Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1731 E. 2021/539 K. 26.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1731
KARAR NO : 2021/539
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10.04.2018
NUMARASI : 2017/135 E. – 2018/463 K.
DAVANIN KONUSU : Değer Kaybı Bedeli
KARAR TARİHİ : 26.04.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 27.04.2021
İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 10.04.2018 tarih 2017/135 E. – 2018/463 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili, 27.05.2016 tarihinde davalıların sürücüsü ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin aracına çarpması neticesinde alınan ekspertiz raporunda araçta 10.000,00 TL değer kaybı meydana geldiğinin tespit edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 19.08.2016 tarihinde 4.353,13 TL ödeme yapıldığını, ayrıca 600 TL ekspertiz gideri çıktığını, yapılan ödemenin eksik kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 6.246,87 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek değişken avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı Sigorta vekili, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limiti ile gerçek zararla sınırlı olduğunu, davacı ait aracın hasarın 13.211,64 TL ödeme ile tamamen tazmin edildiğini, değer kaybı için de 4.353,13 TLödendiğini, bu nedenle de poliçeden kaynaklı sorumluluğunun kalmadığını, aracın modeli ve yaşı, kullanım şekli, aracın yetkili bir serviste ve orjinal parçalarla onarılıp onarılmadığı, oluşun hasarın aracın orjinalliğini etkileyip etkilemediği, aracın daha önce değer kaybına uğrayacak bir kazaya karışıp karışmadığı gibi hususların değer kaybı tespitinde dikkate alınması gerektiğini, davacının aracının önceki kazalarının bulunduğunu, davadan önce tek taraflı alınan ekspertiz raporu için 600 TL eksper ücretinin tarifenin çok üstünde fahiş olduğunu, ekspertiz ücretinin ancak yargılama gideri ile birlikte hüküm altına alınabileceğini, asıl alacak kalemine dahil edilen ekspertiz ücretinin reddilecek olması nedeniyle bu miktar üzerinden lehine vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiğini, davadan önce davacının tüm zararı karşılandığından temerrüdün gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, kazanın oluşumunda kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketinin maddi zararlardan sorumlu olduğunu, değer kaybının bilirkişi tarafından hesaplanması gerektiğini, davacı tarafından düzenlettirilen değer kaybı raporunu kabul etmediğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, yöntemine ve araçta hasarlanan parçalara göre belirlenen değer kaybı bedelinin 4.275,00-TL olabileceği, davalı sigorta şirketinin davadan önce yaptığı ödemenin değer kaybı tazminatını tam olarak karşıladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili, trafik kazasından sonra yapılan ekspertiz çalışmaları neticesinde davacının aracında 10.000,00 TL değer kaybı meydana geldiğinin tespit edildiğini, davalı sigorta şirketi tarafından 4.353,13 TL ödendiğini, KTK’ nın 57.maddesi ve Yönetmeliğin 109.maddesinde yer alan kurala göre kavşaklarda soldan gelen aracın sağdan gelen araca geçiş hakkı vermek zorunda olduğunu, bu nedenle müvekkilinin sevk ve idaresindeki aracın sağdan gelmesi nedeniyle davalı aracına göre kavşakta geçiş üstünlüğü bulunduğunu, bilirkişinin müvekkiline % 25 kusur yüklemek suretiyle bu hususu atladığını, mahkemece bilirkişinin bu yanlış değerlendirmesi ile karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava açılmadan önce müvekkilinin … Sigorta aracılığıyle yaptırmış olduğu değer kaybı tespit raporunda gerekli mevzuat ve Yargıtay emsal kararları ışığında adilane bir hesaplama yapıldığını, ancak bilirkişi raporunda geçiş üstünlüğü hususuna hiç bir şekilde değinilmeyip müvekkilinin kusurlu olduğunun belirterek yanlış değerlendirme yapıldığını, müvekkilinin sağdan gelen araç olması ve geçiş üstünlüğü bulunması nedeniyle kontrollü ve hızını azaltarak kavşağa gelmesi nedeniyle kazanın oluşumunda müvekkiline kusur izafe edilemeyeceğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir.
GEREKÇE: Dava, karşı aracın maliki-sürücüsü ile zorunlu mali mesuliyet sigortacısından araç değer kaybı bedeli istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince davalı sigorta şirketinin davadan önce yaptığı ödemenin değer kaybı tazminatını tam olarak karşıladığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Mahkemece trafik uzmanı bilirkişiden alınan bilirkişi raporunda, davalı sürücünün kaza mahalli olan kavşağın kontrolsüz bir kavşak olduğunu göz önüne alıp sağından gelen ve geçiş önceliğine sahip olan araçları da önemseyerek kavşak başında duraklayıp sağında bulunan sokağın boş olduğundan emin olduktan sonra seyrine devam etmesi gerekirken bu kurallara riayet etmeyerek, mevcut hızıyla yol kontrolünü yeterince yapmadan kontrolsüz bir şekilde kavşağa giriş yaptığı, sağından gelen ve geçiş hakkına sahip olan araca ilk geçiş hakkını vermeyerek KTK’nın 52/1-a, 52/1-c maddelerini ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşumunda asli derecede %75 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün ise ilk geçiş hakkı kendisinde ise de kavşağa yaklaşırken kullanmış olduğu aracın hızını azaltıp dikkatli ve tedbirli olması, kavşağa kontrolsüzce giriş yapan aracı gördüğünde kazayı önleme adına mevcudiyedini belirtecek tarzda ikaz edip derhal fren tedbirine başvurması gerekirken bu kurallara uymayarak tedbirsiz ve dikkatsiz bir şekilde kamyonetinin hızını ve seyrini trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmayarak karıştığı olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışlarından dolayı KTK’nın 52/1-a maddesini ihlal etmesi nedeniyle kazanın oluşumunda tali derecede %25 oranında kusurlu olduğu belirtilmekle; bilirkişi raporu dosya kapsamına, kazanın oluş şekline uygun ve denetime elverişli olup mahkemece hükme esas alınan kusur oranı doğru olduğundan davacı vekilinin kusura ilişkin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkemece alınan hasar bilirkişi raporunda; davacıya ait aracın ikinci el otomobil alım satımı yapan galeriler ile internet ortamında yapılan araştırma ve inceleme sonucunda kaza tarihi itibariyle rayiç değerinin 52.500,00-53.500,00 TL olduğu, yine bu şekilde yapılan araştırmalar sonucunda davacıya ait aracın özelliği, modeli, hasarı giderilmiş aracın kaza tarihi itibariyle ortalama 46.800,00 TL- 47.800,00 TL olacağı, aradaki fark olan 5.700,00 TL araç değer kaybının oluştuğu, davalı sürücünün % 75 kusuruna isabet eden değer kaybı miktarının 4.275,00 TL olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi raporu denetime elverişli ve bilimsel, emsal araştırmalarına dayalı olup bilirkişi raporu ile belirlenen rayiç değerler ve değer kaybı miktarı makul bulunmuş olmakla; davacı vekilinin değer kaybı miktarına ilişkin istinaf itirazları da yerinde değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 23,40 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 26.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.