Emsal Mahkeme Kararı İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/200 E. 2023/164 K. 15.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/200
KARAR NO : 2023/164

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/03/2021
KARAR TARİHİ : 15/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Şirket ile … Arasında 09/05/2017 tarihli satış sözleşmesi akdediğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereğince davalılar… Sağım Robotu (240 adet kızgınlık, tanımlama, yem yeme süresi takip tasmalı, , 600 litre buffer tank, 3 tip kesif yem +1 tip sıvı yem ünitesi, Sağım sonrası dipping sistemi, Tüketim Sayaçları, Manuel Sağım imkanlı, Sub-klinik vakada mastitis tespitli, VOD (Vacuum On Demand) Ekstra Enerji Tasarrufu, İyi Süt ve Kötü Süt Receıverı, Süt Sıcaklığı Ölçerli, Sütün renklere göre analizi, Süt Akış Hızı Ölçerli, İkiz Süt Filtresi ve 4 adet 3 kovalı, MS 20 Süt ayırma tertibatları dahildir. ) GEA CalfFeeder V 600 – 2 İstasyonlu ‘Buzağı Besleme Ünitesi ( İleride 4 istasyona çıkarılmaya uygun olan Modele Revize edilmiştir.) (Mama ile besleme, tanımlama sistemli 50 küpe dahil) GEA T- Cool 8000 Litre Robotik Süt Soğutma Tankı’nı sözleşme koşullarına uygun olarak müvekkiline satmayı, müvekkilinin de K.D.V Dahil = 377.260,00-EURG ödemeyi üstlendiğini, müvekkili tarafından sözleşme bedelinin eksiksiz ödenmiş olmasına karşın anılan satış sözleşmesi gereği davalılar tarafından sözleşme kapsamında teslim edilecek ürünlerden 4 yerine 2 adet ” SUPPLY UNİT ” teslim edilmiş olması nedeni eli tarafların 19/12/2018 tarihli ek protokolü akdettiklerini, bu ek protokol ile de ”…Protokolün yürürlülük tarihinden itibaren 5 yıl içerisinde doğrudan,-GEA ya yönelteceği yazılı talebe istinaden son model 2 adet supply unıt veya o tarihteki GEA’nin bildirdiği muadili supply ünitin herhangi bir fiyat ödemeksizin GEA’nın adresinde teslim edileceği..” hususunda anlaştıklarını, müvekkilinin besi ve süt ürünleri üreticisi olduğunu, sözleşme konusu ürünleri verimliliğin; arttırılması, işgücünün azaltılması, ve benzeri iştigal konusu alanda fayda sağlaması amacı ile satın aldığını, ancak süreç içerisinde ürünlerin kullanımında çok sık arızaların olması davalılara bildirildiği ve sürekli servis desteği ile sorunun kapatılmaya çalışıldığını, keza sözleşmede belirtilen yükümlülükler dışına çıkmayan müvekkilinin, anılan ürünlerden olması gereken ve beklenilen verimi alamadığı, insan gücü yerine, sözleşmeye konu ürünleri satın alan müvekkilin, zaman ve emekten tasarruf edileceği, iş akışının kolaylaştırılacağı beklentisi içerinde iken, servis ihtiyacının sürekli hale geldiği, makinalar çalışırken insan gücü takviyesi ile anılan ürünleri kullanmak zorunda kaldığını, yine dava konusu ürünlerin arızaları nedeni ile, müvekkillerinin sütlerinin kesildiği ve tedarikçileri tarafından sütlerin iade edildiği, müvekkili bu nedenlerle-müşteri kaybettiği ve ticari, itibarının da zarar gördüğü, ekte sunulan GEA servis raporları incelendiğinde de servis hizmetinin çok sık alınmış olduğu, bir kısım değiştirmeler yapılarak sözleşme konusu ürünlerden fayda alınmaya çalışıldığını, örneğin elde edilen günlük süt miktarı yaklaşık 4 – 5-ton iken, ürünlerde anılan ayıpların oluştuğu günlerde ayıp sebebiyle 2 -3 tona düştüğü ve müvekkiline kazanç ve kar kaybı olarak yansıdığını, tüm servis raporları ve tespit bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere ürünlerin tamir edilerek ayıpsız kullanılmasının mümkün olmadığı gibi, bunun mümkün olmadığı ancak süreç içerisinde anlaşılabildiğini, kullanım ile ortaya çıkan ve artık makinaların kullanımını, imkansız hale getiren bu ayıplar nedeni ile Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş sayılı dosyada yaptırılan tespit ile, ürünlerin ayıplarının-gizli ve ağır ayıp olduğunun tespit edildiğini, söz konusu ayıplar nedeni ile ürünlerin kullanımının; müvekkili için imkansız hale geldiğinden bedel iadesi ve ürünlerin geri alınması talebi ile Karşıyaka. 2. Noterliği …Yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, işbu ihtarnameye davalı … tarafından olumsuz yanıt verildiği, diğer davalı Hekimel’e ise sözleşmede belirtilen adrese gönderilen ihtarnamenin tebliğ edilemediği, Zorunlu Arabuluculuk dava koşulu olduğundan Karşıyaka arabuluculuk bürosu … büro dosya numaralı başvuru ile yapılan olduğumuz başvurunun 16/02/2021 tarihli anlaşamama tutanağı ile sonuçlandığını beyanla, müvekkilinin fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla bilirkişi raporu geldikten sonra talep sonucunu artırmak üzere şimdilik 275.000,00-TL’nin müvekkile iadesi ile temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanacak reeskont avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkile verilmesini, müvekkilinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere bilirkişi raporu geldikten sonra talep sonucu artırılmak üzere, ayıplı ve iadesi talep edilen ürünler nedeni ile uğramış olduğu ticari zararların, kazanç kayıplarının şimdilik 25.000,00-TL temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari işlerde uygulanacak reeskont avans faiziyle birlikte davalılardan alınarak müvekkile verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretini davalılardan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 6 uyarınca genel dava yetkisi davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğu, HMK madde 7 uyarınca, birden fazla davalı yan olması halinde yetkili mahkemenin davalılardan herhangi birinin yerleşim yeri olacağı, huzurdaki davanın davalıları, dava konusu ürünün satıcısı ve müvekkilin bayisi olan Konyaaltı, Antalya’da mukim … ile Kemalpaşa, İzmir’de bulunan müvekkili şirket olduğu, davacının davayı kendi yerleşim yeri mahkemesinde (Karşıyaka) ikame ettiği, bu nedenlerle HMK 116/1-a maddesi uyarınca yetki itirazında bulundukları, dosyanın müvekkilinin yerleşim yeri Kemalpaşa ilçesi bakımından yetkili mahkeme olan İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini, davacının huzurdaki dava ile; Hekimel ile olan 09.05.2017 tarihli satış sözleşmesine konu 4 adet … Süt Sağım Robotu ve bunun ayrılmaz parçalarına yönelik ayıp iddiasında bulunarak, bedel iadesi, ticari zarar ve kazanç kaybı talep ettiği, davacı maddi taleplerini toplamda 300.000 TL olmak üzere belirsiz alacak davasına konu ettiği, bunun şimdilik 275.000 TL’sini bedel iadesi olarak, şimdilik 25.000 TL’sini ticari zarar ve kazanç kaybı olarak talep ettiği, HMK madde 107 uyarınca davacının, davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hallerde belirsiz alacak davası açabileceğinin düzenlendiği, somut olayda dava konusu edilen kısmın tüm tedarik kapsamı olmayıp sadece 4 adet sağım robotu olduğu, bunların da bedelinin satışa konu faturada ayrıca belirlendiği, teşvikten yararlanan davacının, faturanın dava konusu robotlara isabet eden kısmının yarısını diğer davalı Hekimel’e ödediği, davacı tarafından yapılan ödemenin tam ve kesin olarak belirlenebilir nitelikte olduğundan, Ürünler’in bedellerine ilişkin talep belirsiz alacak davası ile değil, kısmi dava ile talep konusu edilmesi gerektiği, huzurdaki davada dava konusu edilmeyen kısımlar bakımından zamanaşımının kesilmediği, ayrıca davaya konu bir diğer talep olarak ticari zarar ve kazanç kaybı, dava tarihi itibariyle belirlenebilir nitelikte olup, belirsiz alacak davası olarak talep edilemeyeceği, zira basiretli bir tacir konumundaki davacının, gerçekleştiğini ileri sürdüğü olduğu zararlarını hesaplayabilmesi ve tam ve kesin olarak ortaya koyabilmesinin kendisinden beklendiği, HMK madde 121 uyarınca davacı, dava dilekçesi ekinde sunduğu belgelerin davalı sayısından bir fazla düzenlenmiş örneklerini dava dosyasına sunmakla yükümlü olduğu, davacının 15.03.2021 tarihinde tarafımıza tebliğ edilen dava dilekçesi ile dava dilekçesi ekinde olduğu beyan edilen belgelerin tebliğ edilmediği, Hekimel ile davacı arasında, konusu 4 adet… Sağım Robotu ve 1 Adet GEA Calf Feeder V600, GEA T-Cool 8000 Litre Robotik Süt Soğutma Tankı ve bunların ayrılmaz parçalarının satışı olan 09.05.2017 tarihli bir satış sözleşmesi (“Sözleşme”) akdedildiği, davacı …’in söz konusu Sözleşme kapsamında Ürünler için karşılıksız teşvikten yararlandığı, tüm alıma ilişkin fatura tutarının yarısının devlet hibesi ile ödendiği, yani davacının tüm tedarik kapsamının sadece yarısını kendisinin ödediği, dava konusu edilen kısmın ise tüm tedarik kapsamı olmayıp sadece 4 adet sağım robotu olduğu, bunların da bedelinin satışa konu faturada ayrıca belirlendiği, davacının toplam tedarik kapsamından dava konusu robotlara isabet eden fatura tutarının yarısını diğer davalı Hekimel’e ödediği, davalı Hekimel’in satım akdinin gereklerini tam ve gereği gibi ifa ettiği, malların ayıptan ari olarak sözleşme ve eklerine uygun olarak davalıya teslim edildiği, ancak tedarik kapsamında davacıya 2 adet supply unit temin edilmiş olması nedeniyle (her ne kadar robotlar mevcut teslimat ile sorunsuz çalışsa da) taraflar arasında akdedilen 19.12.2018 tarihli Ek Protokol ile davacıya yedek parça veya ilave supply unit tedariki konusunda seçimlik hak tanındığı, davacının seçimlik hakkını 2 adet supply unit tedariki olarak kullandığı, müvekkili GEA’nın taahhüt ettiği gibi, söz konusu Ek Protokol konusu supply unitleri 30.03.2021 tarihinde davacıya tam ve gereği gibi teslim ettiği, davacının ihtirazı kayıtsız bu teslimatı kabul ettiği, bu nedenle davacının talep sonucundaki Ek Protokol konusu ürünlere ilişkin talebinin konusuz kaldığı, süregelen zamanda davacının gerek kendi kullanım hatası gerek dış etkenlerden kaynaklı (elektrik kesintisi vs.) müvekkilin ilgili bölgedeki yeni bayisi olan dava dışı Şenapa Gıda Hayv. Nakl. San. Tic. Ltd. Şti. firmasından sık sık servis müdahalesi talep ettiği, davacının servis taleplerinin robotlardaki bir ayıba ilişkin değil, daha ziyade operasyonel ve sübjektif beklentilere yönelik olduğu, davacının, robotlara ilişkin ana tedarikçi firma olan müvekkilinin mekanik garanti taahhüdünden sonuna kadar menfaat elde ettiği, ücretsiz servis hakkından sık sık yararlandığı, müvekkilinin ve/veya yeni bayisi (dava dışı Şenapa) müşteri memnuniyeti gereği sık sık davacının tesisini ziyaret ettiği, her defasında kullanım hatasından ya da dış etkenlerden kaynaklı arıza ya da servis ihtiyaçlarının karşılandığı, ancak bu müdahalelerin hiçbirinin Türk Borçlar Kanunu’nda tanımlandığı şekliyle ayıp niteliğinde olmadığı, zaten davacının hiçbir zaman usulüne uygun şekilde bir ayıp ihbarı yapmadığı, aksine davacının mekanik garanti süresi biteceği için bilinçli olarak bu davayı ikame ettiği, davacı ilk kez 22.12.2020 tarihinde, yani satış tarihinden 3 yıldan daha uzun süre sonra, Karşıyaka 2. Noterliği …yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, daha önce servis formlarında müdahale edilen kullanım hataları ve sair minör arızalardan tamamen farklı olarak, BİRDENBİRE robotların gizli ayıplı olduğunu iddia ettiği ve robotlar için ödenen bedellerin iadesini talep ettiği, müvekkili tarafından keşide edilen 29.12.2020 tarihli Ankara 63. Noterliği 42536 yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile “sözleşme konusu robotların Sözleşmeye uygun şekilde teslim edildiği, sözleşme konusu ürünlerde iddia edildiği gibi esaslı ve gizli bir ayıp bulunmadığını, ürünlerin tüm teknik özellikleri haiz olarak ve taahhüt edildiği şekilde çalıştığı, bedel iadesi talebinin hukuken kabul edilebilir olmadığı” nın bildirildiği, davacının bunun üzerine Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … Değişik İş dosyası ile delil tespitine başvurduğu, ancak bu tespit kapsamında müvekkile ve diğer davalıya tebligat yapılmadığından, inceleme esnasında sadece davacının taraf hazır bulunduğu ve tamamen eksik incelemeye dayalı, teknik olarak hatalı, denetime elverişsiz bir bilirkişi raporu tanzim edildiği, nihayetinde arabuluculuk süresince robotların ayıplı olmaması ve davanın zamanaşımı içerisinde ikame edilmemiş olması nedeniyle uzlaşma sağlanmadığı ve davacı yanca bu davanın açıldığını beyanla müvekkilinin fazlaya dair tüm dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, HMK madde 116/1-a uyarınca yetki itirazlarının kabulü ile dosyasının yetkili ve görevli mahkeme olan İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, HMK madde 142 uyarınca inceleme yapıldıktan sonra davanın zamanaşımından reddine, HMK madde 121 uyarınca dava dilekçe eklerinin davalılara tebliğine, Davanın esasına girilmesi halinde haksız ve mesnetsiz davanın reddine, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin (KDV Hariç) karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan 09.05.2017 tarihli sözleşme ile 19.12.2018 tarihli ek protokolde İzmir Mahkemelerinin yetkili kabul edildiği, buna göre HMK’nın 17. maddesi uyarınca işbu davada İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yetkili olduğu, gerçekten Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2019/5294 Esas, 2020/3678 Karar sayılı ilamında da “… taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça, dava yalnız yetki sözleşmesinde belirlenen mahkemede açılır. Taraflar yetkili kıldıkları mahkemenin yanında, kanunen yetkili kılınan genel veya özel yetkili mahkemelerin de yetkisinin devam etmesini isterlerse, bu durumun yetki sözleşmesinde ayrıca belirtilmesi gerekir.” şeklinde karar verilerek yetki şartının varlığı halinde davanın sadece sözleşmede belirlenen mahkemede açılabileceğinin kabul edildiği, uyuşmazlığın yetki şartında belirlenen mahkemede çözümlenebileceği, işbu davada da yetki şartı nedeniyle İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği, davacı tarafın fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle harca esas değeri 300.000,00-TL gösterdiği ve davasını belirsiz alacak davası olarak nitelendirildiği, öncelikle -alacak iddiasını Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesinin … Değişik sayılı dosyasından alınan tespit raporuna dayandırdığı da nazara alındığında- davacının talep ettiği alacağını dava tarihinde belirleyebildiği ve bu nedenle belirsiz alacak davası için HMK m.107 hükmünde aranılan şartların işbu davada oluşmadığı, kaldı ki yerleşik içtihatlarda davacının “fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak” veya “şimdilik alacağın belirli bir miktarını dava ettiğini” belirterek açtığı davaların kısmî dava olarak nitelendirilmediği, fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması halinde davanın kısmi dava olarak nitelendirileceği, bu itibarla işbu davanın kısmi dava niteliğinde olduğu, belirsiz alacak davası niteliğinde olmadığı, esasen davacının da zamanaşımı riskini bertaraf etme gayesiyle davasını belirsiz alacak davası olarak nitelendirdiği, oysa ki işbu dava zamanaşımına uğradığı, Türk Ticaret Kanununun “Ticari Satış ve Mal Değişimi” başlıklı 23. maddesinin son fıkrasına göre malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcının iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmesi gerektiği, açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbar etmekle yükümlü olduğu, somut uyuşmazlıkta davacı tarafın satıma konu makinelerde gizli ayıp bulunduğunu iddia etmekteyse de süresinde ve usule uygun şekilde ayıp ihbarında bulunmadığı, TTK’nın 23. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de TBK’nın satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümlerinin uygulanacağı, TBK’nın 231. maddesine göre ise satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğradığı, davanın zamanaşımına uğradığı, gizli ayıp halinde dahi 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçmesi halinde davanın reddine karar verilmesi gerektiği, somut uyuşmazlıkta da 2 yıllık zamanaşımı süresi ziyadesiyle geçtiğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiği, arabuluculuk son tutanağında “Tarafların üzerinde anlaşamadığı uyuşmazlık … şirketinin … şirketlerinden aldığı robot-sağım sistemlerinde gizli ayıp nedeniyle malların geri alınarak ödenen sözleşme bedelinin iadesi hususudur.” şeklinde bir ibarenin yer aldığı, dava dilekçesinin “talep ve sonuç” kısmının 2. maddesinde 275.000,00-TL’nin davacıya iadesi ve 3. maddesinde ise 25.000,00-TL kazanç kaybının tahsilinin talep edildiği, ancak 3. maddede yer alan kazanç kaybı talebinin zorunlu arabuluculuk görüşmelerine konu edilmediğinden bu talep yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle red kararı verilmesi gerektiği, yine bugüne kadar ayıplı olduğunu iddia ettiği makineleri kullanarak gelir elde eden davacının, buna rağmen 275.000,00-TL’nin iadesini talep ettiği, bedel iadesi talebinin menfi zararın tazminine yönelik olduğu, 25.000,00-TL kazanç kaybı talebinin ise müspet zarar kalemi olduğu, menfi zarar ve müspet zarar birlikte talep edilemeyeceğinden davanın bu nedenle de reddinin gerektiği, nitekim aynı hususun “Çünkü bir sözleşmesel ilişkide menfi ve müspet zarar birlikte talep edilemez.” şeklindeki Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2014/8304 Esas, 2015/23475 Karar sayılı ilamında da ifade edildiği, bugüne kadar makineleri kullanan ve aradan uzunca bir süre geçtikten sonra bedel iadesi talep eden davacının dürüstlük kuralına uygun olmayan taleplerinin hukuken himaye görmemesi gerektiği, Ayrıca her ne kadar dava dilekçesinde belirtilmemişse de davacı tarafın hibeden yararlandığı, devlet desteğiyle satıma konu makineleri almadığı, müvekkilinin tüm edimlerini eksiksiz şekilde yerine getirdiği, yıllardır makineleri kullanan davacının kötü niyetle ayıp iddiasında bulunduğu, haksız ve dayanaksız davanın reddinin gerektiğini beyanla taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde İzmir Mahkemeleri yetkili kabul edildiğinden yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine, 25.000,00-TL tutarındaki kazanç kaybı talebi zorunlu arabuluculuk görüşmelerine konu edilmediğinden bu alacak kaleminin dava şartı yokluğundan usulden reddine, ayıp ihbarı süresinde olmadığından davanın bu nedenle esastan reddine, dava zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın bu nedenle esastan reddine, en nihayetinde haksız ve dayanaksız davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :
1-Karşıyaka Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı,
2-Mahkememizin … Esas sayılı dosyası,
3-Sair deliller.
DAVA KONUSU :
Açılan dava, davacı … İnşaat Tarım Ormancılık ve Hayvancılık Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davalı … arasında imzalanan 09/05/2017 tarihli Satış Sözleşmesi ile 19/12/2018 tarihli Ek Protokol kapsamında, sözleşmede kararlaştırılan satış bedelinin davacı şirket tarafından eksiksiz olarak ödenmesine rağmen davalılar tarafından davacıya satılan… Sağım Robotu, Gea CalfFeeder V 600 – 2 İstasyonlu Buzağı Besleme Ünitesi ile Gea T-Cool 8000 Litre Robotik Süt Soğutma Tankı ürünlerinin çok sık arızalanmaları sebebiyle ayıplı oldukları ve sözleşmede belirlenen ürünlerin eksik ve ayıplı teslim edildiği iddiası çerçevesinde, bilirkişi raporu neticesinde talep sonucu arttırılmak üzere davacı şirket tarafından ürün bedelleri mukabilinde ödenen şimdilik 275.000,00-TL alacağın ve davacı şirketin ürünlerin ayıplı olmaları sebebiyle uğradığı zarar bedeli 25.000,00-TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizleriyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesi taleplerine ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizin … Esas sayılı davasında taraflarının her birinin tacir sıfatını haiz ticaret şirketleri olması sebebiyle nispi ticari dava niteliğinde olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesi ile 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3/1. ve 18/A. maddeleri gereğince dava tarihi itibariyle arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, Karşıyaka Arabulculuk Bürosunun … Arabuluculuk … Dosya numaralı Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı üzerinde yapılan inceleme neticesinde, tutanakta uyuşmazlık konusunun ”tarafların üzerinde anlaşamadığı uyuşmazlığın … şirketinin … şirketlerinden aldığı robot – sağım sistemlerinde gizli ayıp nedeniyle malların geri alınarak ödenen sözleşme bedelinin iadesi hususu” olarak tespit edildiği, dava konusunun davacı şirket tarafından davalı taraftan satın alınan ürün bedelleri mukabilinde ödenen şimdilik 275.000,00-TL alacak ile davacı şirketin ürünlerin ayıplı olmaları sebebiyle uğradığı zarar bedeli 25.000,00-TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizleriyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu dikkate alındığında davacı şirketin ürünlerin ayıplı olmaları sebebiyle uğradığı zarar bedeli açısından arabuluculuk dava şartının yerine getirildiğinden bahsedilemeyeceği anlaşılmakla, arabuluculuk görüşmelerine konu edilmeyen ve son anlaşamama tutanağında yer verilmeyen, bu sebeple arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeyen davacı şirketin ürünlerin ayıplı olmaları sebebiyle uğradığı zarar bedeli talebinin iş bu dosyadan tefrikine ve tefrik edilen dosyanın mahkememizin son sıra esas numarasına kaydedilmesine karar verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesinde; “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmü düzenlenmiş, arabulucuya başvuru dava şartı olarak nitelendirilmiştir.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3/1.maddesinde ise; ”Taraflar, arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak veya bu süreçten vazgeçmek konusunda serbesttirler. (Ek cümle:6/12/2018-7155/22 md.) Şu kadar ki dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin 18/A maddesi hükmü saklıdır.” hükmüne yer verilmiş, bu madde kapsamında dava şartı olan arabuluculuğa ilişkin hükümleri düzenleyen aynı Kanun’un 18/A. maddesine atıf yapılmıştır.
6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A. maddesinde de; ”Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklindeki hükümler ile arabulucuğa başvurma dava şartının içeriği düzenlenmiştir.
Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller, dava (yargılama) şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere, olumlu dava şartları (görev, hukuki yarar gibi); yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (kesin hüküm gibi). Dava şartları, dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme, dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit edince, davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür. Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hakim tarafından kendiliğinden (re’sen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile, hakim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Esasa ilişkin nihai karar ile taraflar arasındaki uyuşmazlık (esastan) sona erer ve hüküm kesinleşince (kesin hüküm ortaya çıkınca), artık o uyuşmazlık (dava konusu) hakkında, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak yeni bir dava açılamaz; açılırsa, kesin hükümden dolayı reddedilir (HMK m.303) (Kuru, Baki: Hukuk Muhakemeleri Usulü, İstanbul 2001, Cilt:3, s.3005).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. maddesinde; ”Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır.” hükmüne yer verilmiş olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesinde düzenlenen arabulucuya başvuru dava şartı bu madde kapsamına girmektedir.
Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesinde ise; ”Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.” hükmü yer almaktadır.
Tüm dosya kapsamı, tarafların iddia ve savunmaları, Karşıyaka Arabuluculuk Bürosunun … Dosya … Arabuluculuk numaralı Arabuluculuk Son Anlaşamama Tutanağı, mahkememizin … Esas sayılı dosyası ve sair deliller birlikte değerlendirildiğinde; davaya konu uyuşmazlığın davacı … İnşaat Tarım Ormancılık ve Hayvancılık Madencilik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile davalı … arasında imzalanan 09/05/2017 tarihli Satış Sözleşmesi ile 19/12/2018 tarihli Ek Protokol kapsamında, sözleşmede kararlaştırılan satış bedelinin davacı şirket tarafından eksiksiz olarak ödenmesine rağmen davalılar tarafından davacıya satılan… Sağım Robotu, Gea CalfFeeder V 600 – 2 İstasyonlu Buzağı Besleme Ünitesi ile Gea T-Cool 8000 Litre Robotik Süt Soğutma Tankı ürünlerinin çok sık arızalanmaları sebebiyle ayıplı oldukları ve sözleşmede belirlenen ürünlerin eksik ve ayıplı teslim edildiği iddiası çerçevesinde, bilirkişi raporu neticesinde talep sonucu arttırılmak üzere davacı şirket tarafından ürün bedelleri mukabilinde ödenen şimdilik 275.000,00-TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizleriyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu, taraflarının her birinin tacir sıfatını haiz ticaret şirketleri olması sebebiyle nispi ticari dava niteliğinde olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesi ile 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3/1. ve 18/A. maddeleri gereğince dava tarihi itibariyle arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğu, Karşıyaka Arabulculuk Bürosunun … Arabuluculuk … Dosya numaralı Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı üzerinde yapılan inceleme neticesinde, tutanakta uyuşmazlık konusunun ”tarafların üzerinde anlaşamadığı uyuşmazlığın … şirketinin … şirketlerinden aldığı robot – sağım sistemlerinde gizli ayıp nedeniyle malların geri alınarak ödenen sözleşme bedelinin iadesi hususu” olarak tespit edildiği, dava konusunun davacı şirket tarafından davalı taraftan satın alınan ürün bedelleri mukabilinde ödenen şimdilik 275.000,00-TL alacak ile davacı şirketin ürünlerin ayıplı olmaları sebebiyle uğradığı zarar bedeli 25.000,00-TL alacağın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizleriyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesi taleplerine ilişkin olduğu dikkate alındığında davacı şirketin ürünlerin ayıplı olmaları sebebiyle uğradığı zarar bedeli açısından arabuluculuk dava şartının yerine getirildiğinden bahsedilemeyeceği anlaşılmakla, arabuluculuk görüşmelerine konu edilmeyen ve son anlaşamama tutanağında yer verilmeyen, bu sebeple arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeyen davacı şirketin ürünlerin ayıplı olmaları sebebiyle uğradığı zarar bedeli talebinin iş bu dosyadan tefrikine ve tefrik edilen dosyanın mahkememizin son sıra esas numarasına kaydedilmesine karar erildiği, tefrik edilen dosyanın mahkememizin son sıra esas numarasına kaydedilmesine karar verildiği, dava şartlarının bulunup bulunmadığının mahkemece re’sen gözetileceği, dava şartı noksanlığını belirleyen hakimin davayı usulden reddetmekle yükümlü olduğu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesi ile 6235 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 3/1. ve 18/A. maddeleri gereğince dava tarihi itibariyle zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulması dava şartı olmasına rağmen davacı tarafça arabuluculuk başvurusu yapılmaksızın doğrudan dava açılmış olduğu, arabuluculuk dava şartının sonradan tamamlanabilecek dava şartlarından olmadığı göz önünde bulundurulduğunda, davalı Mapfre Sigorta Anonim Şirketine karşı açılan davanın, zorunlu arabuluculuk dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A. maddesi ve 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanunu’na eklenen 18/A-2. maddesi uyarınca arabuluculuğa başvurulmadan dava açılması nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. ve 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-2. maddeleri atfıyla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. ve 115/2. maddeleri uyarınca açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince karar tarihi itibariyle alınması gereken ancak dosyanın tefrik sonucu oluşması nedeniyle alınamayan 179,90-TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
4-Davalıların kendilerini vekille temsil ettirdikleri göz önünde bulundurularak karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluklarında, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık kesin süre içerisinde mahkememize veya mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İzmir Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere dosya üzerinden verilen karar verildi.15/03/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza