Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1354 E. 2021/349 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1354
KARAR NO : 2021/349
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/03/2018
NUMARASI : 2015/243 Esas 2018/337 Karar
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 17.03.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.03.2021
İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.03.2018 tarih 2015/243 Esas 2018/337 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, 18.12.2009 günü davalıların sürücüsü-işleteni ve ZMMS sigortacısı olduğu aracın müteveffaya çarparak ölümüne neden olduğunu, ceza davasında davalı sürücünün asli kusurlu olduğu kabul edilerek mahkumiyetine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, müteveffanın kaza tarihinde 17 yaşında meslek lisesinde öğrenci olduğunu ve bir şirkette staj yaptığını, davacıların müteveffanın anne ve babası olup oğullarının desteğinden yoksun kaldıklarını, daha önce bir şirket aracılığıyla davalı … şirketine başvurulup yaklaşık 20.000,00 TL kısmı bir tazminat aldıklarını, müvekkillerinin davadan feragati ya da bir ibranameleri bulunmadığını, kısmi tazminat alınırken davacıların davalı … şirketi ile bir görüşmesi olmadığını, davalı … şirketinin ödemeden önce bir aktüerya hesabı yaptırmadığını, davacıların maddi ve manevi olarak zarar gördüğünü ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı anne ve baba için şimdilik 30.000,00 TL destek tazminatının işleten-sürücü yönünden olay tarihinden , sigorta şirketi yönünden poliçeyle sınırlı olarak dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, anne ve baba için 40.000,00’er TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte davalı işleten ve sürücüden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, destekten yoksun kalma tazminatı talebini değer attırım dilekçesi ile 31.801,21 TL’ye,, ıslah dilekçesi ile de 48.288,86 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili, ceza dosyasında müvekkilinin asli kusurlu bulunduğunu, ancak mahkemenin bu kusur durumu ile bağlı olmadığını, keşif ve bilirkişi incelemesi neticesi müvekkilinin kusursuz olduğunun anlaşılacağını, maddi tazminattan davalı … şirketinin sorumlu olduğunu, bu nedenle maddi tazminat talebinin müvekkiline yöneltilmesinin usule uygun olmadığını, manevi tazminatın bölünmezliği kuralı gereği kısmi olarak istenmesinin mümkün olmadığını, istenen manevi tazminat miktarının müvekkilinin ödeyebileceği bedelin çok çok üzerinde olup, yoksulluk sınırında yaşayan müvekkilini istenen bedeli ödemesinin mümkün olmadığını, davadan önce müvekkiline ödeme konusunda ihtarname ile talepte bulunulmadığını, bu sebeple istenen tazminatların kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … şirketi vekili, sigortalısının kusurunun uzman bilirkişi heyetinden alınacak raporla tespiti gerektiğini, davacıların muris ile aralarında desteklik bağı bulunup bulunmadığının ispatı gerektiğini, müterafik kusurun tespiti ile var ise indirim gerektiğini, murisin gelir durumunun kesin delillerle ispatlanamaması halinde asgari ücretten hesap yapılması gerektiğini, SGK tarafından rücuya tabi bir tazminat alınmış ise bu miktarın tenzili gerektiğini, müteveffanın hatır için taşındığı sabit olduğundan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davadan önce yeterli bilgi ve belge ile ihbarda bulunulmadığından dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kavşak ihlali yapan davalı sürücüye %75, kask takmaması nedeni ile müteveffaya %25 kusur veren İstanbul ATK raporunun hükme esas alındığı, aktüer bilirkişinin poliçenin 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından önce olması gözetildiğinde tazminat hesabında TRH 2010 yaşam tablosu yerine PMF 1931 yaşam tablosunu esas alması, desteğin ölmeden önceki gelirine göre; bilinen ve bilinmeyen dönem ayrımı yaparak, iskontaları uygulaması ve davacıların desteğin muhtemel ömrüne göre alabilecekleri destek oranlarını belirlemesi sureti ile destek tazminatını hesapladığı, raporun gerekçeli ve denetime açık olması ve yöntemine uygun hazırlanması, önceki ödemelerin düşülmesi nedeni ile kusur indirimi nedeniyle mahkemece destek zararının yeniden hesaplandığı, raporun tazminat ilkelerine ve dosya kapsamına uygun olduğu, davalı … şirketinin bir miktar ödeme yaparak davacılardan ibraname aldığı, eldeki davanın ibraname tarihinden sonraki iki yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılması nedeni ile davanın davalı … şirketi yönünden hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, manevi tazminat ilkeleri, tarafların kusur durumu, ölümün meydana geliş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak, her bir davacı için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmetmenin, bir tarafın zenginleşmesine, bir tarafın fakirleşmesine neden olmayacak, hak ve nesafete uygun olduğu gerekçesiyle davanın sigorta şirketi yönünden hak düşürücü süre nedeniyle reddine, maddi tazminat davasının davalı … yönünden kabulü ile davacı … için 24.072,54 TL, davacı … için 24.216,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacılara verilmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacılara verilmesine, kazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacılar vekili, davalı … şirketince cevap dilekçesinde bulunmayan bazı delillerin daha sonradan dosyaya ibraz edildiğini, bu hususa ilişkin itirazlarını 30.05.2016 tarihli dilekçesinde belirttiklerini, davalı tarafça ibraz edilen bu delillerin savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olduğunu, davalı … şirketince dosyaya sunulan para alma belgelerinde tarih olmadığını, müvekkillerinden …’nün okuma yazma bilmediğini, tarafına verilen vekaletnamenin dahi iki tanık ve parmak basma usulüne göre verildiğini, müvekkillerine imzalatılan belgelerin altında müvekkillerinin “Okudum, ibra ederim.” kaydını içeren bir yazı bulunmadığını, bu belgelerin usulüne uygun olarak verilmediğini, kısmi ödeme nedeniyle verildiğini, bu nedenlerle davalı … şirketinin de maddi tazminattan sorumlu bulunduğunu, kusur oranları ve müteveffanın yaşı dikkate alındığında çocukları vefat eden bir anne baba için taktir edilen toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın çok az olduğunu, manevi tazminatın tamamen hakimin taktirinde olup, reddedilen manevi tazminat miktarı üzerinden davalı lehine vekalet ücreti taktirinin hukuka uygun olmadığını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, trafik kazası nedeniyle ölüm sonucu destek tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davalı … şirketi yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine, maddi tazminat davasının davalı … yönünden kabulüne, manevi tazminat davasının ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Mahkemece, davacılar ile davalı … şirketi arasında imzalanan ibraname tarihinden sonra iki yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılması nedeni ile davalı … şirketi yönünden davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Söz konusu ibranamede davacı annenin imzası bulunmakta ise de; davacı anne tarafından verilen vekaletnamede okuma yazma bilmediği tespit edildiğinden vekaletname iki tanık huzurunda ve parmak izi basılmak suretiyle verilmiştir. Bu nedenle davacı anne … yönünden söz konusu belge geçerli bir ibraname olarak kabul edilemez. İbranamede belirtilen miktarın ödendiği davacı tarafın kabulünde olup ödeme belgesi de ibraz edildiğinden ibranamenin davacı anne yönünden ancak makbuz hükmünde kabul edilmesi gerekir. Ödeme borcu sona erdiren hallerden olup savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın her aşamada gözetilir. Mahkemece davacı anne yönünden ibraname makbuz hükmünde kabul edilerek güncellenen ödemenin hesaplanan tazminattan düşülmesi suretiyle davalı … şirketinin de davacı annenin destek tazminatından sorumlu tutulması gerekirken bu husus gözetilmeden eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile davacı annenin maddi tazminat davasının da davalı … şirketi yönünden hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi isabetli olmayıp davacı vekilinin bu husustaki istinaf itirazı davacı anne yönünden haklı bulunmuş, davalı … şirketi de davacı annenin destek tazminatından sorumlu tutulacak şekilde karar kaldırılmıştır. Yargıtay 17.HD 2015/1795 E. 2017/11686 K. Sayılı ilamı da bu doğrultudadır. Davacı baba yönünden ise ibraname geçerli olup ödeme tarihinden itibaren KK 111. maddesinde belirtilen iki yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açılması nedeni ile davacı babanın maddi tazminat davasının davalı … şirketi yönünden hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetli olup davacı vekilinin baba yönünden bu husustaki istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
Manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazına gelince, manevi tazminat; ne bir ceza ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır. Manevi tazminatın kapsam ve miktarını takdir hakkı kural olarak hakime aittir. Hakim, manevi tazminatı hak ve nesafete uygun olarak belirlemeli, bu belirlemede hukuk kurallarının yanında tarafların sosyal, ekonomik ve moral yapısı ile özellikle de somut olayın koşullarını gözetmelidir. Manevi tazminat olarak takdir edilecek tutar manevi acıları kısmen de olsa gidermesinin yanında kamuoyu ve sosyal vicdanda da kabul görmeli ve zarar gören açısından da bir zenginleşme aracı olmamalıdır. Somut uyuşmazlıkta, mahkemece kavşak ihlali yapan davalı sürücü %75, kask takmaması nedeni ile müteveffa % 25 oranında kusurlu kabul edilerek davacı anne ve baba için ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davalının %75 oranında kusuruyla 2009 yılında gerçekleşen kazanın oluş şekli, kaza tarihi, zararın ağırlığı, tarafların kusur durumu, ölen destek ile davacıların yakınlık dereceleri, tarafların ekonomik sosyal koşulları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında mahkemece davacı anne ve baba için takdir edilen 5.000,00 TL manevi tazminat düşük olup Dairemizce takdiren davacı anne ve baba için ayrı ayrı 12.000,00 TL manevi tazminata hükmetmenin daha makul ve ılımlı olduğu kanatine varılarak, davacılar vekilinin manevi tazminat miktarına ilişkin istinaf itirazı haklı bulunmuştur.
Bu durumda, talebin ve istinaf sebeplerinin niteliğine göre yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının yukarıda açıklanan şekilde kaldırılmasına, kaldırılan kısımlar dışında yasa gereği hükmün diğer kısımları aynen tekrar edilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 20.03.2018 tarih 2015/243 Esas 2018/337 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davacı …’nün maddi tazminat davasının davalı … şirketi yönünden hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
Davacı …’nün maddi tazminat davasının davalı … yönünden kabulü ile; davacı … için 24.072,54 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacı …’a verilmesine,
Davacı …’nün maddi tazminat davasının her iki davalı yönünden kabulü ile davacı … için 24.216,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı … şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
Davacıların manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; davacı … için 12.000,00 TL, davacı … için 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ten alınarak davacılara verilmesine,
Fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine,
A-Maddi tazminat talebi yönünden;
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacı …’nün maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 1.644,39 TL karar harcının davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince davacı …’nün maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 1.654,21 TL karar harcının maddi tazminat yönünden peşin olarak alınan 102,46 TL ile ıslah harcı olarak alınan 60,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.491,32 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından maddi tazminat talebi yönünden yapılan başvuru harcı 25,20 TL, peşin harç 102,46 TL, tamamlama harcı 60,43 TL, bilirkişi ücreti 990,00 TL, tebligat ve posta masrafı 304,10 TL olmak üzere toplam 1.482,19 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden takdir edilen 2.888,70 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak iş bu davacıya verilmesine,
Davalı … şirketi davacı …’nün reddedilen maddi tazminat yönünden kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’den alınıp davalı … şirketine verilmesine,
Davacı … kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen maddi tazminat miktarı üzerinden takdir edilen 2.905,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı …’a verilmesine,
B-Manevi tazminat talebi yönünden;
492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 1.639,44 TL karar harcının manevi tazminat talebi yönünden peşin olarak alınan 273,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.366,15 TL’nin davalı …’dan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı … kabul edilen manevi tazminat yönünden kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.uyarınca takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp iş bu davacıya verilmesine,
Davacı … kabul edilen manevi tazminat yönünden kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.uyarınca takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınıp iş bu davacıya verilmesine,
Davalı … davacı …’ın reddedilen manevi tazminat talebi yönünden kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınıp davalı …’ya verilmesine,
Davalı … davacı …’ın reddedilen manevi tazminat talebi yönünden kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin iş bu davacıdan alınıp davalı …’ya verilmesine,
Davacılar tarafından manevi tazminat talebi yönünden yapılan 273,29 TL peşin harcın davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine,
Davacılar tarafından manevi tazminat talebi yönünden yapılan posta masrafı olan 20,00 TL yargılama giderinin davanın kabul red orana göre hesap edilen takdiren 6,00 TL’sinin davalı …’dan alınarak davacılara verilmesine, bakiye kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıranlara iadesine,
3- Davacılar vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
4-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle davacılar tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı, 91,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 189,60 TL istinaf yargılama giderinin istinaftaki haklılık durumuna göre hesap edilen takdiren 94,80 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, bakiye istinaf yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 17.03.2021