Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1272 E. 2021/335 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1272
KARAR NO : 2021/335
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12.04.2018
NUMARASI : 2014/1670 E. – 2018/387 K.
DAVANIN KONUSU : Araç Hasar Tazminatı
KARAR TARİHİ : 17.03.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 17.03.2021
İzmir 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.04.2018 tarih 2014/1670 E. – 2018/387 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 27.11.2014 tarihinde davalının zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olduğu aracın müvekkilinin aracına tam kusurlu olarak çarpması nedeniyle müvekkilinin aracının ağır şekilde hasarlandığını, müvekkilinin başvurusu üzerine İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/141 D.İş sayılı dosyasıyla yapılan delil tespiti neticesi hazırlanan bilirkişi raporunda zararın 7.000,00 TL olduğunun bildirildiğini ileri sürerek, şimdilik 5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, ıslah dilekçesiyle toplam talebini 7.500,00 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacının dava açmadan önce müvekkiline başvurmadığı için zararın artmasına kendisinin neden olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 16.12.2015 tarihli bilirkişi heyet raporu ile 19.12.2017 tarihli ATK raporunun birbirini teyit ettiği, buna göre davalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda % 100 oranında kusurlu olduğu, davacıya ait aracın pert total sayılması gerektiği, bu şekilde hasarın 7.500,00 TL hesaplandığı, ilk bilirkişi heyet raporunda kazayla hasarın uyumlu olmadığı belirtilmiş ise de kazanın davacının belirttiği yer dışında ve belirtilen şekilde olmadığının davalı … tarafından somut delillerle ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile 7.500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, 14.12.2014 tarihli bilirkişi raporunda kazanın oluş şekli, araçların çarpışma noktası ve son duruş noktalarına göre, her iki aracın hasarlarının bulunduğu yer itibariyle kazanın belirtilen yer ve şekilde meydana gelmesinin mümkün olmadığını belirttiğini, ATK raporu ve delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunda hasar ile kazanın uyumlu olup olmadığı yönünde inceleme yapılmadığını, sigortalı aracın hususi araç olması nedeniyle avans faizine hükmedilemeyeceğini, davacının, dava tarihinden önce müvekkiline başvurmadığını, başvurması halinde masrafı karşılanarak bağımsız eksperden rapor alınacağını, KTK’nın 97. maddesinde sigortaya başvurunun dava şartı olarak düzenlendiğini, tespit dosya masrafının müvekkili şirkete yüklenmesinin doğru olmadığını istinaf nedeni olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, araç hasar tazminatının kazaya sebebiyet veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekili, davalı nezdinde zorunlu mali sorumluluk poliçesiyle sigortalı aracın müvekkilinin aracına çarpması nedeniyle hasarlandığını ileri sürerek maddi hasarlı trafik tespit tutanağı ve delil tespiti dosyasından alınan bilirkişi raporuna dayanarak hasar tazminatı isteminde bulunmuştur. Davalı … vekilince, KTK’nın 97. maddesi uyarınca davacının dava açmadan önce sigorta şirketine başvurması gerektiğine dair dava şartı yerine getirilmediği istinaf nedeni olarak ileri sürülmekte ise de 14.04.2016 tarihli 6407 sayılı yasa ile değişik KTK’nın 97. maddesi dava tarihi olan 25.12.2014 itibariyle yürürlükte olmadığı için dava şartının bulunmadığına dair istinaf itirazı reddedilmiştir. Davalı … vekilince sunulan cevap dilekçesinde hasar ile kazanın uyumlu olmadığı yönünde bir savunmaya yer verilmemişken mahkemece alınan ilk bilirkişi raporunda kaza ile hasarın uyumlu olmadığı rapor edilmesi üzerine davalı tarafca bu yönde itirazlarda bulunulmuştur. Mahkemece davacı tarafın rapora itirazları gözetilerek Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesinden hasar ile kazanın uyumlu olup olmadığı hususunda rapor tanzimi istenmiş, 19.12.2017 tarihli raporda hemen kaza anından sonra araçların konumları değiştirilmeden yapılan fizik inceleme ve eşleştirme sonucunda veya bu yapılamıyor ise her iki aracın labratuvar ortamında bir araya getirilerek yine fizik inceleme sonucunda bir sonuca varılması gerektiği, olay mahalli ile hasarlı haldeki aracın doğrudan görülmesi ve üzerinde fiilen inceleme yapılması icap ettiği, özellikle fotoğraflar veya CD’ler üzerinde değerlendirme hatası söz konusu olabildiği, fotoğraf ve videolarda perspektif fotoğrametri hataları bulunabildiği, bu nedenle doğru sonuca erişilmesinin her zaman mümkün olmadığı, kazanın anılan yer ve şekilde meydana gelip gelmediği ve hasarın uyumlu olup olmadığı hakkında evrak üzerinden görüş bildirilemesinin mümkün bulunmadığı bildirilmiştir. Buna göre, davalı nezdinde sigortalı araç sürcüsü tarafından imzalanan ve davalı tarafça sahteliği ileri sürülmeyen maddi hasarlı kaza tespit tutanağında sigortalı aracın davacıya ait araca çarptığı açıklandığı da dikkate alınarak davalı … tarafından hasar ile kazanın uyumlu olmadığı yönünde başkaca somut deliller ileri sürmediğinden davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları haklı bulunmamıştır. Yine davacı taraça yapılan delil tespit giderinin yargılama gideri olarak hüküm altına alınması da doğrudur.
Ne var ki kazaya neden olan sigortalı araç kamyonet ise de ruhsat bilgilerine göre gerçek kişi adına kayıtlı olup kullanım amacı hususi olduğu için yasal faize hükmedilmesi gerekirken mahkemece avans faizine hükmedilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazı haklı bulunmuştur. Nitekim Yargıtay 17. H.D’nin19.09.2019 tarih 2016/18755 E, 2019/8262 K sayılı kararı da bu yöndedir.
Bu durumda, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak sadece faiz yönünden yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen KABULÜ ile İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12.04.2018 tarih 2014/1670 E, 2018/387 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KABULÜ İLE,
7.500,00 TL hasar tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Delil tespit giderlerinin yargılama giderleri bölümünde hüküm altına alınmasına,
Alınması gereken 512,33 TL harçtan peşin alınan 85,40 TL ile ıslah harcı olarak alınan 43,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 383,93 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Peşin harç için yapılan 85,40 TL ile ıslah harcı olarak yapılan 43,00 TL olmak üzere toplam 128,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından iş bu dosyada yapılan 1.338,00 TL yargılama gideri ile İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/141 D. İş sayılı dosyasında yapılan 752,50 TL olmak üzere toplam 2.090,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde, ayrıca karar yazılmaya gerek görülmeden artan gider avansının derhal taraflara iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuranın ödediği istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 98,10 TL başvurma harcı ile 17,63 TL posta masrafı olmak üzere toplam 115,73 TL yargılama giderinin istinaftaki haklılık durumuna göre takdiren 5,78 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye masrafın davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere 17.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.