Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1238 E. 2021/293 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1238
KARAR NO : 2021/293
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27.02.2018
NUMARASI : 2016/307 E. 2018/165 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 04.03.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 04.03.2021
İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.02.2018 tarih 2016/307 E. 2018/165 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, müvekkilinin yolcu olarak bulunduğu ve davalının zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu araç sürcüsünün 06.03.2015 tarihinde tam kusuru ile gerçekleşen tek taraflı trafik kazasında, müvekkilinin sol kol omuz bölgesinden yaralandığını, sürdürülen tedavilere rağmen kol bölgesinden sakat kaldığını, mahkemece Adli Tıp Kurumundan aldırılacak maluliyet raporunda gerçek durumun tespit edileceğini, araç ticari araç olduğundan ticari faize hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, 10.000,00 TL iş gücü ve efor maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, bedel arttırım dilekçesi ile talep miktarını 84.308,69 TL’ye yükseltmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, davacının sürekli sakatlık durumunun,SGK tarafından yapılan bir ödeme var ise hesaplanan tazminattan düşülmesi gerektiğini, olayda hatır taşımasının söz konusu olup olmadığının mahkemece araştırılması ve hatır taşıması bulunduğu tespit edildiğinde % 40 oranında indirim yapılması gerektiğini, emniyet kemeri kullanmamanın müterafik kusur olduğunu, uygulanması gereken faiz türünün yasal faiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının yolcusu olduğu araç sürücüsünün % 100 kusuruyla gerçekleşen kazada yaralanan davacıda, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan alınan raporda % 12.3 oranında malul kaldığının tespit edildiği, hesap raporunda kusur ve maluliyet oranına göre, davacının sürekli iş görmezlik ( efor kaybı) tazminatının 84.308,69 TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişi raporlarının benimsendiği gerekçesiyle, davanın kabulüne ve 84.308,69 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ :Davalı vekili, kazanın trafik iş kazası olup olmadığı ve SGK tarafından davacıya ödeme yapılıp yapılmadığı tespit edilerek, yapılan ödeme var ise hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiği halde, mahkemece bu hususların araştırılarak değerlendirilmediğini, maluliyet raporunun yetersiz olduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre ATK 3.İhtisas Kurulundan rapor alınması gerektiğini, davacı emniyet kemeri takmadığından müterafik kusur indirimi ve olayda hatır taşması bulunduğundan % 40 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi giderlerinden olması nedeniyle 6111 sayılı Yasa uyarınca SGK’ dan tahsil edilebileceğini, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararın kaldırılarak, talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davalının trafik sigortacısı olduğu araçta yolcu olan davacının tek taraflı trafik kazasında yaralanarak sürekli malul kalmasından kaynaklanan maddi tazminatın tahsili istemlidir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Olaya ilişkin düzenlenen kaza tespit tutanağı ve savcılıkça yapılan kovuşturma dosyasında bulunan belge ve alınan ifadelerden; dava dışı ….’ye ait sigortalı ve sigortalının çalışanı olan araç şoförünün idaresindeki araçta, şirket çalışanı davacının yolcu olarak bulunduğu, … iş yerine gitmek üzere, araçla seyir halinde sigortalının çalışanı olan araç şoförünün idaresindeki ile davacının yolcu olarak birlikte araçta bulundukları, tek taraflı gerçekleşen trafik kazasında, aracın yan yatması soncu davacının sağ omzundan yaralandığı, olayda iddia edildiği gibi hatır taşıması bulunmadığı ve davacı yolcunun aracın yan yatması sonucu yaralanması nedeniyle, emniyet kemerinin takılı olmamasının yaralanmasına etkisi bulunmadığı, kaldı ki dosyada emniyet kemerinin takılı olmadığına ilişkin bir bilgi ve belge olmadığı anlaşılmakta olup, davalı vekilinin hatır taşıması ile müerafik kusura ilişkin istinaf itirazları yerinde değildir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi içtihatlarına göre, maluliyet raporu ATK 3.İhtisas Kurulu veya tam teşekküllü üniversite hastanelerinin adli ana bilim dallarından alınabilecek olup, mahkemece tam teşekküllü Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan rapor alınmıştır. Raporda kaza tarihinde yürürlükte olan Maluliyet Tespit işlemleri Yönetmeliğine göre, yağcı olarak çalışan davacının, aktif olarak kullanmadığı sağ omzundan yaralanması nedeniyle % 12.3 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği ve tıbbi iyileşme süresinin dört ay olduğu belirlenmiştir. Maluliyete raporu, kaza tarihindeki yönetmeliğe ve dosya kapsamına uygun düzenlenmiş olmakla, ilk derece mahkemesince maluliyet raporunun hükme esas alınması doğru olup, davalı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf itirazları yerinde değildir.Dava dilekçesinde, davacıda kalıcı sakatlık olduğu iddia edilerek, iş göremezlik ve efor kaybı olarak talepte bulunulduğu, hükme esas alınan hesap raporunda, PMF Yaşam tablosuna ve maluliyet oranına göre ve asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada, 84.308,69 TL sürekli iş göremezlik hesaplandığı, davacı vekilinin bedel arttırım dilekçesiyle 84.308,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatının tahsilini istediği ve mahkemece talep gibi davanın kabulüne karar verildiği görülmektedir. Davalı vekili ise geçici iş göremezlik talep edilmediği ve mahkemece geçici iş göremezlikle ilgili hüküm verilmediği halde, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi kapsamında değerlendirilmesi ve SGK ‘dan istenmesi gerektiği ve ayrıca mahkemece SGK ‘ya müzekkere yazıldığı ve SGK tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirildiği halde SGK’ dan davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının sorularak yapılmış ödeme var ise tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini istinaf itirazı olarak ileri sürdüğü görülmekte olup, davalı vekilinin sair istinaf itirazları da yerinde görülmemiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların, açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun yargıtay yolu açık olmak üzere esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 5.759,12 TL’den peşin alınan 1.439,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.319,22 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay ilgili Hukuk Dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere 04.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi