Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/479 Esas
KARAR NO : 2023/542
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2023
KARAR TARİHİ : 12/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili hakkında davalı tarafça 20.02.2023 tanzim ve 05.03.2023 vade tarihli 11.400,00-TL bedelli malen kaydı ile İzmir … İcra Müd’ nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını fakat müvekkilinin davalıya herhangi bir borcu olmadığı gibi takip dayanağı senedi de düzenleyip vermediğini, senet metnindeki yazıların müvekkiline ait olmadığı gibi müvekkilinin davalı tarafın eski kiracısı olduğunu, aralarında başkaca herhangi bir borç doğuran hukuki işlem ya da mal alışverişi bulunmadığını, ilaveten taraflar arasında 05.03.2023 tarihli kira borcumuzun olmadığına dair tutanak tutulduğunu, tutanak suretinin sunulduğu, dava konusu senet nedeniyle müvekkilinin borçlu olmasının mümkün olmadığını, senet metninde ”bedeli malen alınmıştır” denilmekle birlikte müvekkilinin davalı/alacaklıdan herhangi bir mal da almadığını, dava konusu senedin kira sözleşmesinin başlangıcında müvekkiline boş olarak kira sözleşmesinin teminatı olarak imzalatılmış olabileceğini, bu nedenle davalı tarafa karşı İzmir … İcra Hukuk Mahkemesi’ nin … E. sayılı davanın derdest olduğunu, İzmir … İcra Müd’ nün … E. sayılı icra takibinin öncelikle tedbiren durdurulmasına, dava sonunda borçlu olmadıklarının tesbitine, senedin ve takibin iptaline, davalı alacaklının kötüniyetli olması nedeniyle % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ile mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık temelinde kiralamadan kaynaklı alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Kira sözleşmesi bir malın kullanımının devredildiği sözleşme türü olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesinde; ”Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
O hâlde kiraya veren, kiralanan şeyi, kiracının kiralanandan yararlanmasını ve semerelerini toplamasını sağlayacak ya da işletilmesini mümkün kılacak şekilde teslim etmek ve sözleşme süresi boyunca da bu durumda bulunmakla yükümlüdür. Bu kapsamda kiralananın işletilmesi için gerekli tüm malzemeleri, imtiyazları, ruhsatları teslim etmesi şarttır.
02/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/1-a. maddesinde; “Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu hükmün taşınır-taşınmaz ayrımı olmaksızın tüm kira ilişkilerinde uygulanması gerekmektedir.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi). Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan da denir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Taraflar arasında gayrimenkul kiralamadan kaynaklı olarak teminat amaçlı düzenlenen senedin davalı tarafça icra takibine konul edildiğinin iddia edildiği, temel hukuki ilişkinin gayrimenkl kiralama olduğu, uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığına göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nun 4/1-a. maddesinde düzenlendiği üzere kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıklara konu davalarda Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla, “görev” dava şartı yokluğundan HMK’ nin 1, 114/1-c, 115/1-2, 6102 sayılı TTK’ nin 4/1-a maddeleri gereğince, davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesi ve HMK’ nin 20. maddesi gereğince iki haftalık sürede başvurulması halinde dava dosyasının görevli İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M:
Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-HMK’ nin 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’ nin 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR SULH HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’ nin 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’ nin 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer asliye ticaret mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 12/07/2023
Katip …
e-İmzalı
Hakim …
e-İmzalı