Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/563
KARAR NO : 2023/109
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/07/2022
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 04.03.2022 tarihinde …’un, adına kayıtlı ve kendi sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile İzmir … … Caddesinde seyir halinde iken direksiyon hakimiyetini kaybederek park halinde bulunan müvekkiline ait … plakalı Tofaş-Fiat Linca Easy 1.3 Multijet (95) marka 2014 model araçta 22.447,86 TL hasar meydana geldiğini, kaza sonrası ZMMS sigortacısı davalı sigorta şirketine başvurulduğunu, hasar dosyası açıldığını, iskonto uygulanarak KDV ödemeyerek, düşük fiyat belirleyerek 13.386,03 TL hasar ödemesi yapıldığını, iskonto yapılamayacağını, indirim uygulanmasının doğru olmadığını, müvekkilinin zararının daha fazla olduğunu, araçta kaza sonrası değer kaybı oluştuğunu, 5.000 TL değer kaybı ödemesi yapıldığını ve yapılan ödemenin zararı karşılamadığını belirterek, açıklanan gerekçelerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10 TL bakiye değer kaybı bedeli ve 10 TL hasar miktarını hasar red tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: yetki itirazları olduğunu, hasar bedeli belirlenirken, ZMMS genel şartların esas alınması gerektiğini, %20 iskonto uygulanması gerektiğini, KDV’den sorumlu tutulamayacaklarını, dosyaya fatura sunulmadığını, dosya atanan eksperin 13.386,00 TL hasar tespit ettiğini ve tespit edilen bedelin 18.04.2022 tarihinde davacı vekiline ödendiğini, ayrıca 31.05.2022 tarihinde 5.000,00 TL değer kaybı bedelinin de ödendiğini, zararın karşılandığını, aracın anlaşmalı serviste onarılma durumunda tedarik iskontosu uygulanacağını, farklı servislerden rekabet ortamı içinde alternatif onarım metodu kullanılabileceğini, değer kaybı zararının giderildiğini, değer kaybının ZMMS genel şartlara göre yapılması gerektiğini, aracın somut durumunun değerlendirilmesi gerektiğini, sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında poliçe limiti dahilinde olduğunu, faiz talebinin haksız olduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde … Vergi Kimlik numaralı … Sigorta Anonim Şirketinin ticaret sicil kayıtları,
3-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı …’a ait … plakalı araca ilişkin olarak … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 04/03/2022 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru sonucunda açılan … numaralı hasar dosyası ve davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar,
4-Türkiye Noterler Birliği nezdinde dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği 04/03/2022 tarihi itibarıyla … plakalı ve … plakalı araçlara ait olarak bulunan trafik tescil ve ruhsat belgeleri,
5-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları,
6-Bilirkişi heyetinin 05/01/2023 havale tarihli raporları,
7-Davacı vekilinin 23/01/2023 tarihli bedel arttırım dilekçesi,
8-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, 04/03/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının ne kadar olduğu, hasar sebebiyle araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, hasar sebebiyle oluşan onarım bedeli ve değer kaybı bedeli miktarlarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar onarım bedelinden davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce ödenen 13.386,03-TL’nin ve değer kaybı bedelinden davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce ödenen 5.000,00-TL’nin mahsubu neticesinde bakiye hasar onarım bedeli ve değer kaybı bedelinin sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Haksız fiil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49 maddesinde; ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde düzenlenmiştir. Aynı Kanun’un 50. maddesinde ise ”Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” hükmü yer almaktadır.
Haksız fiil öğretide hukuka aykırı zarar verici fiil olarak tanımlanmakta ve unsurları; eylem, hukuka aykırılık, zarar, kusur ve illiyet bağı olarak belirlenmektedir. Buna göre haksız fiilden bahsedebilmek için hukuka aykırı bir eylem bulunmalı, bu eylemden bir zararın doğması zararlandırıcı eylemde bulunan kişinin kusurlu bulunması ve zarar ile kusur arasında illiyet bağının olması gerekmektedir.
Bu beş unsurun varlığı halinde zarar veren kişi eylemden dolayı zarara uğrayan kişi ya da kişileri maddi ve manevi zararlarını karşılamak durumundadır. Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesine göre haksız fiilin unsurlarını ispat etme yükü davacıdadır. Davacı zararı haksız eylemi ve zarar ile haksız eylem arasındaki illiyet bağını ispat etmek durumundadır.
Hakim, kusurlu veya hukuka aykırı bir fiili ile başkasına zarar verenin kusur durumunu, zararın ağırlını ve oluşan durumun özelliklerini gözeterek uygun ve hakkaniyete uygun bir tazminat belirler.
Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekmektedir.
Sorumluluk sigortaları 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve devamı maddelerinde ”Sigortacı sorumluluk sigortası ile, sözleşmede aksine hüküm yoksa, sigortalının sözleşmede öngörülen ve zarar daha sonra doğsa bile, sigorta süresi içinde gerçekleşen bir olaydan kaynaklanan sorumluluğu nedeniyle zarar görene, sigorta sözleşmesinde öngörülen miktara kadar tazminat öder.” şeklinde düzenlenmiştir. Sorumluluk sigortalarında sigorta şirketi tarafından zararı karşılanan kişi sigorta sözleşmesinin tarafı değildir. Sigorta ettiren kendisi ya da sorumluluğu altında bulunan kişiler tarafından üçüncü kişilere verilecek zararları sigorta şirketine ödediği prim karşılığında sigorta ettirmektedir. Sorumluluk sigortası, sigorta ettirenin üçüncü kişilere vereceği zararları teminat altına alırken hem üçüncü kişiyi hem de sigortalıyı koruma altına alan bir sigorta türüdür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1473. ve 1486. maddelerinde yapılan düzenlemeye göre sorumluluk sigortalarını isteğe bağlı sigortalar ile zorunlu sigortalar olarak ikiye ayırmak gerekir.
Tehlike sorumluluklarında üçüncü kişilerin zararının karşılanması amacıyla bazı alanlarda kamu yararı ve zarar görenlerin korunması gerekçesi ile sorumluluk sigortası yaptırmak yasal zorunluluk haline getirilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun da 1483 ve 1484. maddelerinde de zorunlu sorumluluk sigortalarında uygulanacak hükümler ayrıca düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre zorunlu sigortalarda sigorta şirketinin zarar gören üçüncü kişiye karşı olan sorumluluğu kanundan doğan bir sorumluluktur. 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 13. maddesi ile bazı hallerde Bakanlar Kurulu’na da zorunlu sigortalar ihdas etme yetkisi verilmiştir. Zorunlu sorumluluk sigortalarının kamu yararı taşıması ve yapılmasının yasa ile zorunlu kılınması nedeniyle zorunlu sigortalarda zarar görenlerin korunması amacıyla bazı düzenlemeler yapılmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, ”İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/1. maddesinde, ”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüne, aynı Kanun’un 85/son. maddesinde ise, ”İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükmüne yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A-1. maddesinde de, ”sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder.” düzenlemesi yapılmıştır.
Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları, korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu, öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir. (EREN Fikret, Borçlar Hukuku, 9. B, s. 631 vd.; KILIÇOĞLU Ahmet, Borçlar Hukuku, 10. B., s. 264 vd.).
2918 sayılı Kanunun 86. maddesinde ise, bu Kanun’un 85. maddesinde düzenlenen sorumluluktan kurtulma ve sorumluluğu azaltma koşullarına yer verilmiştir.
Bu düzenlemelere göre, araç işleteni veya araç işleteninin bağlı bulunduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulabilecek; sorumluluktan kurtulamayan işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi ise kazanın oluşunda zarar görenin kusurunun bulunduğunu ispat ederse, hakim, durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirebilecektir.
Burada kanun koyucu zarar görenin kusuru nispetinde indirim yapılabileceğini öngörmüş ve indirimi zorunlu tutmayarak hâkimin taktirine bırakmıştır. Uygulama ve öğretide de (S. Ünan, “Ergün A. Çetingil ve Rayegan Kender’e 50. Birlikte Çalışma Yılı Armağanı 2007”, s. 1180) bu husus kabul edilmektedir.
Kanun koyucu, açıklanan düzenlemeler yanında 2918 sayılı KTK’nın 91. maddesiyle de; işletenin aynı Kanun’un 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları kapsamında değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri ile hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değerinin tespiti ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark göz önüne alınmaktadır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde; ”Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın A.5. Bölümünde belirtilen ‘Kapsama Giren Teminat Türleri’ başlığı altında bulunan (a) bendinde ‘Maddi Zararlar Teminatı’ kapsamında araçta meydana gelen değer kaybı da sayılmıştır.
İlgili maddede Maddi Zararlar Teminatı; ”Hak sahibinin bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır.” olarak tanımlanmıştır.
Türkiye Noterler Birliğine müzekkere yazılarak kazaya karışan araçlara ait ruhsat ve tescil belge ve bilgileri dosya arasına alınmıştır.
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezine müzekkere yazılarak davacı tarafa ait araca ilişkin tramer kayıtları temin edilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … Vergi Kimlik numaralı … Sigorta Anonim Şirketinin ticaret sicil kayıtlarının şirketin tüm bölge müdürlükleri ve şubelerini de gösterir şekilde eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, gönderilen kayıt ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketine müzekkere yazılarak, dava dışı …’a ait … plakalı araca ilişkin olarak … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin, dava konusu 04/03/2022 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru sonucunda açılan … numaralı hasar dosyasının ve varsa davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtların eksiksiz olarak mahkememize gönderilmesi istenilmiş, gönderilen kayıt ve belgeler dosya arasına alınmıştır.
Davaya konu uyuşmazlığın, maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve hasar sebebiyle oluşan değer kaybı miktarının belirlenmesi ile belirlenen hasar bedeli ve değer kaybı bedelinin davalıdan tahsili talebine ilişkin olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 16. maddesinde haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğunun düzenlendiği, ayrıca 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Hukuki Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı sekizinci kısmının beşinci bölümünde “Ortak Hükümler” ana başlığı altında “Yetkili Mahkeme” alt başlıklı 110. maddesinde ise motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceğinin belirlendiği, yerleşik ve güncel Yargıtay içtihatları ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarında davalı sigorta şirketinin Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yer mahkemesinin de yetkili olduğunun kararlaştırıldığı, zarar gören sıfatını haiz davacının yerleşim yerinin İzmir İli, Konak ilçesinde olduğu, dava konusu trafik kazasının da İzmir İli, … ilçesinde vuku bulduğu, ayrıca davalı sigorta şirketinin İzmir ilinde Bölge Müdürlüğünün bulunduğu göz önünde bulundurulduğunda mahkememizin iş bu davaya bakmaya yetkili olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin yetki ilk itirazının reddine karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Gerekli bilgi ve belgelerin temini akabinde bir trafik alanında uzman bir otomotiv alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete tevdi ile dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, 04/03/2022 tarihli trafik kazası tespit tutanağı, davalı sigorta şirketi nezdinde … plakalı araca ait olarak düzenlenen Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, hasar dosyası, kısmi ödeme evrakları, … plakalı araca ait tramer kaydı, ekspertiz raporu, dava dilekçesine ekli fotoğraflar, faturalar, tamirat evrakları ve sair deliller göz önünde bulundurularak, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı araç sürücüsü nün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun hangi maddelerini ihlal etmek suretiyle dava konusu olan ve 04/03/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasının oluşumuna sebebiyet verdikleri hususu ile trafik kazası sonucunda … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının, hasar neticesinde oluşan onarım bedelinin ne kadar olduğunun, araçta oluşan değer kaybı bedelinin yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda aracın dava konusu kazadan önceki hasarsız ikinci el bedeli ile kazadan sonraki hasarlı ikinci el bedeli arasındaki fark esas alınmak suretiyle belirlenerek, hasar onarım bedelinden davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce ödenen 13.386,03-TL’nin ve değer kaybı bedelinden davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce ödenen 5.000,00-TL’nin mahsubu neticesinde bakiye hasar onarım bedeli ve değer kaybı bedelinin hesaplanarak düzenlenecek raporun mahkememize sunulması istenilmiş, bilirkişi heyeti 05/01/2023 havale tarihli raporlarında sonuç olarak; … plakalı araç sürücüsünün kontrolsüz sürüş yaparak park halindeki araca çarptığından dolayı kazanın oluşumunda etken olduğu, park halindeki … plakalı araç sürücüsü atfi kabil kural ihlalinde bulunmadığından dolayı kazanın oluşumunda etken olmadığı, tazminata konu … plakalı, 2004 model, TOFAS-FİAT DOBLO CARGO 1.9D ACTUAL marka aracın hasar onarım bedelinin iskontosuz orjinal parça ile 13.049,04 TL yedek parça, 6.000,00 TL işçilik olmak üzere toplam 19.049,04 TL+kdv, kdv dahil 22.477,86 TL olduğu, iskontolu ve Eşdeğer parça ile onarım bedelinin 13.049,04 TL yedek parça, 6.000,00 TL işçilik olmak üzere toplam 13.386,03 TL+kdv, kdv dahil 15.795,51 TL olduğu, sayın mahkemenin nihai kararının “İskontolu eşdeğer parça ile onarım” yönünde olması durumunda, kalan bakiye onarım bedelinin (15.795,51 TL-13.386,03 TL) 2.409,48 TL olacağı, iskontosuz orjinal parça ile onarım” yönünde olması durumunda kalan bakiye onarım bedelinin (22.477,86 TL-13.386,03 TL) 9.091,83 TL olacağı, değer Kaybı bakımından aracın onarımı yapıldıktan sonraki rayiç değeri araştırması neticesinde, kaza tarihi itibarıyla onarım sonrası rayicinin 71.000 TL ile 73.000 TL olduğu, ortalama değeri 72.500 TL olduğu, tespit edildiği, Yargıtay 17 HD. nin Gerçek zarar ile ilgili “gerçek zarar ve değer kaybının, aracın kaza öncesi rayici ile (80.000 TL) onarım sonrası rayici (72.500 TL) arasındaki farktır” kararları göz önüne alındığında ve değerlendirildiğinde aracın piyasa koşullarında değer kaybının 7.500,00 TL olduğu, 18.04.2022 tarihinde davalı sigorta şirketince ödenmiş olan 5.000,00 TL hasar ödemesi mahsup edilmesi durumunda (7.500,00 TL-5.000,00 TL) 2.500,00 TL olacağı görüş ve kanaatinin oluştuğunu mütalaa etmişlerdir.
Davalı vekilinin bilirkişi heyetinin 05/01/2023 havale tarihli raporlarına karşı itirazlarının, hasar bedeli yönünden yapıldığı iddia edilen 13.386,00-TL’lik hasar onarım bedeli ödemesinin hasar bedelini karşılamadığı, bu kapsamda davacının alacağının olmadığından bahsedilemeyeceği, bahsi geçen ödemenin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu sona erdirdiğinden bahsedilemeyeceği, davalı sigorta şirketinin zarar gören gerçek veya tüzel kişinin gerçek zararından sorumlu olduğu, bu sorumluluğun iskontosuz KDV dahil onarım bedelini kapsadığı, değer kaybı bedelinin ise aracın kaza tarihi itibariyle hasarsız halinin rayiç değeri ile hasarlı halinin rayiç değeri arasındaki fark bedeli esas alınmak suretiyle mahkememiz ara kararına uygun olarak düzenlendiği anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Davacı vekilinin 23/01/2023 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava dilekçesinde hasasr bedeli yönünden 10,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 9.091,83-TL’ye, değer kaybı bedeli yönünden 10,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 2.500,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve arttırılan dava değeri üzerinden eksik harcı mahkeme veznesine yatırdığı görülmüştür.
Davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı, başvuru evrakının 09/03/2022 tarihi itibariyle sigorta şirketine tebliğ edildiği, sigorta şirketi açısından temerrütün rizikonun ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 22/03/2022 tarihinde vuku bulduğu anlaşılmaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, İzmir Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde … Vergi Kimlik numaralı … Sigorta Anonim Şirketinin ticaret sicil kayıtları, davalı … Sigorta Anonim Şirketi nezdinde dava dışı …’a ait … plakalı araca ilişkin olarak … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçesi, dava konusu 04/03/2022 tarihli trafik kazasına ilişkin olarak davacı … tarafından şirkete yapılan başvuru sonucunda açılan … numaralı hasar dosyası ve davacıya yapılan ödemeleri gösterir evrak ve kayıtlar, Türkiye Noterler Birliği nezdinde dava konusu trafik kazasının gerçekleştiği 04/03/2022 tarihi itibarıyla … plakalı ve … plakalı araçlara ait olarak bulunan trafik tescil ve ruhsat belgeleri, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi nezdinde … plakalı araca ait olarak bulunan tramer kayıtları, bilirkişi heyetinin 05/01/2023 havale tarihli raporları, davacı vekilinin 23/01/2023 tarihli bedel arttırım dilekçesi ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın 04/03/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası neticesinde davacı …’a ait … plakalı araçta meydana gelen hasar miktarının ne kadar olduğu, hasar sebebiyle araçta değer kaybı oluşup oluşmadığı, hasar sebebiyle oluşan onarım bedeli ve değer kaybı bedeli miktarlarının belirlenmesi ile belirlenecek hasar onarım bedelinden davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce ödenen 13.386,03-TL’nin ve değer kaybı bedelinden davalı sigorta şirketi tarafından dava açılmadan önce ödenen 5.000,00-TL’nin mahsubu neticesinde bakiye hasar onarım bedeli ve değer kaybı bedelinin sigorta şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalı şirketten tazmini ile davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, dava konusu trafik kazasının … plakalı araç sürücüsünün aracı ile 04.03.2022 günü saat gecesi İzmir ili Karabağlar ilçesi … Caddesi istikametinden gelerek 4012 Sokağa sola manevra yaparken aracının ön kısımları ile gidişe göre yolun solunda yol dışında park halinde bulunan … plakalı aracın arka kısımlarına çarpması sonucunda meydana geldiği, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kaza sebebiyle davacıya ait … plakalı araçta hasar oluştuğu, oluşan hasarın orijinal parçalar kullanılmak ve iskonto uygulanmamak suretiyle gerçekleştirilecek onarım bedelinin KDV dahil olmak üzere 22.477,86-TL olduğu, bahsi geçen hasar ve bedeli çerçevesinde araçta 7.500,00-TL tutarında değer kaybı meydana geldiği, davacı tarafça dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde davalı sigorta şirketi tarafından davacı tarafa 13.386,03-TL tutarında hasar onarım bedeli ve 5.000,00-TL değer kaybı bedeli ödemesi yapıldığı, yapılan ödemelerin mahsubu sonucunda davacı tarafça talep edilebilecek tazminat bedellerinin hasar onarım bedeli yönünden 9.091,083-TL, değer kaybı bedeli yönünden ise 2.500,00-TL olduğu, davacı vekilinin 23/01/2023 havale tarihli bedel arttırım dilekçesi ile dava dilekçesinde hasasr bedeli yönünden 10,00-TL olarak belirttikleri dava değerini 9.091,83-TL’ye, değer kaybı bedeli yönünden 10,00-TL olarak belirttikleri dava değerini ise 2.500,00-TL’ye arttırdıklarını beyan ettiği ve arttırılan dava değeri üzerinden eksik harcı mahkeme veznesine yatırdığı, açıklanan gerekçeler dahilinde davacı tarafın iddialarını usulüne uygun deliller vasıtasıyla ispatladığı anlaşılmakla, açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Açılan davanın KABULÜ İLE,
1-a)Hasar onarım bedeli tazminatı talebinin KABULÜNE, 9.091,83-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 22/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine,
b)Değer kaybı bedeli tazminatı talebinin KABULÜNE, 2.500,00-TL maddi tazminatın poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla rizikonun sigorta şirketine ihbarı akabinde 8 iş gününün sona erdiği 22/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta Anonim Şirketinden alınarak davacı …’a verilmesine,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken 791,84-TL karar ve ilam harcından, davanın açılışı sırasında peşin olarak yatırılan 80,70-TL harç ile 198,00-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 278,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 513,14-TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 80,70-TL peşin harç, 80,70-TL başvurma harcı, 198,00-TL ıslah harcı, 3,00-TL kep posta gideri, 64,50-TL e-tebligat gideri ve 1.600,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.026,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği göz önünde bulundurularak karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23/14. maddesi gereğince ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk yargılama giderinin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi gereğince kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.02/03/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı
Bu belge 5070 sayılı kanun kapsamında DYS üzerinde hazırlanmış ve e-imza ile imzalanmıştır.