Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/3341
KARAR NO : 2022/2420
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : AYDIN ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2022/509 Esas sayılı ara karar
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil – Tazminat
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/11/2022
Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/07/2022 Tarih 2022/509 Esas sayılı ara kararına karşı, davalı …Şti. vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi;
A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının ortağı olduğu, … Şti.’nin usulsüz olarak tasfiye edildiğini, tasfiye kararındaki imzanın davacıya ait olmadığını, şirkete ait taşınmazların bedelsiz olarak davalıya devredildiğini, şirketin ihyası talepli dava açıldığını beyanla dava konusu taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, taşınmazların tapu kaydının iptali ile şirket adına tesciline, aksi halde tasfiye sonucu ödenmesi gereken bedelin davalardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen davacılar vekili duruşmadaki beyanında; İhtiyati tedbire itirazın reddine karar verilmesini, usulsüz bir şekilde genel kurullar yapılarak tasfiyeye karar verildiğini ve usulsüz satış yapıldığını, davacıların mağdur olduğunu, satışı yapılan taşınmaz üzerine villalar yapıldığını, bu villalardan bir kısmının satıldığını, tüm villalar üzerine tedbir konulmadığını, davalı şirket adına kayıtlı olan villalar üzerine tedbir konulduğunu belirterek itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ:
İtiraz eden davalı … vekili itiraz dilekçesinde özetle; davacının… Şti. isimli şirketin ortağı olduğunu, söz konusu şirketin 24.05.2017 tarihinde ticaret sicilden terkin edildiğini, dava konusu edilen arsa vasfındaki ana taşınmazların ise …. Şti.’nin üzerine kayıtlı taşınmazlar olduğunu, hal böyle iken ticaret sicilden terkin edilen şirketin ortağı olan davacının, şirket yerine geçerek şirkete ait taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil davası açmasının hukuken mümkün olmadığını, zira, davacı söz konusu taşınmazın hissedarı olmayıp; şirketin ortağı olduğunu, bu durumda, söz konusu tapu iptal ve tescil davası sadece …. Şti. tarafından açılabileceğini, mevcut durumda, söz konusu şirket ticaret sicilden terkin edildiğinden bahisle tapu iptal ve tescil davası açılabilmesi için öncelikle söz konusu şirketin ihyası yapılıp şirkete atanan temsilci tarafından işbu davanın açılması gerektiğini, şirket ortağı olan davacının ticaret sicilden terkin edilmiş şirkete ait taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil davası açma yetkisinin hukuken bulunmadığını, işbu davanın, davacının taraf ehliyeti olmadığından bahisle usulden reddi gerektiğini, ihtiyati tedbir talep eden davacının taraf ehliyetinin bulunması gerektiğinin açık olduğundan dava açmak için taraf ehliyeti bulunmayan davacının talebi üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesi hukuken mümkün olmadığından, öncelikle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, mahkeme aksi kanaatte ise, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 395. maddesi kapsamında, davacının belirtmiş olduğu dava değeri göz önüne alınarak, Mahkeme tarafından takdir edilecek bedel üzerinden sunulacak teminat mektubu karşılığında ihtiyati tedbirlerin kaldırılmasına, aksi halde ise davalı nezdinde telafisi imkansız zararların doğmasının engellenmesi adına duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden, ivedilikle keşif kararı verilerek dava konusu taşınmazların değerinin tespiti ile tedbir kararının … Ada … Parselde kain bulunan… numaralı bağımsız bölüm üzerinde devamına diğer taşınmazlar yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/07/2022 Tarih 2022/509 Esas sayılı ara kararı ile,”…İhtiyati tedbire yapılan itirazın reddine” karar verilmiştir.
D)İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı … Şirketi vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının iş bu davayı açmak için taraf sıfatı bulunmadığını, davanın hukuki niteliği itibariyle tapu iptali tescil davası değil alacak davası olduğunu, davalının taşınmazları satın aldığı tarihte taşınmazların arsa vasfında olduğunu, arsa üzerine kat irtifakı kurulup bağımsız bölümler yapıldığını, değerinin arttırıldığını, alacak davasında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, değerin çok üstünde ihtiyati tedbir konulmasının yasaya aykırı olduğunu, davalı şirketin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu beyanla ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, aksi takdirde bilirkişi marifetiyle tedbir konulan taşınmazların değeri belirlenerek dava değerini aşan taşkın tedbirlerin kaldırılmasına, davalı şirketin zarara uğramaması amacıyla HMK 395 maddesi uyarınca teminat karşılığında tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, tapu iptali tescil aksi halde usulsüz tasfiye nedeni ile ödenmeyen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, ihtiyati tedbir talebinin kabulü kararına karşı yapılan itirazın reddine karar verilmiş, karar, davalı… Şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İhtiyati tedbir 6100 Sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir.
Davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilebilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddenin; meydana gelebilecek bir değişme nedeni ile hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller, genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir.
İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar.Madde de bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü ve ya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir .
6100 sayılı HMK’nın 392/1 maddesi gereğince, ” İhtiyati tedbir talep eden, haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorundadır. Talep, resmî belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıkça belirtmek şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir….”
Somut olayda, 08/06/2022 tarihli tensip zaptının 18 nolu ara kararı ile 1.799.100,00TL’nin %15 oranında teminat yatırılması halinde dava konusu taşınmazların tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, davalı şirket vekilinin ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiği, itirazın duruşmalı olarak incelendiği ve reddine karar verilerek gerekçeli kararın yazılmış olduğu görülmüştür.
İlk derece mahkemesince, davacının, …. Şti.’nin ortağı olduğu, dava konusu edilen taşınmazın arsasının öncesinin bu şirket adına kayıtlı olduğu, şirket ortağı davacının şirkete ait taşınmaza ilişkin dava açabileceği, tedbir konulmaması halinde taşınmazların üçüncü şahıslara devir edilme ihtimallerinin bulunduğu, bu durumda hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada imkansız hale geleceği, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verildiği, yaklaşık ispat şartının oluştuğu kanaatine varıldığı, ihtiyati tedbir kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, ara kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu, öncesinde arsa olan satış sonrasında kat irtifakı kurulan dava konusu bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacının ortağı olduğu tasfiye edilen şirket adına tescilinin istenmesine, bağımsız bölümlerin uyuşmazlık konusu olmasına ve davanın gerçek değeri tespit edildiğinde ilk derece mahkemesince alınan teminatın her zaman arttırılma ihtimalinin bulunmasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar hukuka uygun olduğundan davalı şirket vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur;
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeler ile;
1-Aydın Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/07/2022 Tarih 2022/509 Esas sayılı ara kararına karşı, davalı … Şti. vekilince yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar harcı davalıdan peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf gider avansının artan kısmının davalıya İADESİNE,
4- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1- f maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 07/11/2022