Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1658 E. 2021/491 K. 13.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1658
KARAR NO : 2021/491
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17.04.2018
NUMARASI : 2016/787 E. – 2018/496 K.
DAVANIN KONUSU : Maddi Tazminat (Değer Kaybı)
KARAR TARİHİ : 13.04.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 13.04.2021
İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 17.04.2018 tarih 2016/787 E. – 2018/496 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı ….. vekili ve davalı ….. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye ….. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 29.04.2016 tarihinde müvekkiline ait araç seyir halindeyken davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu kamyonun kasasındaki demir malzemeler düşmesiyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, değer kaybına uğradığını ileri sürerek, şimdilik 1.500,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle talebini 27.500,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı ….. vekili, değer kaybı talebinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ….. vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı sürücünün trafik güvenliğini tehlikeye sokar şekilde yükleme yaptığı, yükün yola dökülmesi nedeniyle kazanın oluşumunda % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait araçta 27.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile toplam 27.000,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere 1.500,00 TL’sinin davalı sigorta yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı ….. vekili ve davalı …… vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı ….. vekili, değer kaybı talep edilen aracın kaza tarihi itibariyle kilometre, aynı arıcın daha önce kazası bulunup bulunmadığının dikkate alınması gerektiğini, 01.06.2015 tarihli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde değer kaybının ne şekilde ve hangi şartlara göre yapılacağının düzenlendiğini, mahkemece sadece rayiç değere göre değer kaybını belirlediğini, yeni genel şartlara göre hesaplama yapılmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı ….. vekili, müvekkiline atfedilecek bir kusur bulunmadığını, kusurun tamamen araç sürücüsüne ait olduğu halde müvekkiline kusur izafe edilerek karar verildiğini, hasarın aracın yürüyen aksamında olmaması nedeniyle fahiş değer kaybına yol açan bir hasar söz konusu olmadığını, bilirkişi raporunda onarım sonrası rayiç değer ortalaması alınmasının doğru olmadığını, aracın ikinci el en düşük değeri olan 160.000,00 TL hesaba alınması gerektiğini, yeniden bilirkişi incelemesi yapılması icap ettiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, değer kaybı tazminatının karşı aracın sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.Davacı vekili, davalı sürücünün kusuruyla gerçekleşen kazada müvekkiline ait aracın hasarlandığını ileri sürerek değer kaybı tazminatı isteminde bulunmuştur. Mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi, araçta meydana gelen hasarları belirterek Yargıtay içtihatlarına uygun şekilde kaza tarihindeki hasar görmemiş 2.el piyasa değeri ile kazadan sonra onarılmış haldeki 2.el piyasa değeri arasındaki farka göre 27.000,00 TL, 01.06.2015 tarihli genel şartlara göre yapılan hesaplamaya göre 25.755,00 TL değer kaybı hesaplamış, mahkemece 27.000,00 TL’ye hükmedilmiştir. Bilirkişi raporu denetime elverişli ve bilimsel olup davacıya ait aracın modeli, Tramer kayıtlarına göre başkaca hasarının olmaması, emsal araçlara ilişkin ilan suretleri ve hasarın niteliği gözetildiğinde bilirkişi raporu ile belirlenen rayiç değer ve hasar miktarı makul bulunmuştur.
Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 03.12.2020 tarih 2019/6271 E. – 2020/8104 K. sayılı kararı), Buna göre mahkemece Yargıtay içtihatlarına göre belirlenen değer kaybına itibar edilmesi yerinde görülmüştür. Zira her ne kadar poliçe tarihi itibariyle 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren yeni genel şartlar yürürlükte olsa da Anayasa Mahkemesinin anılan iptal kararından sonra değer kaybı tazminatının yeni genel şartlara göre hesaplanması mümkün değildir.
Araç işleteni, sürücünün kusurundan müteselsilen sorumlu olduğu için işletene, sürücüden ayrı olarak kusur verilmesi mümkün olmadığından davalı işleten vekilinin müvekkilinin sürücünün kusurundan sorumlu olmadığı, müvekkilinin kusuru bulunmadığı yönündeki istinaf itirazı haklı değildir.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranların dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı ….. vekilinin ve davalı …… vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı ……yönünden istinaf karar harcı olan 1.844,37 TL’den peşin alınan 462,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.382,37 TL’nin davalı ……den alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı …… yönünden istinaf karar harcı olan 1.844,37 TL’den peşin alınan 462,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 1.382,37 TL’nin davalı …..den alınarak hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf yoluna başvuranlar tarafından yapılan giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 13.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.