Emsal Mahkeme Kararı İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2020/1548 E. 2023/1974 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
1. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2020/1548
KARAR NO : 2023/1974

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/405
KARAR NO : 2020/144
DAVA : TAPU İPTALİ VE TESCİL ve ALACAK
KARAR TARİHİ : 05/10/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/10/2023

İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2020 tarih 2014/405 Esas 2020/144 Karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi;
A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacının, … ortağı olduğunu, ortaklığının kabulü ile kooperatifin yapmış olduğu taşınmazlardan … . kısım … bloktaki … . girişte yer alan … nolu dairenin davacıya tahsis edildiğini, kooperatif aidatlarının 1997 yılının sonuna kadar düzenli olarak ödendiğini, buna rağmen defalarca kooperatiften ihraç edildiğini, ancak çıkarma kararlarının hepsinin iptal edildiğini, davacının dairesinin önce kooperatifin yüklenicisi …’a tahsis edildiğini, bu kişinin de daireyi dava dışı … ‘ e sonrada … adına tapuda sattığını, İzmir 7.ATM’ nin 2012/96 E. Sayılı dosyası ile “tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat” davası açıldığını belirterek İzmir Karşıyaka 3.Bölge … ada, … parselde kayıtlı … .kısım … nolu giriş … nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ve müvekkili adına tescil edilmesini, rayiç kira nedeni ile Haziran/1997 tarihinden fiili teslim tarihine kadar oluşan zararlarından şimdilik 1.000,00 TL’nin yasal faizi ile birlikle davalıdan tahsil edilmesini, … adına kayıtlı … … … Mahallesi … pafta … ada … .kısım … nolu giriş … Blok … nolu bağımsız bölümün, ayrıca dava dışı kooperatife ait …, … … … Mah. … ada …,…,… parsel ve … … … Mah. … ada … parselde dava dışı kooperatif adına kayıtlı bulunan tüm taşınmazların tapu kaydı üzerine 3. kişilere devri ve temlikinin önlenmesini belirterek icraen satışı ile kat irtifakının kat mülkiyetine çevrilmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu daireyi …’ den satın aldığını, tapuda daire üzerinde ipotek, haciz, tedbir veya bir şerh olmadığını, tapu kaydına güvenerek daireyi satın aldığını, dava dilekçesinde belirtilen kooperatifle, müteahhitle, satışla ilgili 15-20 yıl önce yapıldığı söylenen hiç bir işlemden haberinin olmadığını, kooperatif üyesi olmadığından kooperatin işleyişi yada davacının ne kadar ödediği hakkında hiç bir bilgisinin olmadığını, davacının tazminat isteminin yasal ve mantıklı bir dayanağının olmadığını, davanın aidatları kime, nereye ödedi ise ona yöneltilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dahili davalı vekili 20/02/2017 havale tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Davalının, dava konusu taşınmazı, dava devam ederken davalı malik …’den satın aldığını, davacının dava konusu taşınmazın kendi adına kayıt ve tescili için … aleyhine İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2012/96 Esas sayılı dosya üzerinden açmış olduğu davanın takip edilmediği için açılmamış sayılmasına karar verilmiş olduğunu ve kararın kesinleşmiş olduğunu, bir başka ortak tarafından … aleyhine İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/19 E sayılı dosyasıyla açılan tapu iptali ve tescili davasında verilen 15.02.2008 tarihli kararın, Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 24.02.2012 tarih, 2011/2503 E, 2012/1374 K sayılı kararıyla “dava tarihi itibariyle kooperatife borcu bulunan bir ortağın adına tescil isteyemeyeceği gözetilerek, davacının tapu iptal ve tescil isteminin reddi gerekir” gerekçesiyle bozulmuş olduğunu, Mahkemece bozmaya uyularak 2012/346 E sayılı karar ile kooperatife borcu olan ortağın tescil talebini reddetmiş olduğunu, davalının iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu her ne kadar …’ in davalının babası ise de davalının taşınmazı, bedelini ödemek suretiyle ve tüm bu olaylardan habersiz olarak satın almış olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ:
İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2020 tarih 2014/405 Esas 2020/144 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiştir.
D)İSTİNAF NEDENLERİ:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının, davalıya yönelttiği tapu iptal ve tescil talebinin yerinde olduğunu, dava konusu meskenin davacıya tahsis edildiği hususunun sabit olduğunu, davacının, kooperatiften ihracının mahkeme kararı ile iptali sonucunda ihraç işleminin tesis tarihinden itibaren geçersiz hale geldiğini, davacının, usulsüz ihraç edilmesi sonucunda adına tahsisli bağımsız bölümün önce müteahhide sonra da başka şahıslara devrinin aslında kök işlemin batıl olması karşılığında tümüyle geçersiz olduğunu, mahkemece verilen red kararının yerleşik içtihatlara aykırı olduğunu, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin ortaklar arasında eşitlik ilkesini gözeten ve borcu olduğu halde tapusunu almış olduğu ortakların varlığı halinde, dava açan ortağa da tapusunun verilmesi gerektiğini içtihat ettiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇESİ:
Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal, tescil ve alacak istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Kooperatife karşı parasal hükümlerini yerine getirmeyen, başka bir anlatımla kooperatife borcu bulunan ortakların tapu iptal ve tescil istemi hakları bulunmamaktadır.
Ancak 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesinde karşılığını bulan eşitlik kuralı gereğince kooperatif ortakları hak ve yükümlülüklerde eşit olup, kooperatif aynı durumdaki ortaklarına eşit işlem yapmak zorundadır. Kooperatif, diğer ortaklara borca rağmen konut ya da iş yeri vermiş ise, davacı tarafında varsa borcuna rağmen kooperatiften konut ya da iş yeri isteme hakkının varlığı kabul edilmelidir.
Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş, davalı kooperatifin defter, kayıt ve belgeleri, bilanço gelir gider cetvelleri ve genel kurul kararlarının öncelikle kooperatiften istenilmesi, ibraz edilmezse kooperatifin adresinde defter kayıtlarının incelenmesi için keşif yapılması, buna rağmen inceleme yapılamaz ya da defter ya da belgelere ulaşılamaz ise ana sözleşmenin 40. maddesi uyarınca ilgili ticaret sicil memurluğundan veya ana sözleşmenin 41. maddesi uyarınca bu belgelerin gönderildiği Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğünden getirildikten sonra, davacının kooperatif üyesi olup olmadığı, kooperatife ne kadar ödeme yaptığı, ne kadar borcunun bulunduğu, düzenli bir şekilde ödeme yapılması halinde bir üyenin ne kadar ödeme yapması gerektiği, tam ödeme yapmadığı halde kendisine tapu verilen üyelerin ödemelerinin ne kadar olduğu, davacının yaptığı ödeme kadar ödeme yapan bir üyeye tapu kaydı verilip verilmediği, davacı ile aynı durumda olan üyelere, diğer anlatımla borcu bulunan üyelere borca rağmen tapularının verilip verilmediği hususların da yeterince inceleme yapılıp oluşturulacak bilirkişi heyetinden tafsilatlı ve denetime açık rapor alınarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. ( Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 05/06/2023 tarih 2023/1736 Esas 2023/2182 Karar, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 10/10/2022 tarih 2021/4003 Esas 2022/4637 Karar sayılı ilamı)
2-Kabule göre de, tapu iptal ve tescil talebi yönünden … ile taşınmazın diğer ara malikleri davaya dahil edilmeden yazılı şekilde karar verilmesi de doğru olmamıştır.
Yukarıda 1 ve 2. bentlerde belirtilen nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan gerekçelerle
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/02/2020 tarih 2014/405 Esas 2020/144 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesince GÖNDERİLMESİNE,
4-Peşin alınan 54,40 TL istinaf karar harcının istinaf eden davacıya İADESİNE,
5-İstinaf gider avansının artan kısmının istinaf eden davacıya İADESİNE,
6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca kesin olarak oy birliği ile karar verildi.05/10/2023