Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/826 E. 2023/836 K. 07.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/826
KARAR NO : 2023/836
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/07/2023
KARAR TARİHİ : 07/11/2023
Seferihisar Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararı sonrası mahkememize tevzi edilen dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Seferihisar ASHM’nin … esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlunun Seferihisar İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız ve kötü niyetli olup işbu itirazın kabulünün taraflarınca mümkün olmadığını, itirazının haksız ve mesnetsiz olduğunu, 18/03/2023 tarihli trafik kazası nedeniyle davacıya ait … plaka sayılı araca yönelik kasko şirketi tarafından yapılan 195.000,00 TL tutarındaki eksik ödemenin tahsiline yönelik kötü niyetli olarak yapılan borca itirazının iptali ile takibin devamına, faizleriyle birlikte alacağın tahsiline, alacağı semeresiz bırakmak maksadı ile yapılan haksız itiraza istinaden davalı-borçlu aleyhıne %20’ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekâletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece … karar sayılı ilam ile görevsizlik kararı verilmekle kesinleşmesi üzerine tevdisi ile Mahkememizin yukarıda belirtilen esas sırasına kaydadilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosya kapsamına göre;
Taraflar arası uyuşmazlığın davacıya ait olan ve davalı nezdinde kasko poliçesi ile sigortalı olduğu dava dilekçesi eklerindeki belgelerden anlaşılan … plaka sayılı aracın hasarına yönelik karşılanmayan bakiye hasar bedelinin işlemiş faizi ile tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkin yasal koşulların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesine yönelik itirazın iptali olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava şartlarıdır ve 6100 sayılı HMK’nın 114 maddesinde düzenlenmiştir. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları; yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir. Dava şartlarından biri olmadan açılan davada şartlarından birinin bulunmadığı tespit edilir ise başkaca bir işlem yapılmaksızın tamamlanabilir bir şart ise bu kapsamda işlem yapılması gerekli olduğu gibi tamamlanamayan bir şart ise derhal işin esasına girmeden dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı hakim tarafından kendiliğinden gözetilmesi gerekmekle birlikte tarafların dava şartı noksanlığına rağmen davanın görülmesine muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesinde mahkemenin görevli olması da dava şartları arasında sayılmakla birlikte görevli olunup olunmadığı yönündeki değerlendirme kapsamında Ticari davaların 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde tanımlandığı görülmüştür. Bu maddeye göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580. maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.
Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır. Mutlak ticari davalar yasanın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Nispi ticari davalar; her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli olmayacaktır. Üçüncü grup ticari davalar ise; yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır.
Yukarıda yapılan açıklamaların somut olay ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde her ne kadar açılı itirazın iptali davasında Seferihisar ASHM tarafından uyuşmazlığın sigorta hukukun 6102 sayılı TTK’da düzenlenmesi sebebiyle mutlak nitelikte ticari davaya sebebiyet verdiği belirtilerek görevsizlik kararı verildiği anlaşılmakta ise de dosya tarafları arasındaki ilişki Kasko poliçesinden kaynaklanmakta yani davacı adına kayıtlı olduğu anlaşılan … plaka sayılı aracın kasko firması olan davalıdan yapılan ödemenin eksik olması sebebiyle iş dava konusu icra takibinin başlatıldığı anlaşılmakla somut olayda kasko poliçesi temelli bir uyuşmazlık olduğundan ve bahse konu aracın hususi vasıfta olması nedeniyle ZMMS kapsamında davalının üçüncü bir şahıs olmaması sebebiyle ortada mutlak bir ticari davanın varlığından bahsetmek mümkün olmayacağı gibi görevsizlik kararı veren Mahkemece davacı yan yönünden tacir araştırması da yapılmadığı anlaşılmakla ortada nispi nitelikte bir ticari davanın varlığından da bahsetmenin mümkün olmayacağı anlaşılmakla Mahkememizin iş bu uyuşmazlık yönünden görevli olmadığı, görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu dolayısı ile Seferihisar ASHM tarafından … esasa ve … karar sayılı görevsizlik kararının yerinde olmadığı kanaatine varılmakla birlikte usul ekonomisi ve yargılamanın süratle bitirilmesi ilkeleri nazara alınarak ve takdiren dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c maddesi yollamasıyla aynı yasanın 115/2 maddesi gereğince görevsizlik sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereği USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bu dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4-Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5-Dair dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/11/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı