Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/386 E. 2023/380 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/386 Esas
KARAR NO : 2023/380
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2023
KARAR TARİHİ : 18/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; alacaklı müvekkil şirket adıyla İzmir … İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyasında, borçlu … aleyhine toplamda 4 adet faturadan kaynaklanan ve ödenmeyen bakiyelere istinaden 30.680,00-TL asıl alacak nedeniyle ilamsız icra takibine girişildiği, davalı borçlu …’nın borcun tamamına karşı yapmış olduğu bu itirazın yersiz, haksız ve kötüniyetli olduğu, takip dayanağı olan faturalardan da görüleceği üzere; müvekkil şirket ulaşım ve servis işi ile uğraşan bir firma olması nedeniyle turizm acenteliği yapan ve rehberlik hizmeti veren davalı şirkete araç temin ettiği, yapılan iş gereği; 4 ayrı fatura kestiği, anılan fatura örnekleri icra takip dosyasında yer aldığı, kesilen fatura ve işlemler müvekkil firmanın ticari defter ve kayıtlarında ayrıca mevcut olduğu, davalı borçlu, bu zamana kadar fatura borçlarını ödemeye yönelik herhangi bir çaba sarf etmediği, ayrıca davacı müvekkil firmadan hizmet almasına rağmen ödeme yapmayacağını da haricen müvekkil firma yetkililerine de bildirdiği, davalı borçlunun uzun süredir takibe konu alacağı sürüncemede bırakması ve mal kaçırma tehlikesine teminatsız olarak talep miktarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davalının takibe haksız ve dayanaksız itirazının iptaline, yargılama sonucu hükmedilecek tutarın %20′ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık temelinde kiralamadan kaynaklı alacağın tahsili için yapılan icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Kira sözleşmesi bir malın kullanımının devredildiği sözleşme türü olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesinde; ”Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
O hâlde kiraya veren, kiralanan şeyi, kiracının kiralanandan yararlanmasını ve semerelerini toplamasını sağlayacak ya da işletilmesini mümkün kılacak şekilde teslim etmek ve sözleşme süresi boyunca da bu durumda bulunmakla yükümlüdür. Bu kapsamda kiralananın işletilmesi için gerekli tüm malzemeleri, imtiyazları, ruhsatları teslim etmesi şarttır.
02/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/1-a. maddesinde; “Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.” hükmü yer almaktadır. Söz konusu hükmün taşınır-taşınmaz ayrımı olmaksızın tüm kira ilişkilerinde uygulanması gerekmektedir.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi). Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan da denir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Taraflar arasında araç kiralamadan kaynaklı olarak düzenlenen fatura bedellerinin davalı tarafından ödenmediğinin iddia edildiği, temel hukuki ilişkinin araç kiralama olduğu, uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığına göre 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4/1-a. maddesinde düzenlendiği üzere kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıklara konu davalarda Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu anlaşılmakla, “görev” dava şartı yokluğundan HMK 1, 114/1-c, 115/1-2, 6102 sayılı TTK 4/1-a maddeleri gereğince, davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesi ve HMK’nın 20. maddesi gereğince iki haftalık sürede başvurulması halinde dava dosyasının görevli İzmir Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK nun 114(1)/c maddesinin yollaması ile HMK nun 115(2) maddesi uyarınca davanın görev dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2-HMK’nun 20 (1) maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde ve yasal süre içinde istem halinde dosyanın görevli İZMİR SULH HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331(2) maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-HMK’nun 20(1) maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra yasal süre içinde gönderme başvurusunun yapılmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmek üzere dosyanın ele alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/05/2023
Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı