Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1727 E. 2021/521 K. 20.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1727
KARAR NO : 2021/521
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03.04.2018
NUMARASI : 2017/380 E. 2018/413 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat (Araç Hasarı)
KARAR TARİHİ : 20.04.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 20.04.2021
İzmir 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.04.2018 tarih2017/380 E. 2018/413 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye ….. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 27.11.2016 tarihinde davalı nezdinde sigortalı aracın müvekkilinin aracına çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, davalıya yaptığı başvuru üzerine kısmi ödemede bulunulduğunu, yapılan ödemenin müvekkilinin hasarını karşılamadığını ileri sürerek, 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, değer artırım dilekçesiyle toplam talebini 11.500,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacının başvurusu üzerine ekspertiz raporuyla 12.000,00 TL hasar bedeli hesaplandığını, bu miktarın dava açılmadan önce 02.01.2017 tarihinde ödendiğini, mutabakatname kapsamına göre müvekkilinin başkaca sorumluluğu kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı tarafından imzalanan belge ile davacı, dava konusu kaza nedeniyle aracındaki hasar bedelini KDV hariç 12.000,00 TL olduğunu ve aracın hasarlı olarak kendisine bırakılmasını kabul ettiği, bu belgenin içeriği itibariyle ibranameden ziyade bir tür sözleşme olup davacı bu sözleşme ile bağlı olduğu, davalının davacının kabul ettiği bedeli davacıya ödediği, davacının alacağı kalmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, bilirkişi raporu ile bakiye zararın 11.500,00 TL olarak hesaplandığını, mahkemenin “mutabakat” başlıklı belgeyi KTK’nın 111. maddesine göre geçersiz olan belgeyi sözleşme olarak dava hakkını kaldıran bir belge olarak kabul etmesinin hukuka aykırı olduğunu, sigorta şirketlerinin eksik ödemelere kılıf mahiyetinde baştan imzalattıkları ve farklı değerlendirmelerle savundukları yasayı dolanma çabalarına onay verilmeye başlandığını, Yargıtay 17. HD’nin 2014/22364 EE, 2017/3810K sayılı ilamında yargılama sırasında verilmiş feragat içeriğine sahip belgenin bile KTK’nın 111/2 kapsamında değerlendirildiğini, KDV hariç ödeme teklif ve kabulünün de yasalara aykırılık teşkil ettiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, araç hasarının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Davacı vekili, davalı nezdinde sigortalı aracın müvekkiline ait araca çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, davalı tarafça yapılan 12.000,00 TL’lik ödemenin zararı karşılamadığını ileri sürerek, bakiye hasar tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı vekili, taraflar arasında mutabakatname düzenlenerek davalıya ödeme yapıldığını, müvekkilinin başkaca sorumluluğu kalmadığını savunmuştur. Mahkemece, dosyaya ibraz edilen mutabakatnamenin ibranameden ziyade bir sözleşme niteliği taşıdığı, davacının mutabakname ile bağlı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa ki dosya içindeki mutabakatnamede 12.0000,00 TL KDV hariç hasar bedelinde mutabık kalındığı belirtilmiş ise de altına el yazısıyla ” Tüm haklarım saklı kalmak kaydı ile kabul ettiğimi beyan ederim” ibareleri şerh düşüldüğü gibi söz konusu belgede davacı adına atılmış bir imza da bulunmamaktadır. Buna göre ortada geçerli bir mutabakatname bulunmadığı için mahkemece davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken mutabakatname nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki mahkemece bilirkişi incelemesi yapılmış olduğundan Dairemizce dosya üzerinden delillerin incelenmesi mümkündür. Bilirkişi raporunda davacı tarafından alınan ekspertiz raporu ve davalı tarafından alınan ekspertiz raporu incelenip, rayiç bedelin tespiti için internet sitelerinden emsal ilanlar araştırılarak aracın daha önceki hasarları gözetildiğinde ikinci el piyasa değerinin 39.000,00 TL, toplam hasar miktarının 28.355,01 TL olduğu, aracın pert total sayılması gerektiği, araç rayiç değerinden 15.000,00 TL sovtaj değeri düşüldüğünde davacının 23.500,00 TL hasar tazminatı isteyebileceği, davalı sigorta tarafından davadan önce ödenen 12.000,00 TL’nin mahsubu ile ödenmemiş bakiye 11.500,00 TL hasar tazminatı kaldığı belirtilmiştir. Davalı vekilince, bilirkişi raporuna karşı itirazda bulunmuş ise de bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve makul bulunmakla rapora itibar edilerek hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03.04.2018 tarih 2017/380E, 2018/413K sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın kabulü ile 11.500,00 TL’nin dava tarihi olan 06.04.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 785,56 TL nispi ilam harcının 31,40 TL’si peşin, 179,31 TL’si ıslah harcı ile alınmış olduğundan mahsubu ile bakiye 574,85 TL karar harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacının kendisini vekille temsil ettirmiş olması nedeniyle karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yargılama gideri olarak yapılan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı ve 179,31 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 242,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 400,00 TL bilirkişi ücreti, 120,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 520,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde kendisine iadesine,
Davalı yargılama gideri yapmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 98,10 TL başvurma harcı, 63,43 TL posta masrafı olmak üzere toplam 161,53 TL istinaf giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 20.04.2021