Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/28 E. 2023/34 K. 23.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/28 Esas
KARAR NO : 2023/34
DAVA : Şirket Anasözleşmesinin Sahteliğinin Tespiti ve İptali İstemli
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : …

Yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının mahkememize tevzi edilmesi üzerine yapılan incelemesi sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı şirketin, … tarihinde, müvekkilinin kimlik ve yerleşim yeri bilgilerinin bilgisi ve izni dışında, gerçek dışı bilgilerin kullanılması suretiyle oluşturulan sahte belgelerle ve sahte imzalarla kurulduğunu, müvekkilinin, davalı şirketin kurulması sırasındaki ve devamındaki hiçbir iş ve işlemle ilgisi ve bilgisi bulunmadığını, sahte yerleşim yeri ve kimlik belgesi düzenleyen kişilerin, sahte belgelerle şirket kuruluş işlemlerini gerçekleştirdiğini, şirket ana sözleşmesini imzaladıklarını ve aynı zamanda çeşitli bankalardan çek karneleri alarak sahte imzalarla çekleri piyasaya sürdüklerini, şirket işlemleri ve çekler nedeniyle müvekkilinin yaklaşık 9 ay haksız şekilde cezaevinde kalmak da dahil bir çok mağduriyet yaşadığını, bir çok ilde seksenden fazla dosyanın yargılaması süresince sürekli olarak ifade işlemleri için karakollar, savcılıklar ve mahkemelerde zaman ve emek harcadığını, maddi olarak büyük giderlere katlanmak zorunda kaldığını, maddi ve manevi olarak büyük bir çöküntü yaşadığını, karşılıksız çeklerle ilgili ceza alan müvekkilinin, yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurarak imzaların ve belgelerin kendisine ait olmadığını ispatlayabildiğini, müvekkilinin kağıt üzerinde ortak görünmesi nedeni ile mağduriyetine sebebiyet veren bu durumun halen sürdüğünü, bu nedenlerle İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında şirketin feshi talepli açtıkları davanın derdest olduğunu, mahkemece HMK’nun 208(4) maddesi uyarınca evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek resmi belgenin sahteliği davası açılması için süre verildiğini, davalı şirketin ana sözleşmesi ve tüm iş ve işlemlerinde kullanılan bilgi, belge ve imzaların sahte olup müvekkilinin davalı şirket ile her hangi bir ilgisi ya da bağının bulunmadığını, müvekkilinin, hiç bir zaman İzmir ilinde ikamet etmediğini, hayatını… ilinde sürdürdüğünü, şirketin diğer kurucu ve ortağı olarak gösterilen kişiyi de ilk kez ceza davalarının yargılamaları sırasında gördüğünü, daha öncesinde bir tanışıklığının da bulunmadığını, ana sözleşme imza edilirken kullanılan nüfus cüzdanlarından müvekkilinin bilgileri kullanılarak oluşturulan sahte nüfus cüzdanının tarihinin …, diğer ortak olarak gösterilen …’in bilgileri kullanılarak oluşturulan sahte nüfus cüzdanının tarihinin ise … olup, her iki sözde ortağın nüfus cüzdanlarının, aynı nüfus müdürlüğünden kayıp gerekçesiyle iki gün arayla yenilenmesi ile şirket ana sözleşmesinin kurulması arasında sadece 5 ve 7 gün gibi kısa bir zaman bulunduğunu, böyle bir durumun hayatın olağan akışına aykırı olup, şüpheli bir durum yarattığının tartışmasız olduğunu, nüfus cüzdanlarının sahte olarak ve şirket kurulması için oluşturulduğu çok açık şekilde ortadayken, bu durumu araştırmaksızın şirket ana sözleşmesine resmiyet kazandırıldığını, sahte belgelerle ve imzalarla hazırlanan davalı şirkete ait ana sözleşmeye, gerekli araştırma ve inceleme yapmadan ve görevinin gereği olan dikkat ve özeni göstermeden resmiyet kazandıran noter başkatibi davalı …’a ve Noterlik Kanunu’na göre çalışanının eyleminden sorumlu olan ve o tarihteki davalı noter …’a da husumet yöneltildiğini, müvekkilinin adli yardıma muhtaç olup, İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … ve İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyalarında adli yardım talebinin kabul edildiğini bildirmiş, adli yardım talebinin kabulü ile davalı şirkete ait İzmir 17. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ana sözleşmesinin sahteliğinin tespitine ve sözleşmenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE:
Dava; davalı şirkete ait ana sözleşmenin sahteliğinin tespiti ve iptali istemine ilişkindir.
İzmir 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı tarafça, davalı şirket hakkında … tarihinde davacıya ait kimlik bilgileri kullanılarak ve sahte belgelerle davalı şirketin kurulduğu, davacının kuruluşundan itibaren davalı şirkete ortak ve müdürlük sıfatının bulunmadığının tespiti ile kuruluşundan beri var olmayan şirketin feshi, ticaret sicilinden terkini, aksi halde duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir çözüme karar verilmesi talepli dava açıldığı, davanın derdest olduğu, … tarihli duruşmanın dört nolu ara kararında davacı tarafa ana sözleşmenin sahteliği konusunda evraka resmiyet kazandıran kişiyi de taraf göstererek dava açmak üzere süre verildiği, bunun yanında bir başka mahkemede davalı şirkete temsil kayyımı atanması konusunda açılan davanın sonucunun beklenmesine ve taraf teşkili sağlandıktan sonra uyuşmazlık konusunun tespitine karar verildiği görülmüştür.
Dosyada toplanan delil ve belge örnekleri ile; davacının, davalı şirket hakkında İzmir 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında kimlik bilgileri kullanılarak ve oluşturulan sahte evrakla şirket ana sözleşmesinin düzenlendiği, şirketin kurulduğu ve şirket adına iş ve işlemlerin yapıldığı, şirketin sahte belgelerle kurulduğu, davacının gerçekte ortak olmadığı iddia edilerek bu durumun tespiti ile şirketin feshi, terkini, aksi halde duruma uygun düşen ve kabul edilebilir bir çözüm istemi ile dava açtığı, davacı tarafça şirket ana sözleşmesinin sahteliği iddia edildiğinden mahkemece duruşma ara kararı ile ana sözleşmenin sahteliği konusunda dava açmak üzere süre verildiği bellidir. Davacı tarafça, dava dilekçesinde de ana sözleşmenin sahteliği davanın ana sebebi olarak ileri sürülmekle, ana sözleşmenin sahteliğinin tespiti asıl davadaki bu istem ve beraberinde kuruluşundan itibaren davacının ortak sıfatının bulunmadığının tespiti ile şirketin feshi istemli talepler yönünden HMK’nun 163(1) maddesi uyarınca ön sorun niteliğindedir. Ancak şirket ana sözleşmesinin düzenleme veya onayının noter tarafından yapılmış olması nedeniyle asıl davada yalnız davalı şirketin davalı sıfatı ile yer almasına bağlı olarak ilgili noterin de sahteliğin tespiti yönünden davalı olmasının zorunlu olması nedeni ile ön sorunla ilgili ayrı bir davanın açılması zorunlu bulunduğundan mahkemece usul ve yasaya uygun olarak oluşturulan ara kararı gereği mahkememizde ön soruna ilişkin dava açılmıştır.
Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 03/01/2017 tarih, 2016/1083 esas ve 2017/34 karar sayılı ilamında limited şirket hisse devri sözleşmesinin ve bu devre onay veren ortaklar kurulu kararının sahteliği sebebi ile hisse devrinin iptali istemine ilişkin açılan davada, HMK’nun 208(4) maddesi gereğince ilgili noter hakkında asıl dava ile birleştirme istemli olarak ayrı bir dava açmak üzere davacıya mehil verilmesi, dava açıldığı takdirde asıl dava ile birleştirilerek görülmesi gerektiğine hükmedilmiş, Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 26/04/2021 tarih, 2020/3623 esas ve 2021/4614 karar sayılı ilamı ile Yargıtay 14.Hukuk Dairesinin 19/01/2021 tarih, 2020/4303 esas ve 2021/109 karar sayılı ilamlarında bekletici mesele yapılan davaların taraflarının ve hukuki sebeplerinin benzer nitelikte olup, davalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olmasına bağlı olarak aralarında bağlantı bulunması halinde davaların birleştirilmesinin zorunlu olduğu belirtilmiştir.
İzmir 3 Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında görülen dava ile mahkememizdeki davanın, dava konu ve sebeplerinin aynı olması yanında sonuç taleplerin bir bölümü yönünden aynılık yanında benzerlik bulunduğu, her iki davada davacı ile davalı şirket yönünden de aynılık söz konusu olup, yukarıda örnekleri verilen yerleşmiş Yargıtay kararları ile mahkememizde açılan davanın, İzmir 3 Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında ön sorun niteliğinde bulunduğu, bekletici mesele olarak kabul edilse dahi her iki dava dosyasındaki dava konu ve sebeplerinin aynı olup, biri hakkında verilecek hükmün diğerini doğrudan etkiler niteliğinin olduğu, asıl dosyada toplanan tüm delil ve belgelerin mahkememizdeki davanın çözümünde de etken olup, yargılamanın bir bütün halinde asıl dosyada yapılmış olması halinde her iki dosyada aynı anda hüküm kurulmasına bağlı olarak gerek usul ekonomisi gerekse yargılamanın hızı açısından davaların birlikte görülmesinde zorunluluk ve yarar bulunduğu göz önünde tutulduğunda bu dava dosyasının, asıl dava dosyası olan İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile HMK nun 166. Maddesi uyarınca birleştirilmesine, asıl dosyada henüz ön inceleme yapılmadığı, dilekçeler teatisinin asıl davayı gören mahkeme tarafından yapılmasının gerekli ve yararlı olduğu göz önünde tutularak; dilekçeler teatisi yapılmaksızın dosyaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerektirici nedenlerle:
1-Bu dava dosyasının İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ,
2-Mahkememiz esasının birleştirme nedeniyle kapatılmasına,
3-Yargılamaya İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
4-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada hükümle birlikte değerlendirilmesine,
5-Davacı tarafın adli yardım talebinin İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında değerlendirilmesine, bu aşamada mahkememizce bir değerlendirme yapılmasına yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda nihai kararla birlikte istinaf yolu mümkün olmakla birlikte bu aşamada kesin olarak oybirliği ile karar verildi. …

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …