Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2022/570 E. 2022/1316 K. 17.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/570
KARAR NO : 2022/1316

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2021/1381 Esas 2021/763 Karar
DAVA : Muvazaaya Dayalı Hisse Devrinin İptali
KARAR TARİHİ : 17/05/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/05/2022
Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/12/2021 Tarih 2021/1381 Esas 2021/763 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi;
A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; muris …’nin, davacı ve davalının annesi olup 14.12.2020 tarihinde vefat ettiğini, Aydın 3. Noterliğinin 114 yevmiye nolu mirasçılık belgesi ile davacı ile birlikte davalı ve babaları olan …’nin mirasçı olduğunun tespit edildiğini, murisin sağlığında 22.10.1996 tarihinde eşi … ile birlikte 1/2 hissedar olarak Aydın Ticaret Sicil Memurluğuna kayıtlı olan … Şirketini kurduğunu, şirketin kuruluş sermayesinin 3.000.000.000-TL olduğunu ve murisin 1/2 hissedar olması nedeniyle 1.500.000.000-TL sermaye koyduğunu, şirketin kurulmasından kısa bir süre sonra 2000 yılında muris …’nin 1.500.000.000-TL sermaye karşılığı 60 payını (1/2 hissesini) oğlu 1975 doğumlu olan …’ye bedelsiz olarak devrettiğini, işlemin muvazaalı olduğunu, murisin hissesini satma konusunda herhangi bir ihtiyacı bulunmadığını, şirket hissesinin satışının yapıldığı 2000 yılı itibarıyla her hangi bir şekilde paraya ihtiyacı bulunmadığını, muris, şirket hisseninin davalıya devrini gerçekleştiğinde 66 yaşında olduğunu, yaşı ve malvarlığı itibariyle maddi durumu oldukça yerinde olduğunu, öncelikli olarak davalının 1/2 hissedar olduğu … Şirket’nin hisse devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak üzere muris’in 1/2 hissedarlığına karşılık gelen 1.500.000-TL sermayeli 60 adet hissenin davacının miras payı oranında olmak üzere davacı adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ:
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/12/2021 Tarih 2021/1381 Esas 2021/763 Karar sayılı kararı ile, “…Açılan davada HMK’nın 114/1-c maddesinde düzenlenen göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine, kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Aydın Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine” karar verilmiştir.
D)İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesi ile davalının 1/2 hissedar olduğu, … Şirketinin 1/2 hisseye karşılık gelen 1.500.000,00TL sermayeli 60 adet şirket hissesinin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla devredilmiş olması sebebi ile bu hisse devrinin iptaline ve miras payı oranında davacı adına tesciline karar verilmesini talep ettiklerini, davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı şirket paylarının iptali ile tescil istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle usulden red kararı verilerek dosyanın asliye hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini, davanın taşınmazla ilgili olmayıp muris muvazaası ile devredilen şirket paylarına ilişkin olup, devrin iptali ile pay oranında tescil talep edildiğini, asliye ticaret mahkemesinin görevli olması nedeni ile kararın hukuka aykırı olduğunu, temel olarak mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı devir yapıldığını, gerekçenin mahkemece yapılmış tespit ile uyumsuz olması nedeni ile de kararın hukuka aykırı olduğunu, şirket paylarının iptali ile tescil istemine ilişkin davalarda görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu ve davanın ticari dava olarak görülmesi gerektiğini, mahkemenin aldığı emsal kararın dosyaya uymadığını, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin ticaret mahkemelerinin görevli olduğuna dair kararları olduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, TBK’nın 19 maddesine dayalı muvazaa ve muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı şirket hissesinin devrine ilişkin işlemin iptali ile pay oranında tescil istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeni usulden reddine karar verilmiş, karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, murisleri …’nin … Şirketinde sahip olduğu 1/2 hissesinin 2000 yılında bedelsiz olarak davalıya devredildiğini, muris İlknur’un 14/12/2020 tarihinde vefat ettiğini, davalının devir tarihinde alım gücünün, davacının da satma ihtiyacının bulunmadığını, TBK’nın 19.maddesine göre işlem yapıldığını, işlemin muvazaalı olduğunu ve mal kaçırma amaçlı yapıldığını beyanla 1/2 hisseye karşılık payın iptali ile miras payı oranında adına tescilini talep etmiştir.
01/04/1974 tarihli 1/2 sayılı içtihatı birleştirme kararı, miras bırakanın üzerinde tapuda kayıtlı olan taşınmazların miras bırakan tarafından aslında bağış olduğu halde satış biçiminde temlik edilmesi durumunda uygulama olanağı bulur. İçtihatı birleştirme kararları kapsamları ile sınırlı gerekçeleriyle yol gösterici ve sonuçları ile bağlayıcı kararlar olduğundan tapuda yapılan temlikler dışındaki işlemler yönünden belirtilen içtihatı birleştirme kararı uygulanamaz. Ancak, böyle hallerde genel muvazaa hükümlerinin uygulanması gerekir. 6098 sayılı TBK’nın 19 maddesi ile genel muvazaa düzenlenmiştir. Mirasçı sözleşmenin tarafı olmadığından sözleşmenin muvazaalı olarak yapıldığı iddiası her türlü delille kanıtlanabilir. Özellikle, resmi sicillere bağlı tutulan malların muvazaalı devrinde TBK’nın 19.maddesinin uygulanabileceği ve muvazaa iddiasının araştırılabileceği, yasal ve yargısal uygulama gereğidir. Şirket hisselerinin devri yönünden TBK’nın 19.maddesi kapsamında değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Davacı şirket payının devrinin mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla yapıldığını ve muris muvazaası nedeni ile iptal talebinde bulunduğunu beyan etmiş, TBK’nın 19.maddesindeki muvazaa kapsamında değerlendirme yapılması gerektiğini beyanla talepte bulunmuştur.
Muris muvazaası hukuksal nedenlerine dayalı davalara bakma görevi asliye hukuk mahkemelerine ait ise de, genel muvazaa hükümlerine göre açılan muvazaalı şirket payı devri işleminin iptali ile miras payı oranında tesciline ilişkin TBK’nın 19 maddesine dayalı olarak açılan davalara bakma görevi asliye ticaret mahkemelerine aittir.
İlk derece mahkemesince, muris muvazaası hukuksal nedeni ile açılan davanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi davaya bakmakla görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, TBK’nın 19 maddesine dayalı olarak açılan davanın ise esastan incelenmesi, deliller toplanmak suretiyle talep hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur;
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2- Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 28/12/2021 Tarih 2021/1381 Esas 2021/763 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-3-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Peşin alınan 80,70TL. istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
5- İstinaf gider avansının artan kısmının davacıya İADESİNE,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/05/2022