Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/285 E. 2023/267 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/285 Esas
KARAR NO : 2023/267

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 11/04/2023
KARAR TARİHİ : 12/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhinde Ödemiş … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı (daha sonra devredilerek Ödemiş İcra Müdürlüğünün … Esas nosunu almıştır) dosyası ile davalı- alacaklı … tarafından 300.000-TL (üçyüzbin TL) bedelli senede (bono) dayalı olarak 17.11.2016 tarihinde 10 örnek takip başlatıldığını, davacı, vekili aracılığı ile süresinde imzaya ve borca itiraz ederek 25.11.2016 tarihinde Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesine … E.sayılı davayı açtığını, senetteki imza ve borca ilişkin itirazda bulunulmuş olmasına rağmen ilgili mahkeme sınırlı bir inceleme ile yalnızca imza konusuna yoğunlaşmış yapılan incelemede imzanın davacıya ait olduğu yönünde alınan raporlara istinaden red kararı verildiğini, iş bu red kararı derecattan geçerek onanmak sureti ile kesinleştiğini, bu şekilde icra hukuk mahkemesinden verilen red kararı üzerine davacının elbirliği ile hissedar olduğu muris babasından kalan taşınmazlardaki hissesi üzerine 04.06.2018 tarihinde haciz şerhi konulmuş haciz işlemlerine devam edilmekte olduğunu, tapunun İzmir ili, … ilçesi, … Mah., … Ada, … Parselde kayıtlı 21.880 m2 tarla vasıflı taşınmazın toplam 7 mirasçısı olduğunu, davacı … 3 hissedara ait hisseleri 1990-1999 tarihleri arasında tapudan parça parça devralarak 8700 m2 civarında hisse sahibi olduğunu, iştirak halinde malik olan olan hissedarlar taşınmaz paylaşımında anlaşamadıklarından bir kısım hissedar tarafından Ödemiş Sulh Hukuk mahkemesinde 2004 yılında karara çıkan izaleyi şuyu davası açıldığını, 2004 yılında diğer 4 hissedar da hisselerini satmaya karar verince izaleyi şuyu davası yoluyla kalan hisseler de satışa çıktığını, taşınmaz, satış müdürlüğü tarafından satışa çıkarıldığında Davalının babası … satış bedelini hissedar olan davacıyı temine ederek kalan hissenin tamamının satış dosyasından yapılan satışda davacı … tarafından alınmasını sağladığını, davalının babası … tarafından o tarihte yani 2004 yılında taşınmaz için satış ihalesinde 30.000-TL (otuzbinTL) ödendiğinden dolayı davacıya taşınmaz devrinin teminatı olmak üzere kendisine 30.000-TL bedelli senet vermesini, oğlu …’na taşınmaz hissesinin devrinden sonra senedi iade edeceğini belirtmiş ve bu şartlarda anlaştıklarını, Taraflar, o tarihte Ödemiş’te muhasebecilik yapan …’nun muhasebe bürosuna gittiklerini, davacı, takibe konu senedi imzaladığını, muhasebeci … senede 30.000-TL (otuzbinTL ) bedel yazmış, senedin diğer kısımları boş olarak kaldığını, davacı söz verdiği şekilde taşınmazı davalı …’na devrettikten sonra boş olarak imzalayıp konu ile ilgili 2004 yılında verdiği 30.000-TL bedelli senedinin kendisine iadesini istemiş, …’nun ise senedi yırtıp attığını, senedi davacıya iade ettiğini belirterek davanın kabulüne Ödemiş icra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasında takibe konu edilen senetten dolayı müvekkilin borçlu olmadığının tespitine, takip konusu senedin kambiyo vasfında olmaması nedeni ile senedin ve takibin iptaline, karar verilmesini talep etmiştir.
Dava menfi tespit davası olup, davacı davalının takibe konu ettiği bonodan dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.
Davaya konu edilen bono incelendiğinde; bononun üzerinde ödeme tarihi altında 31/12/2010 tarihinin, senet içeriğinde ise ödeme tarihinin 30/12/2013 yazılı olduğu, ödeme tarihi adı altında iki ayrı vade tarihini içerdiği anlaşılmaktadır. Bu hali ile takibe ve davaya konu bononun, kambiyo senedi vasfında olmadığı senet metninden açıkça anlaşıldığından, senedin kambiyo vasfında bir senet olup olmadığı hususunda yapılacak bir yargılama da bulunmamaktadır. Bu nedenle davaya bakma görevi genel yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine aittir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın USULDEN REDDİ İLE, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesi kapsamında İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 115/2. maddesi gereğince mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 20. maddesi gereğince, tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceklerinin, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-Tarafların görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmeleri durumunda dosyanın görevli İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
4-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluklarında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi.12/04/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı