsiz olması nedeniyle davacı mirasçılara rücu hakkı bulunduğunu istinaf nedeni olarak ileri sürmüş ise de bu iddianın ayrı bir yargılamanın konusunu oluşturduğu gözetilerek bu istinaf itirazı haklı bulunmamıştır.
Davacı kız çocuğu için 22 yaşına, davacı erkek çocuğu için 18 yaşına kadar destek tazminatı hesaplanması Yargıtay içtihatlarına uygundur. Yargıtay içtihatlarına göre evli ve iki çocuklu desteğin sağ olan anne ve babası için % 12.5’er oranında pay ayrılması gerekmekte ise de destek tazminatı hesabı farazi bir hesap olup desteğin anne ve babasının 4 çocuğu daha olduğu, anne ve babanın bu çocuklardan da destek göreceği gözetilerek bilirkişi tarafından desteğin anne ve babasına ayrı ayrı % 5’er oranında pay ayrılması hakkaniyete uygun bulunmuştur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 4.426,40 TL’den peşin alınan 1.107,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 3.319,40 TL’nin davalıdan tahsiline,
3-İstinaf başvurusu nedeni ile davalının yaptığı giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.13.04.2021