Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2021/3130
KARAR NO : 2023/1959
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : MANİSA ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2021/44 Esas, 2021/22 Karar
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2023
Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2021 tarih, 2021/44 Esas, 2021/22 Karar sayılı kararına karşı davacı vekili tarafınca istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi;
A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Manisa 3. İcra Müdürlüğü’nün 2012/2079 Esas sayılı icra dosyasında taşınmaz satış ihalesi yapıldığını, mülkiyeti davacı firmaya ait olan taşınmazın davalı ihale alıcısı …’ne geçtiğini, ihalenin usulsüz yapıldığı iddiası ile ihalenin feshi davası açıldığını, davanın reddedildiğini ve Yargıtay aşamasından onama suretiyle geçerek ihalenin kesinleştiğini, takipten önce davacı firmaya usulüne uygun olarak hesap kat ihtarının, ayrıca satış ilanının tebliğ edilmediğini, satılan malın esaslı vasıflarında hata yapıldığını, ihaleden önce taşınmazın son imar durumunun sorulmadığını, yapılan ihalede birden fazla usulsüzlük olduğunu belirterek yapılan ihalenin usulsüzlüğünün tespitine, buna bağlı olarak ihale ile iktisap edilen taşınmazın mülkiyetinin yolsuz tescil niteliğinde olduğunun tespitine, davalı adına geçen tapunun iptali ile davacı firma adına yeniden tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava dilekçesinde harca esas değer olarak 50.000,00TL gösterdiğini, gerçekte taşınmazın değerinin 10.000.000,00TL olduğunu, taşınmazla ilgili satıştan önce İcra Müdürlüğünce kıymet taktiri yaptırıldığını, davacı tarafın eksik harcı tamamlaması gerektiğini, dava konusu olayda yolsuz tescilin söz konusu olmadığını, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların hepsinin ihalenin feshi davasında mahkemece incelendiğini, davalının icra dosyasının tarafları ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, davacı tarafın tebligatla ilgili iddialaranın geçersiz ve yasaya uygun olmadığını belirterek eksik harcın tamamlattırılmasına, eksik harç tamamlandıktan sonra yasal dayanaktan yoksun kötüniyetli açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2021 tarih, 2021/44 Esas, 2021/22 Karar sayılı kararı ile ”… 492 sayılı Harçlar Kanununun 30. maddesi delaletiyle HMK 150/5 maddesi gereğince işbu davanın açılmamış sayılmasına, Esasın bu şekilde kapatılmasına ” karar verilmiştir.
D)İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 30/03/2021 tarihli duruşmaya gerekçeli ve belgeli mazeret sunmalarına rağmen mazeretin değerlendirilmediğini, bunun usule aykırı olduğunu, Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin karar kesinleşmeksizin şerhin silinmesi için tapuya müzekkere yazılmasına karar verdiğini, ihtiyati tedbir kararının aksi belirtilmediği sürece nihai karar kesinleşinceye kadar devam edeceğini, davalarının harçtan muaf olduğunu, şirketin de adli yardım talebinde bulunabileceğinin açık olduğunu, adli yardım taleplerinin incelenmeksizin reddedildiğini beyanla kararın kaldırılmasını, hükmün 7. fıkrasının icrasının geri bırakılmasına, adli yardım taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2017/51 Esas, 2018/379 Karar sayılı ilamı ile Harçlar Kanunu 30 ve HMK 155. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair kararı, Dairemizin 30/12/2021 tarih, 2019/1492 Esas, 2020/1045 Karar sayılı ilamı ile, harcın davacı tarafça tamamlanması yönünde kurulan ara karar ile davacının yatırılması gereken harç miktarının belirlenmediği, yatırılacak miktar gösterilmeden dava değeri gösterilmek suretiyle harç miktarını belirleme görevinin davalıya yüklendiğini, oysa mahkemece harç miktarının rakamsal olarak açıkça belirtilmesi ve verilen süre içerisinde harcın yatırılmaması halinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, usulsüz ihtar sonucu dosyanın işlemden kaldırılmasının doğru olmadığı gerekçesi ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Kaldırma kararı sonrası Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/13 Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan 18/01/2021 tarihli tensip tutanağı ile davacıya 208.397,28 TL harcı yatırmak üzere iki haftalık kesin süre verilmesine karar verildiği, davacının 08/02/2021 tarihli dilekçesi ile adli yardım talebinde bulunduğu, adli yardım talebinin reddine karar verildiği, red kararına itiraz edildiği ve Manisa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/8 değişik iş, 2021/10 değişik iş karar nolu kararı ile itirazın reddine kesin olarak karar verildiği, adli yardım talebinin reddi kararının kesinleşmesinden sonra davacıya harcı yatırmak üzere yeniden süre verilmediği, bu aşamada Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin faaliyete geçmesi nedeniyle 01/09/2021 tarih, 2021/13 Esas 2021/254 Karar ile dosyanın asliye ticaret mahkemesine devredildiği, ticaret mahkemesince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı istinaf dilekçesinde; 30/03/2021 tarihli duruşmaya geçerli ve belgeli mazeret gönderdiğini beyan etmiş ise de, 16/03/2021 tarihli celseye mazeret gönderildiği, duruşma gün ve saatinin tebliğ edildiği, ancak sistem üzerinde ve dosyada 30/03/2021 tarihli duruşmaya mazeret gönderildiğini gösterir herhangi bir mazeretin bulunmadığı, kaldı ki 29/04/2021 tarihinde davanın yenilendiği, 22/06/2021 tarihinde mazeret reddedilerek, dosyanın işlemden kaldırıldığı, 3 ay içinde davanın yenilenmediği gerekçesi davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
1-Bilindiği üzere, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
Somut olaya bakıldığında; eldeki davadaki isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun mülkiyet hakkıyla ilgili hükümlerine dayandırıldığı; her ne kadar taraflar tacir olsalar dahi, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesiyle ilgisinin bulunmadığı, davanın bu özelliği itibariyle mutlak ve nispi ticari dava olarak nitelendirilemeyeceği ve TTK hükümlerinin veya özel kanun hükümlerinin uygulanmasını gerektirir ticari bir uyuşmazlıktan söz edilemeyeceği, uyuşmazlığın çözümünün genel mahkemelerin görev kapsamında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır.
Hâl böyle olunca; Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce asliye hukuk mahkemesi sıfatıyla davanın görülüp sonuçlandırılması gerekirken, dosyanın asliye ticaret mahkemesine gönderilmesine ve esasın kapatılmasına karar verilmesi, Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nce de görevsizlik kararı verilmeyerek davanın usulden sonuçlandırılması ve karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Kabule göre de; davacı adli yardım talebinde bulunmuş olup, adli yardım talebinin ve itirazın da reddi kararından sonra davacı tarafa eksik harcı yatırmak üzere usulüne uygun yeniden süre verilmeden, harç yatırılmadığı gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Yukarıda 1. maddede açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yargılamaya devam edilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-Manisa Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/09/2021 tarih, 2021/44 Esas, 2021/22 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Davacıdan alınan 59,30 TL istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
5-İstinaf gider avansının bakiyesinin istinaf eden davacıya İADESİNE,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi. 05/10/2023