Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1566
KARAR NO : 2021/732
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/02/2018
NUMARASI : 2016/1501 Esas 2018/192 Karar
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 21.06.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 21.06.2021
İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.02.2018 tarih 2016/1501 Esas 2018/192 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye …. tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, 19.09.2015 tarihinde müvekkillerinin desteğinin yolcu olarak bulunduğu, davalının ZMMS poliçesi ile teminat altına aldığı araca karşı araç sürücüsünün çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında desteğin vefat ettiğini, desteğin eşi olan davacı …. ile oğulları olan davacıların destekten yoksun kaldıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davacı …. için 2.000,00 TL, davacı …. için 4.000,00 TL, davacı …. için 4.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili bedel arttırım dilekçesi ile hesap bilirkişi raporundaki aleyhe olan hususları kabul etmediklerini beyan ederek aleyhe hususlarının kabul edilmediğini bildirmiş olduğu rapor doğrultusunda fazlaya ilişkin dava ve hakları saklı kalmak üzere davacı …. yönünden taleplerini 22.637,02 TL’ye , davacı …. yönünden taleplerini 29.400,52 TL’ye yükselttiğini beyan ederek, ticari avans faizine hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, yapılan başvuru üzerine açılan hasar dosyasında alınan aktüerya raporunda sigortalı araç sürücüsü olan davacı …. dışındaki davacılar için sigortalısının %75 kusur oranı üzerinde 22.222,00 TL hesap edildiğinden bu miktarın 27.05.2016 tarihinde ibraname karşılığında ödendiğini, davacı ….’nin sigortalı ve araç sürücüsü olması nedeniyle tazminata hak kazanamayacağını, müvekkilinin gerçek zarardan sorumlu olduğunu, savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, benimsenen bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsünün %90 kusurlu, araçta yolcu olarak bulunan desteğin %20 oranında müterafik kusurlu olduğunun anlaşıldığı, kusur ve müterafik kusur oranı ile MPF yaşam tablosuna göre yapılan hesaplamanın benimsendiği gerekçesiyle davacı …. yönünden davanın reddine, diğer davacıların davasının kısmen kabulü ile davacı …. için 18.109,60 TL, davacı …. için 23.520,41 TL destekten yoksun kalma tazminatının 27.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, müvekkili ….’ya yüklenen kusur oranının hatalı olduğunu, karşı araç sürücüsünün hızının yasal sınırların çok üstünde olduğunu, dosyada nitelikli kusur incelemesi yapılmadan hakkaniyete aykırı sonuç doğuracak şekilde karar verildiğini, desteğin %20 oranında müterafik kusurlu kabul edilmesinin hukuka uygun olmadığını, istiap hakkından fazla araçta yolculuk yapılması ve emniyet kemeri takılmaması sebebiyle müterafik kusur indirim yapılması için ölüm olayının meydana gelmesinde bu faktörlerin etkisinin bulunması gerektiğini, karşı araç sürücüsünün geri manevra yapmakta olan sigortalı araca arka kısmından çarpması neticesinde arkada oturan üç yolcunun hayatını kaybettiğini, araçtaki yolcuların ve desteğin yola savrulmadıklarını, emniyet kemeri dahi kullanmış olsalardı kazanın meydana geliş şekli itibariyle üç yolcunun da yine vefat edeceğini, müterafik kusur indirimi yapılamayacağını, kazaya haddinden fazla yolcu taşınmasının sebep olmadığını, müvekkilleri …. ve …. aleyhine hükmedilen vekalet ücretlerinin hatalı olduğunu, hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle davanın kısmen reddedilmesi halinde indirilen kısım için aleyhe vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazasında desteğin vefat etmesinden kaynaklanan destekten yoksun kalınan tazminatın tahsili istemlidir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda, davacı …. ile davalı sigorta şirketi arasında 25.12.2014 tarihinde imzalanan ZMMS poliçesiyle 1 yıl süreyle teminat altına alınan sigortalı araç 19.09.2015 tarihinde aracın işleteni ve sigortalısı olan davacı ….’nin sevk ve idaresinde iken gerçekleşen çift taraflı trafik kazasında sigortalı araçta yolcu olarak bulunan desteğin vefatı nedeniyle eş ve çocukları olan davacılar tarafından desteğin içerisinde yolcu olarak bulunduğu sigortalı aracın ZMMS sigortacısına karşı destekten yoksun kalma tazminatı istemli dava açıldığı anlaşılmaktadır.
Kaza tespit tutanağı, ceza dosyası içeriği ve dosyadaki tüm delillerden ; olay günü davacı ….’nin yönetimindeki sigortalı araç ile üç şeritli oto yolda gece 02:30 sıralarında araçta toplam 7 kişi ile beraber seyir halinde iken benzin istasyonu girişini kaçırması üzerine geri manevra yapması sonucunda aynı istikamette arkasından gelen kamyona çarpması neticesinde gerçekleşen kazada arka koltukta oturan desteğin vefat ettiği, kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsü davacı ….’ya asli, karşı araç sürücüsüne tali kusur izafe edildiği, kesinleşen İzmir 3 Ağır Ceza mahk. 2015/376 esas 2016/320 karar sayılı dosyasında keşif yapılarak tanzim ettirilen bilirkişi raporunda da davacıya asli, karşı araç sürücüsüne tali kusur izafe edildiği, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinden alınan raporda ise, davacı ….’nın olayda tamamen kusurlu olduğu, karşı araç sürücüsünün kusursuz olduğunun belirtildiği, mahkemece yapılan yargılama sonucunda ATK raporunun benimsenerek karşı araç sürücüsü hakkında beraat, davacı hakkında ise tam kusurlu olsa da aile fertlerinin vefatına neden olması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına kararı verildiği, ilk derece mahkemesince trafik uzmanı ve hesap bilirkişi uzmanından oluşturulan bilirkişi heyetinden alınan raporda, davacı ….’nın %90 , karşı araç sürücüsünün %10 kusurlu olduğunun belirtildiği görülmektedir. Ceza dosyasında hükme esas alınan ATK raporu ile mahkemece alınan kusur raporu çelişmekte ise de mahkemece alınan rapor , kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasında hükme esas alınmayan diğer raporla örtüşmesine, hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun olmasına, ceza dosyasındaki beraat kararının hukuk hakimini bağlamayacak olmasına göre, kusura ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir. .
Sigortalı araç hususi araç olup, kaza anında yolcu kapasitesinin üzerinde araçta 7 kişi bulunduğu anlaşılmakta ise de kaza istiap hakkının aşılması yani fazla yolçu taşınmasından kaynaklanmadığından fazla yolcu taşınması nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılamayacaktır. Geri manevra halinde olan sigortalı aracın, arkasındaki araca çarpması neticesinde aracın arkasında yolcu olan desteğin araç içerisinde vefat ettiği tespit edilmiş olup, emniyet kemer takılmamış olması kazaya ve ölüme sebebiyet vermediğinden, bilirkişi raporunda, desteğe müteraffik kusur izafe edilmesi hatalıdır. Ayrıca yolcu desteğin kusuru yansıtılamaz. Hükme esas alınan hesap raporunda, tazminat hesaplandıktan sonra önce kusur indirimi, daha sonra güncellenen ödemenin mahsubu, müterafik kusura dayalı takdiri indirimin ise en son yapılarak istenebilecek tazminat miktarının hesaplanması gerekirken, hatalı sıralama ve müterafik kusur indirimi yapılarak tazminat hesaplanması hatalıdır. İlk derece mahkemesince, raporda müterafik kusur indirimi yapılarak belirlenen tazminattan hatalı olarak ayrıca % 20 oranında indirim yapılarak hüküm kurulduğu da tespit edilmiştir. Davacılar vekili, rapordaki aleyhe hususları kabul etmediğini beyan ederek, açıkça itiraz ileri sürmeden fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, raporda tespit edilen miktarlara göre, davacı …. yönünden talep miktarını 29.400,52 TL ‘ ye, davacı …. yönünden talep miktarını 22.637,02 TL ‘ye yükseltmiştir. Davacılar vekilinin müterafik kusur indirimi yapılmadan hüküm kurulması gerektiğine ilişkin istinaf itirazları yerindedir. Kararın kaldırılacak olması nedeniyle, vekalet ücretlerine ilişkin istinaf itirazları incelenmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçe ışığında, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre duruşma açılmasına gerek görülmeyerek dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacılar vekilinin müterafik kusura ilişkin istinaf başvurusunun HMK. 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak harca esas değer dikkate alınarak, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.02.2018 tarih 2016/1501 Esas 2018/192 Karar
sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
Davacı ….’nin davasının reddine,
Davacı …. ve ….’nin davalarının kısmen kabulü ile; davacı …. için 22.637,02 TL davacı …. için 29.400,52 TL destekten yoksun kalma tazminatının 27.05.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak bu davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmasına,
492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 3.554,68 TL harçtan peşin olarak alınan 34,16 TL ile ıslah harcı olarak alınan 151,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.369,52 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen taktiren 4.410,08 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ….’ye verilmesine,
Davacı …. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen taktiren 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı ….’ye verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı …. yönünden reddedilen kısmın üzerinden hesap edilen 2.000,00 TL vekalet ücretinin davacı ….’dan alınıp davalıya verilmesine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 34,16 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 151,00 TL toplamı 185,16 TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 972,50 TL yargılama giderinin davanın ret ve kabul oranına göre taktiren 933,60 TL’sinin, davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiyenin davacılar üzerine bırakılmasına,
Fazla yatırılan gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 53,73 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 151,83 TL istinaf yargılama giderinden istinaftaki haklılık durumuna göre hesap edilen taktiren 145,75 TL’sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye istinaf yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.21.06.2021