Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1334 E. 2021/404 K. 26.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1334
KARAR NO : 2021/404
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/03/2018
NUMARASI : 2014/1036 Esas 2018/315 Karar
DAVANIN KONUSU : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 26.03.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 26.03.2021

İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.03.2018 tarih 2014/1036 Esas 2018/315 Karar sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacılar vekili, 23.10.2011 tarihinde davalıların sürücüsü, işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkili …’nın sürücüsü olduğu motosiklete çarpması nedeniyle müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, eşi olan müvekkili …’in yatalak hale gelen eşine baktığını, oğlu olan müvekkili …’ın da diğer müvekkilleri gibi manevi zarara uğradığını ileri sürerek, müvekkili … için 3.000,00 TL geçici iş göremezlik, 3.000,00 TL maluliyet tazminatı, müvekkili … için 1.000,00 TL eşe bakım refakat giderinin tüm davalılardan davalı sigorta kaza tarihinden itibaren, diğer davalılar kaza tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … ve … için ayrı ayrı 10.000,00 TL manevi tazminat, müvekkili … için 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek bankalarca mevduata uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı sürücü ve işletenden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle müvekkili … için geçici iş göremezlik tazminatı talebini toplam 6.291,13 TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatını 246.662,40 TL’ye, müvekkili … için bakıcı gideri talebini 3.363,89 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, dava tarihinden önce davacı …’nın başvurusu üzerine % 26 maluliyet oranı üzerinden 51.288,68 TL ödeme yapılmakla müvekkilinin sorumluluğu kalmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın davalı sürücünün % 100 oranında kusuruyla gerçekleştiği, davacı …’nın % 67 oranında meslekte kazanma gücünü yitirdiği, iyileşmesinin 9 aya kadar uzadığı, dava tarihinden önce davalı sigorta şirketi tarafından 51.288,68 TL ödendiği, bu ödemenin davacının zararını karşılamadığı, davalı sigorta şirketinin davadan önce yaptığı ödeme ile yargılama sırasında mahkemece verilen karar üzerine yapılan 5.000,00 TL’lik ödemenin mahsubu ile davacı …’nın bakiye 246.662,40 TL sürekli iş göremezlik zararının bulunduğu, sigorta şirketinin bakiye sakatlık teminat limitinin 143.711,32 TL olduğu, davacı …’nın geçici iş göremezlik zararının 6.291,13 TL, davacı eşin bakıcı gideri zararının 3.363,89 TL tespit edildiği, bu zararlardan davalı sürücü, işleten ve tedavi gideri teminatı kapsamında olması nedeniyle davalı sigortanın sorumlu tutulması icap ettiği, ıslah dilekçesinde artırılan bölüm için faiz istenmediği, davalıya ait aracın kamyonet olması nedeniyle avans faizi uygulanması icap ettiği, davacıların manevi zarara uğradıkları gerekçesiyle, maddi ve manevi tazminat isteminin kabulü ile davacı … için 246.662,40 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı sürücü ve işletenin bu tutarın tamamından, davalı sigortanın bu tutarın bakiye limit olan 143.711,32 TL’sinden, diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu tutulmasına, bu tazminatın 3.000,00 TL’sine davalı işleten ve sürücü yönünden 23.1.2011 tarihinden, davalı sigorta yönünden 20.02.2013 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, davacı … için 6.291,13 TL geçici iş göremezlik tazminatının müteselsilen davalılardan tahsiline, bu tazminatın 3.000,00 TL’sine davalı işleten ve sürücü yönünden 23.10.2011 tarihinden itibaren, davalı sigorta yönünden 20.02.2013 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, davacı … için 3.363,89 TL bakım maddi tazminatının davalılardan müteselsilen alınmasına, bu tazminatın 1.000,00 TL’sine davalı işleten ve sürücü yönünden 23.10. 2011 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden 20.02.2013 tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, davacı … ve davacı … için ayrı ayrı 10.000,00’er TL, davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı işleten ve sürücüden kaza tarihinden itibaren avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili, ıslah dilekçesinde dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda tüm sonuçlarıyla ıslah talebinin kabulünü talep ettiklerini, ıslah edilen kısma da ıslah tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesi gerektiğini, bu yöndeki tavzih talebinin de mahkemece reddedildiğini, ıslah dilekçesinde faiz talebinde bulunulmamış olsa dahi dava dilekçesindeki faiz talebinin ıslah edilen miktar için de geçerli olduğunu istinaf nedenleri olarak ileri sürerek kararın kaldırılarak ıslah edilen kısımlara ıslah tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, gerekçeli kararın gerekçe kısmında müvekkilinin sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat alacaklarından teminat limiti dahilinde 143.711,32 TL ile sınırlı olduğu belirtildiğini, devamında müvekkili şirketin geçici iş göremezlikten kaynaklı oluşan zarar ve bakıcı gideri zararından sorumlu tutulmadığını, ancak gerekçeli kararın hüküm kısmının b ve c bentlerinde geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri zararından kaynaklı tazminatların müteselsilen davalılardan alınacağının ifade edildiğini, müvekkili şirketin geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri zararlarından sorumlu olmadığının tespitinin yapılmasını ve söz konusu tazminat kalemlerinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığından bahisle davacının bunlara ilişkin taleplerinin müvekkili şirket yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE :Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 341. maddesi uyarınca ilk derece mahkemeleri tarafından verilen miktar veya değeri 1.500,00 TL’yi geçmeyen malvarlığına ilişkin kararlar kesin olup, anılan miktar aynı yasanın Ek. 1. maddesi uyarınca 01.01.2018 tarihi itibariyle 3.560,00 TL’dir. Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebin kabul edilmeyen bölümünü geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.
Somut olayda, mahkemece davacı … için 3.363,89 TL bakım gideri tazminatına hükmedilmiş olup, kabul edilen miktar hüküm tarihi olan 27.03.2018 itibariyle yukarıda anılan kanun hükmü uyarınca istinaf sınırının altında kaldığı anlaşıldığından istinafı kabil olmayıp, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin davacı … yönünden kurulan hükme ilişkin istinaf dilekçesi reddedilmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin davacı … hakkında kurulan maddi tazminat hükmüne yönelik istinaf itirazları incelendiğinde, davalı sigorta vekili, gerekçeli kararda müvekkilinin sürekli iş göremezlik zararından bakiye limit ile sorumlu olduğu, geçici iş göremezlik giderinden sorumlu olmadığı belirtilmiş olmasına rağmen hüküm kısmında müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatından da sorumlu tutulduğunu, bu durumun çelişki oluşturduğunu istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. Gerekçeli karar ile hüküm arasında belirtildiği şekilde çelişki bulunmayıp, dava konusu poliçede sakatlık teminatı ve tedavi teminatı olmak üzere ayrı ayrı 200.000,00’er TL teminat verilmiş olmakla, mahkemece davalı sigortanın kalıcı iş göremezlik tazminatı yönünden bakiye sakatlık teminatıyla, geçici iş göremezlik tazminatı yönünden de tedavi teminatıyla sorumlu tutulması doğru olduğundan davalı sigorta vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları haklı değildir.
Davacılar vekili, müvekkili …’nın ağır şekilde yaralandığını ileri sürerek, müvekkili … için geçici, sürekli iş göremezlik, müvekkili eş … için bakım tazminatı isteminde bulunmuş, mahkemece ıslah edilmiş haliyle davanın kabulüne karar verilmiş ancak ıslah edilen kısma faiz uygulanmamıştır. Davacılar vekili, ıslah edilen kısma ıslah tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmüştür. Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 24.05.2019 tarih 2017/8E, 2019/3 K sayılı kararıyla Yargıtay Daireleri arasındaki içtihat birliği sağlanarak dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması hâlinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedileceği belirtilmiştir. Buna göre mahkemece ıslah edilen kısma da faiz uygulanması gerekirken ıslah dilekçesinde açıkca faiz talebi bulunmadığı için ıslah edilen kısma faiz uygulanmaması doğru değildir.
Ancak davacı asiller istinaf aşamasında verdikleri 12.06.2018 tarihli dilekçe ile davalı sürücü ve işleten yönünden istinaf başvurusundan feragat ettiklerini bildirdikleri için davalı sürücü ve işleten yönünden istinaf dilekçesinin feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Davalı sürücü ve işleten yönünden istinaf başvurusunun feragat nedeniyle reddedilmesinin müteselsil sorumlu davalı sigortaya etkisinin değerlendirilmesi icap etmektedir. TBK 168. maddesinde(mülga 818 sayılı BK’nın 147. maddesi) “Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur. Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, davacı asiller davalı sürücü ve işleten hakkındaki istinaf başvurusundan feragat ettikleri için bu davalılar hakkında kurulan hükmün davacılar yararına düzeltilmesi mümkün olmayıp davalı sürücü ve işleten hakkındaki ilk derece mahkemesi kararı kesinleşmiştir. Ne var ki davacılar, davalı sigorta hakkındaki istinaf başvurusundan feragat etmemişlerdir. Davacı asiller, müteselsil sorumlu işleten ve sürücü hakkındaki istinaf başvurularından feragat etmekle müteselsil sorumlu davalı sigortanın durumunu ağırlaştırdıkları için TBK’nın 147. maddesi uyarınca davalı sürücü ve davalı işleten hakkındaki istinaftan feragatin sonuçlarına katlanması gerekmektedir. Buna göre ıslah edilen kısma faiz uygulanması gerektiğine yönelik istinaf itirazı haklı ise de açıklanan gerekçeyle davalı sigorta hakkındaki hüküm değiştirilemeyeceği için sonucu itibariyle doğru olan karara karşı davacılar vekilinin davalı sigorta yönünden yaptığı istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. (Yargıtay 17. H.D’nin 14.11.2017 tarih 2015/3931E, 2017/10544 K).
Bu durumda, davalı … Sigorta A.Ş.’nin davacı … için kurulan maddi tazminat hükmüne yönelik istinaf dilekçesinin miktar itibariyle kesin olması nedeniyle, davacılar vekilinin davalı … ve davalı … hakkındaki istinaf başvurusunun feragat nedeniyle, davacılar vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin sair istinaf başvurularının ise açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta A.Ş.’nin davacı … için kurulan maddi tazminat hükmüne yönelik istinaf dilekçesinin miktar itibariyle kesin olması nedeniyle REDDİNE,
2- Davacılar vekilinin davalı … ve davalı … hakkında kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun istinaftan feragat nedeniyle REDDİNE,
3-Davalı … Sigorta A.Ş.’nin davacı … için kurulan maddi tazminat hükmüne yönelik, davacılar vekilinin davalı … Sigorta A.Ş. yönünden kurulan hükme yönelik istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
4-Davacılar yönünden istinaf karar harcı olan 59,30 TL’den peşin alınan 35,90 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 23,40 TL’nin davacılardan tahsiline,
5-Davalı … Sigorta A.Ş yönünden sorumlu tutulduğu miktar yönünden istinaf karar harcı olan 9.952,62 TL’den peşin alınan 2.488,20 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 7.464,42 TL’nin davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsiline,
6-İstinaf başvurusu nedeni ile davacılar vekili ile davalı … Sigorta A.Ş’nin yaptığı giderlerin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay 17. Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 29.03.2021