Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1197 E. 2021/276 K. 01.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2018/1197
KARAR NO : 2021/276
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16.01.2018
NUMARASI : 2016/1247 E. 2018/40 K.
DAVANIN KONUSU : Hasar ve Değer Kaybı (Kasko Sigortasından Kaynaklanan
Alacak)
KARAR TARİHİ : 01.03.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 01.03.2021
İzmir 5.Asliye Ticaret Mahkemesinin 16.01.2018 tarih 2016/1247 E. 2018/40 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, 21.11.2015 tarihinde müvekkili şirkete ait araçla gerçekleşen çift taraflı kazada müvekkilinin aracının hasarlandığını, davalı kasko sigortacısının müvekkilinin hasar başvurusunu reddettiğini, müvekkilinin mahkeme aracılığıyla yaptırdığı delil tespiti sonrasında aracını tamir ettirdiğini ileri sürerek, 18.337,20 TL hasar ve 6.000,00 TL değer kaybının kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili, kazadan sonra 17.54 de yapılan ölçümde davacıya ait araç sürücüsünün 0,28 promil alkollü olduğunun tespit edildiğini, kaza saati ile alkol ölçümü arasında yaklaşık 94 dakika bulunduğunu, aradan geçen süre dikkate alındığında sürücünün 0.58 promil alkollü olacağını, alkolün etkisiyle kaza meydana geldiği için hasarın teminat dışı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kazanın salt alkolün etkisiyle meydana gelmediği, hasar bedelinin davalı tarafça karşılanması gerektiği, değer kaybının kasko poliçesinde teminat kapsamına alınmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 18.267,69TL’nin 14.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.
Mahkemece tavzih şerhi ile karardaki tarafların ismi, davacı vekili, davacı yetkilisinin ismi ve dava konusu düzeltilmiştir.
Asıl karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili, kazanın meydana gelmesine neden olabilecek hiçbir harici etki bulunmadığını, görüşün açık, yolun kuru olduğunu, araç sürücüsünün bölünmüş yolda karşı yönden gelen aracın uzakta olduğunu, kendisine yol vereceğini düşünerek karşı şeride geçip ara sokağa girmek için hareket ettiğini beyan ettiğini, bu tespit ve ifadeden sigortalı araç sürücüsünün karşı yönden gelen aracın hızını ve mesafesini, alkolün tesiri ile doğru algılayamadığını ve yine alkolün verdiği cesaret hissi ile hatalı şekilde yola çıkış yaptığını gösterdiğini, kazanın anons saatinin araştırılarak alkol ölçüm saatine göre araç sürücüsünün kaza anında gerçekte ne kadar alkollü olduğunun saptanması ve ek rapor alınması gerektiğini istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : DAva, kasko poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
Somut olayda davacı vekili, davalı nezdinde kasko sigortalı aracın hasarlandığını ileri sürerek hasar tazminatı talebinde bulunmuş, davalı tarafça sigortalı araç sürücüsünün alkollü olması nedeniyle hasarın teminat dışı olduğu savunmuştur. Mahkemece nörolog, trafikçi ve sigortacı bilirkişi heyetinden alınan raporda kaza saati 17.20 olsa da sigortalının ve karşı araç sürücüsünün beyanlarına göre kazanın 16.20’de gerçekleştiği, tutanakta sigortalı araç sürücüsünün 0.28 promil alkollü olduğu belirtildiği, kaza saatine göre 0.51,75 promil alkollü kabul edilmesi gerektiği, sigortalı araç sürücüsünün karşı yönden seyreden araç trafiğine dikkat etmeden, araç trafiğinin geçişini tamamlamasını beklemeden dönüşe geçerek kazanın oluşumunda % 100 asli kusurlu olduğu, karşı araç sürcüsünün kusuru bulunmadığı, kazanın salt alkolün etkisiyle gerçekleşmediği belirtilmiş, mahkemece raır benimsenerek hüküm kurulmuştur. Alkol oranı, çift taraflı kazanın oluş şekli gözetildiğinde dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve bilimsel olan bilirkişi raporuna itibar edilmesi doğru bulunuştur. Davalı vekili, trafik ekiplerince yapılan anons saati araştırılarak kaza saatinin belirlenmesi gerektiğini istinaf nedeni olarak ileri sürmekte ise de hasar dosyasındaki sigortalı araç sürücüsünün ve karşı araç sürücüsünün beyanlarına göre bilirkişilerce kaza saati belirlenmiş olup bu belirleme davalı sigortanın dayandığı araştırma raporunda belirtilen kaza saatiyle de aynı olduğu gözetildiğinde bu yöndeki istinaf itirazı da haklı bulunmamıştır.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuranın dilekçesinde yer verdiği itirazların açıklanan gerekçe ışığında yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre, duruşma açılmasına gerek görülmeyerek Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı yönünden istinaf karar harcı olan 1.247,81 TL’den peşin alınan 312,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 935,81 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 01.03.2021