Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/279 E. 2023/748 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/279
KARAR NO : 2023/748
DAVA : Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/04/2023
KARAR TARİHİ : 12/10/2023
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Yangın Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … ve … adreslerinde 25/11/2019 tarihinde yangın çıktığını, dava konusu taşınmazlar davalı … Sigorta A.Ş. Tarafından 30/05/2019 tarihli … numaralı ve 30/05/2019 tarih ve … numaralı poliçeleri ile sigortalandığını, söz konusu poliçeler yangın ve yangın sebebi ile meydana gelecek olan zayiatları da kapsadığını, bu yangın nedeniyle uğradıkları zararlara ilişkin İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtıklarını, müvekkilinin zararına yönelik olarak davalı şirket tarafından yapılan incelemeler sonucunda 15/01/2020 tarihli rapor ile hasarın 198.848,56- TL olduğu kanaatine varıldığını, 20/03/2020 tarihli ek raporda ise tazminat tutarının 103.113,80 – TL olduğunun belirtilmiş olduğunu, müvekkilinin zararı belirlenen değerlerin çok üzerinde olduğunu, sigorta şirketi kendi eksperlerince hazırlanan raporlardaki rakamları dahi ödemediğini, müvekkiline yalnızca 04/09/2020 tarihinde 52.327,32- TL 09/04/2020 tarihinde 13.779,32- TL ödeme yaptığını, bakiye ödemesi dava tarihi itibari ile yapılamadığını, davalı şirket ile yapılan görüşmelerin sonuçsuz kaldığını, haklı davalarının kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydı ile sigortaya müracaat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkili lehine 70.000,00- TL bedelin davalı şirketten tahsiline, yargılama giderlerinin ve masraf vekalet ücretlerinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle: dava dilekçesinde de açıklandığı üzere, davacı tarafça müvekkili olduğu şirket aleyhinde İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı dosyası ile 50.000,00- TL bedelin tazmini için belirsiz alacak davası açıldığını, bu davada bilirkişi incelemeleri yaptırıldığını, davacı tarafın talebini ıslahla artırmak suretiyle 259.750,00 -TL’ye yükselttiğini talebi kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacı tarafın işbu davada talebini belirsiz alacak davası olarak yöneltemeyeceğini, meydana gelen hasar poliçe genel ve özel şartları gereği değerlendirildiğini ve müvekkili olan şirket poliçelerden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davanın öncelikle görev ve davacı tarafın daha önce yapmış olduğu ıslah dikkate alınarak HMK madde 109/1 gereği belirsiz alacak davası açmasında hukuki menfaati olmadığı için usulden reddini, esasa girildiği takdirde ise zamanaşımı ve yapılan ödemeler dikkate alınarak müvekkili olduğu şirket hakkında açılan davanın esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER :
İzmir … ATM’nin … esas ve … karar sayılı dosyasının Uyap sistemi üzerinden sureti, 30/05/2019 tarihli … numaralı ve 30/05/2019 tarih ve … numaralı Poliçeler, İzmir Arabuluculuk Bürosu …, Arabuluculuk Dosya Numarası … olan arabulucu son tutanağı, davalı şirket tarafından hazırlanan eksper raporları, Yangına ilişkin tutanaklar ve sair bütün deliller.
İzmir … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas ve … karar sayılı dosyasının incelenmesinde özetle; Mahkememiz davacısı tarafından 24/11/2020 tarihinde davalı aleyhine İzmir … ATM’nin … esas sayılı dosyası üzerinden açılan davada Mahkemece 46.020,00 TL üzerinden 27/06/2022 tarihli ve … karar sayılı ilam ile davanın kabulü yönünde verilen karara davalı yanca yapılan istinaf başvurusu üzerine zorunlu arabuluculuk başvurusuna yönelik araştırmanın yapılmaması nedeniyle İzmir BAM … Hukuk Darisei’nin …esas ve … karar sayılı ilam ile kararın kaldırıldığı ve bu sefer adı geçen Mahkemece … esas ve … karar sayılı ilam ile davacının 25/10/2022 tarihinde arabuluculuk başvurusunda bulunduğu anlaşılmakla davanın usulden reddine dair verilen 23/01/2023 tarihli ilamın istinaf yasa yoluna başvurulmaması üzerine 21/03/2023 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesi taraflar arası uyuşmazlığın; … adresinde çıkan yangın nedeni ile zararın oluşup oluşmadığı, davalı sigorta şirketinin bu zarar nedeni ile sorumluğunun bulunup bulunmadığı, sorumlu ise davacı yana herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı, ödeme yapılmış ise davacının bakiye alacağının bulunup bulunmadığına ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Davalı tarafından konu zarardan kaynaklı olarak davacı yana 09/04/2020 tarihinde 13.779,32 TL ve 04/09/2020 tarihinde 52.327,32 TL tutarında ödemeler yaptığı ve ödemelerden kaynaklı ibranameler dosya kapsamında bulunduğu ve fazlaya dair hakların saklı tutulduğu görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları göz önüne alınmakla yapılan değerlendirme neticesinde; 25/11/2019 tarihinde … adresinde meydana gelen yangın sebebiyle davacıya ait olmakla birlikte davalı yanca İşyerim Sigorta Poliçesi ile sigortalanan Daire A ve B’de oluşan zararların tazmini talebi ile evvelce 24/11/2020 tarihinde İzmir … ATM’nin … esas sayılı dosyası üzerinden açılan tazminat davasında Mahkemece verilen kararın yukarıda belirtildiği şekilde istinaf ilamı ile kaldırılması neticesi yeniden yapılan yargılama sonucu her ne kadar davacı yanca 25/10/2022 tarihinde başvurusunun yapıldığı anlaşılmış ise de söz konusu arabuluculuk başvurusunun davadan evvel yapılmadığı anlaşılmakla davanın usulden reddine dair verilen kararın kesinleşmesi üzerine aynı tarihli arabuluculuk başvurusu dayanak tutulmak suretiyle Mahkememiz nezdinde iş bu davanın açıldığı anlaşılmakla birlikte zamanaşımı savunması ile sürüldüğünden öncelikli olarak somut olayda zamanaşımı koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenerek oluşacak sonuca göre uyuşmazlığın değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmış, bu kapsamda yapılan değerlendirme neticesi zaman aşımının 6102 sayılı yasanın 1420 maddesinde “Sigorta sözleşmesinden doğan bütün istemler, alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl ve 1482 nci madde hükmü saklı kalmak üzere, sigorta tazminatına ve sigorta bedeline ilişkin istemler her hâlde rizikonun gerçekleştiği tarihten itibaren altı yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Diğer kanunlardaki hükümler saklıdır.” şeklinde düzenlendiği anlaşılmakla birlikte davadan evvel yukarıda belirtilen tarihlerde ödemeler yapıldığından ve iş bu talebin yapılan ödemelerin yetersizliğinden ileri sürüldüğünden zamanaşımının kesilmesi üzerinde de durulması gerektiği değerlendirilerek bu kapsamda Zamanaşımının kesilmesi başlıklı 6098 sayılı yasının 154 maddesindeki “Aşağıdaki durumlarda zamanaşımı kesilir:
1. Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse.
2. Alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa.
” şeklindeki düzenleme karşısında 04/09/2020 tarihindeki ödeme göz önüne alındığında kesilen süre yeniden işlemeye başlayacağından iki yıllık sürenin 04/09/2022 tarihi geçmekle dolacağı görülmekle birlikte yine 6098 sayılı yasanın Davanın reddinde ek süre başlıklı 158 maddesindeki “Dava veya def’i; mahkemenin yetkili veya görevli olmaması ya da düzeltilebilecek bir yanlışlık yapılması yahut vaktinden önce açılmış olması nedeniyle reddedilmiş olup da o arada zamanaşımı veya hak düşürücü süre dolmuşsa, alacaklı altmış günlük ek süre içinde haklarını kullanabilir.” şeklindeki düzenleme karşısında önceki usulden redde dair verilen kararın söz konusu 158. maddesindeki düzenlemeye girmediği anlaşılmakla Mahkememiz nezdindeki iş bu davanın da 07/04/2023 tarihinde açıldığı görülmekle açılı davada davalı yanın zamanaşımı yönündeki savunmasına itibar edilmesi gerektiği değerlendirilmekle zamanaşımı sebebiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere;
1- Davanın ZAMANAŞIMI NEDENİ İLE REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcının evvelce tahsil edilen 1.195,43 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 925,58 TL harcın talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile yukarıda mahsubuna karar verilen harcın ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Arabuluculuk ücreti yönünden İzmir … ATM’nin … esas ve … karar sayılı ilamı (esasında usulden redde yönelik verilen kararlarda arabuluculuk ücreti yönünden ayrıca bir değerlendirme yapılması yönündeki görüşe iştirak edilmese de) ile değerlendirme yapıldığından yeniden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.12/10/2023
Katip…
e-imzalı
Hakim…
e-imzalı