Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2018/1129 E. 2021/378 K. 22.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2018/1129
KARAR NO : 2021/378

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30.01.2018
NUMARASI : 2016/1376 E. 2018/107 K.

DAVANIN KONUSU :Araç Hasar ve Değer Kaybı Tazminatı
KARAR TARİHİ : 22.03.2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22.03.2021

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.01.2018 tarih 2016/1376 E. 2018/107 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalı … vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, üye … tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalı sürücünün idaresinde bulunan ve davalı … şirketine ZMMS trafik poliçesiyle sigortalı aracın 27.07.2016 tarihinde, müvekkiline ait yabancı plakalı araca çarpması sonucunda müvekkil aracında hasar oluştuğunu, müvekkilinin aracında oluşan maddi zarardan davalı … şirketinin poliçe teminatı dahilinde sorumlu olduğunu, müvekkiline ait Alman trafiğine kayıtlı araçta kaza sonrası oluşan zararın tespiti için Almanya’dan rapor aldırıldığını, Almanyadan alınan bilirkişi bürosu tarafından düzenlenen raporda aracın tamir masrafının KDV dahil 7.674,23 euro, değer kaybının 1.500,00-euro olarak tespit edildiğini, aracın yabancı plakalı araç olup müvekkilinin Almanyada olması sebebiyle araçtaki zararın Alman rayiç değerlerine göre belirlenmesi gerektiğini, bilirkişinin raporunun tanzimi için ayrıca 863,46 euro ödendiğini ileri sürerek 9.174,23 euro maddi tazminatın davalı sürücü yönünden kaza tarihinden itibaren davalı … şirketi yönünden 05.10.2016 tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı YAsa’nın 4/a maddesinde göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 863,46 euro bilirkişi ücretinin de fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL olarak yargılama giderlerine dahil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen aracın 02.03.2016 tarihinde yapılan trafik poliçesi ile sigortalı olup teminat limitinin araç başına 31.000,00 TL olduğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve teminat limiti ile sınırlı sorumluluğunun olabileceğini, masraf ve vekalet ücreti sorumluluğunun da teminat limitine isabet eden oranlarda olacağını, kusurun ispat edilmesi gerektiğini, davacının Almanyadan aldığı raporun Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde herhangi bir bağlayıcılığının bulunmadığını ve fahiş hesap yapıldığını, gerçek zararın mahkemece tespiti gerektiğini, değer kaybının poliçe teminatı kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla değer kaybının tespitinde kullanılacak veriler ve ilkeler konusunda netlik bulunmadığını, aracın yaşı, modeli, araç üzerinde değişmesi gereken parçaların sökülüp takılabilirliği, araca ait eski hasarlar, kilometresi, tamir yeri, piyasa koşulları gibi faktörlerin dikkate alınması gerektiğini, araçların satış fiyatının tek bir rakam şeklinde değil bir aralık şeklinde oluştuğunu, değer kaybı talebinin de bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı olduğunu, KTK 99.maddesi gereğince başvuru konusunda belgelerin ibrazından itibaren 8 iş günü içerisinde başvuru olmadığı takdirde ise ancak dava tarihinde alacağın muaccel hale gelebileceğini, bu tarihler öncesi için faiz sorumluluğunun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı …, yetkili yer mahkemesinin Kovancılar Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurlu olduğunu, kendisinin kusurunun olmadığını, talep edilen hasar ve zarar miktarını kabul etmediğini, usulüne uygun bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, kaza tarihi itibariyle kazaya karışan aracının diğer davalı … şirketine zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortalı olduğunu bu nedenle kabul anlamına gelmemek kaydıyla var ise kusurundan kaynaklanan davacı zararının poliçe gereği davalı … şirketinden tahsili gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı aracının davacının aracına hatalı sollama yaparken çarpması sonucunda kazanın meydana geldiği, davalı tarafın kusurlu olduğu, davacı Almanya’da yaşamakta olup, araç da Almanya trafik kaydına kayıtlı olduğundan yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre gerçek zararın Almanya’daki şartları göre hesaplanması gerektiği, davacı tarafın Almanya’da yaptırdığı hasar tespit raporunu ve diğer hasara ilişkin tüm belgeleri tercümeli bir şekilde sunduğu, bilirkişi raporunda da Almanya’da yaptırılan eksper incelemesinde belirlenen hasarın kaza ile uyumlu olduğu ve miktarın doğru olduğu belirtildiğinden alınan kusur ve hasar raporunun hükme esas alındığı,davacının aracında meydana gelen hasarın KDV hariç 6.321,93 euro ve değer kaybının 1.500,00 Euro olarak belirlendiği, hasar bedeline Almanyada geçerli %19 KDV eklenerek hasar bedelinin 7.523,09 euro olduğu, davacının talep ettiği 863,46-Euro ekspertiz ücretinin yargılama giderleri içerisinde değerlendirilmesi gerektiği, kısa kararda 3094 s. Kanunun 4/a maddesi uyarınca maddi hata sonucu “merkez bankasının” sözcükleri yazıldığından HMK.nın 304. Maddesi uyarınca gerekçeli kararda maddi hatanın “merkez bankasının” sözcüklerinin “kamu bankalarının” sözcükleri şeklinde düzeltildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 7.523,09- Euro hasar bedeli ile 1.500,00- Euro değer kaybı bedelinin davalı …. yönünden 05.10.2016 tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 27.07.2016 tarihinden itibaren kamu bankalarının bu para cinsinden açtığı 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte alınarak fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davacıya verilmesine, davalı ….nin poliçe limiti ile sorumlu olmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davalı … vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı … vekili, TL cinsinden kurulan hükümde yabancı para cinsinden faize hükmedildiğini, faizin hangi kur üzerinden olacağının belirsiz olduğunu, bu durumun açıklığa kavuşturulması gerektiğini, poliçede teminat limitinin araç başına 31.000,00 TL olup teminat limitinin aşılarak karar verilmesinin genel şartlara ve kanuna aykırı olduğunu, bu durumun davacı yönünden sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, mahkeme kararının bu yönde hatalı olduğunu, şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zararı nispetinde teminat tutarı ile sınırlı olduğunu, masraf ve vekalet ücreti sorumluluğunun da bu miktara isabet eden oranlarda olacağını, bilirkişi raporunun yurt dışından alınan eksper raporuna dayandırıldığını, yurt dışından alınan bilirkişi raporunun Türkiyede bağlayıcılığı olmadığını, kazanın Türkiye sınırları içerisinde gerçekleştiğini ve bu sınırlar içerisinde onarımı mümkünken yurt dışında onarımının sağlandığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, yabancı plakalı aracın hasarlanması nedeniyle kazaya sebebiyet veren aracın sürücüsü/işleteni ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısından hasar ve değer kaybı zararının tazmini istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi heyeti raporunda, bu kaza nedeniyle Almanya’da bilirkişi tarafından belirlenen hususların kazanın oluşu ile uyumlu olduğu, aracın kayıtlı olduğu Almanya piyasa değerlerine göre araçtaki hasarın KDV hariç 6.321,93 euro ve değer kaybının 1.500,00 euro olarak belirlendiği belirtilmekle; düzenlenen raporun dosya kapsamına ve kazanın oluş şekline, kaza tespit tutanağına uygun bulunduğu, mahkemece sadece yabancı eksper raporuna dayalı olarak karar verilmediği, konusunda uzman bilirkişilere gerek kusur gerekse hasar bedeli konusunda gerekli incelemenin yaptırıldığı, bulunan değer kaybının meydana gelen hasarın niteliği ve miktarı göz önüne alındığında kadri maruf bir miktar bulunduğu, davacının Almanya’da yaşaması ve aracı Alman plakalı olup Almanya’da tescilli olması olması ve seçimlik hakkı gereği aracını Almanya’da tamir ettirmesi nedeniyle araçta oluşan zararın Almanya’daki piyasa değerlerine göre belirlenmesinin usul ve yasa ile Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu , araç tamir edilmiş olsun veya olmasın KDV gerçek zarar kapsamında ödenmesi gerektiğinden ve Almanya’da %19 oranında KDV oranı uygulandığından mahkemece bilirkişi heyetinin hesaplamış olduğu hasar bedeline %19 oranında KDV hesaplanarak hasar bedeline ilave edilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla ; davalı vekilinin bu hususlara yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir.
Yabancı para alacağı bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre faize hükmedilmesi gerekip mahkemece kamu bankalarının euro cinsinden açtığı 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte tahsil kararı verilmesi doğru olup faize ilişkin hükümde bir belirsizlik bulunmadığından davalı vekilinin faize ilişkin istinaf itirazının da reddi gerekmiştir.
Kaza tarihi itibariyle poliçe limiti 31.000,00 TL olup, mahkemece hükmedilen tazminat miktarı poliçe limitini aşmaktadır. Davalı … şirketi meydana gelen zararı poliçe limiti dahilinde gidermekle yükümlüdür. Sigorta poliçelerinde TL olarak belirlenen limit miktarlarını aşmayacak şekilde hüküm kurulması ve hükümde poliçe limitlerinin gösterilmesi gerekir.Yargılama giderlerinden de limiti oranında sorumludur. Zarar miktarının limiti geçmesi halinde sigortacı aleyhine hükmedilen miktara ilişkin yargılama giderlerinin tamamından değil, sadece poliçe limitinin hükmedilen tazminat miktarı oranına göre yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekir.Bu nedenle mahkemece sigorta poliçesinde TL olarak belirlenen limit miktarlarını aşmayacak şekilde hüküm kurulması ve hükümde poliçe limitinin gösterilerak davalı sigortanın toplam 31.000,00 TL poliçe limiti ile sorumluluğunun belirtilmesi ve poliçedeki limiti oranında yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekirken poliçe limiti belirtilmeden ve hükmedilen tazminat miktarının poliçe limitini aştığı gözetilmeksizin limit aşılmak suretiyle kabul edilen tazminat oranına göre hesap edilen yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin tamamından davalı … şirketinin sorumluluğuna hükmedilmesi doğru olmadığından davalı vekilinin bu yöndeki istinaf itirazları haklı bulunmuştur.
Bu durumda, istinaf kanun yoluna başvuran davalı vekilinin istinaf başvurusunun poliçe limitinin belirtilmesi ve davalı … şirketinin poliçedeki limiti oranında yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması yönünden kısmen kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İzmir 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 30.01.2018 tarih 2016/1376 E. 2018/107 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
7.523,09- Euro hasar bedeli ile 1.500,00- Euro değer kaybı bedelinin davalı …. yönünden 05.10.2016 tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 27/07/2016 tarihinden itibaren kamu bankalarının bu para cinsinden açtığı 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme tarihindeki TL karşılığının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, davalı ….nin poliçe limiti olan 31.000,00 TL ile sınırlı sorumlu olmasına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
492 sayılı Harçlar Yasası gereğince alınması gereken 2.132,26 TL harçtan peşin olarak alınan 542,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.590,20 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı yararına takdir edilen 3.745,00 TL nispi vekalet ücretinin, 3.719,15 TL’sının davalılardan müştereken ve mütelsilen, bakiye 25,85 TL’sının da davalı …tan alınarak davacıya verilmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına takdir edilen 522,85 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … şirketine verilmesine,
Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 542,00 TL harcın, 538,26 TL’sinin davalılardan müştereken ve mütelsilen, bakiye 3,74 TL’sının da davalı …tan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 1.066,10 TL. yargılama gideri ile ekspertiz masrafı olarak yapılan (863,46×3,4594) 2.987,05-TL toplamı 4.053,15 TL’nin davanın red ve kabul oranına göre taktiren 3.986,38 TL’nin, 3.958,87 TLsinin davalılardan müştereken ve mütelsilen, 27,51 TL’sının da davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, bakiyenin davacı üzerinde bırakılmasına,
Bakiye gider avansının, karar kesinleştiğinde istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran davalı vekilinin sair istinaf itirazlarının REDDİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran davalının ödediği istinaf karar harcının istek halinde iadesine,
5-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … tarafından yapılan 98,10 TL istinaf yoluna başvuru harcı, 55,50 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 153,60 TL istinaf yargılama giderinden istinaftaki haklılık durumuna göre hesap edilen takdiren 46,08 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye istinaf yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca miktar itibariyle kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.22.03.2021